Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/734 E. 2022/976 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/734 – 2022/976
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/734
KARAR NO : 2022/976
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2022
NUMARASI : … Esas, Ara Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
KAYYIM :
DAVANIN KONUSU : Fesih ve Tasfiye

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından verilen 03/03/2022 tarihli ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu şirketin kebapçılık alanında faaliyet gösterdiği, şirket ana sözleşmesinde … ve … ise kurucu ortağı olduğunu, …’nun vefat etmesinin ardından şirketin tek yöneticisinin … olduğunu, şirket müdürünün şirketi gayri resmi bir şekilde kendi aile bireyleri arasında paylaştırdığını, şirket kar paylarının çok uzun zamandır dağıtılmadığını, yaklaşık 4 yıldan beri genel kurul toplantısının yapılmadığını, müvekkilinin şirket ortağı olarak sahip olduğu bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiğini, şirket müdürü … şirketi zarara uğratacak şirketin değerini azaltacak haksız rekabet yaratacak hukuki işlemlerde bulunduğunu, şirket müdürünün şirkete karşı sadakat yükümlülüğünü açıkça ihlal ettiğini ileri sürerek, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini, şirkete denetim ve yönetim kayyumu atanmasını, aksi halde denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi 17/01/2022 tarihli ara kararında özetle; 6100 sayılı HMK 390. maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep eden tarafın haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası dikkate alındığında davacının şirket ortağı olduğu ve davacı ile diğer ortak (…) arasında süregiden anlaşmazlıkların bulunduğunun yaklaşık düzeyde ispatlandığı, 6102 sayılı TTK 623 vd. maddeleri uyarınca limitet şirketin kendi organları vasıtasıyla yönetilmesinin esas olduğu, şirkete yönetim kayyımı atanması yönündeki talebin reddedildiği, TTK 636/4 maddesi uyarınca fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabileceği, somut olayda taraflar arasındaki anlaşmazlıkların dava, şikayet boyutunda olması dikkate alınarak şirketin malvarlığının korunması amacıyla davacı tarafın şirkete yönetim kayyımı atanması isteminin reddine, davacı tarafın şirkete denetim kayyımı isteminin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesinin 17/01/2022 tarihli ara kararına karşı davalı vekili tarafından itiraz edildiği, mahkemece duruşmalı olarak yapılan itiraz incelemesi sonucunda 03/03/2022 tarihli ara kararla itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN 03/03/2022 TARİHLİ ARA KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi 03/03/2022 tarihli ara kararında; …”TTK 636/4 maddesinde fesih davası açıldığında mahkeme, istem halinde gerekli önlemleri alabilir. Mahkememizce alınan tedbir kararı şirketin işleyişini engellemeyecek niteliktedir. Ancak davacı ortak ile şirket müdürü arasında anlaşmazlıklar bulunduğundan şirketin malvarlığının korunması tüm ortakların ve davacı ortağın menfaatinedir.
Mahkememizce verilen tedbir kararı üzerine davacı ortak kararda belirtilen gider avansını yatırdığından kararın infazını talep etmiş durumdadır. Tedbir kararı Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilerek kayyım görevine başlamıştır. Bu tedbirin türü gereği icra müdürlüğü tarafından icrasına gerek bulunmamaktadır. Bu nedenlerle itirazın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle itirazı reddetmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yaklaşık ispat şartının somut olayda gerçekleşmediğini, şikayetlerin iddia düzeyinde olduğunu, şikayetler hakkında takipsizlik kararları verildiğini, davacının sürekli şirkete karşı ve şirket ortaklarına karşı asılsız davalar açarak baskı kurmaya çalıştığını, davaların kaybedilme aşamasında geldiğinde davacının davaları takipsiz bırakarak ya da feragat ederek sonlandırdığını, amacının şirketi kitlemek olduğunu, kendi hissesini değerinden fazlaya devretmek istediğini, şirkete kayyum atanmasının istisnai durumlarda gündeme gelmesi gerektiğini, talebin kabulü için yargılama yapılması gerektiğini, ancak müvekkili şirkete denetim kayyımı atanmasına dair ara kararın şirketin ve şirketin ve müdürün savunması alınmadan ve delilleri değerlendirilmeden davacının soyut iddiaları üzerine verildiğini, tedbir kararının icrası için 7 gün içinde İcra Müdürlüğü’ne başvurulmadığından tedbirin kendiliğinden kalktığını, bu nedenle tedbirin kalktığının tespiti kararı verilmesi gerekitğini, aksi halde davacıdan teminat alınarak tedbir kararının uygulanmasına karar verilmesinin gerektiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, istinaf başvurusuna konu uyuşmazlık, ilk derece mahkemesinin şirkete denetim kayyımı atanması kararına yapılan itirazın reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İtirazın reddine ilişkin 03/03/2022 tarihli ara karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Geçici hukuki koruma türlerinden olan İhtiyati Tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 390. maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
Öte yandan TTK’nin 636/4 maddesinde, ” Fesih davası açıldığında mahkeme tarafından birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Fesih ve tasfiye istemli işbu davada ilk derece mahkemesince 17.01.2022 tarihli ara karar ile davalı şirkete tedbiren denetim kayyımı atanmasına karar verilmiş olup, davanın niteliği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir için aranan yaklaşık ispat şartının somut olayda gerçekleştiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince şirkete denetim kayyımı atanmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği gibi, mahkemece verilen tedbir kararı üzerine davacının kararda belirtilen gider avansını süresinde yatırdığı, tedbir kararının Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek kayyım görevine başladığı anlaşıldığından, davalı yanın tedbirin kendiliğinden kalktığı yönündeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen tedbir kararının ve itiraz üzerine verilen ret kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından verilen 03/03/2022 tarihli ara kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nin 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05/07/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır