Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/636 E. 2022/573 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/636
KARAR NO : 2022/573
KARAR TARİHİ : 29/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS- … KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 2- ..
3- …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 29/04/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, yapılan ön inceleme sonucunda istinaf edilen miktarın istinaf kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmıştır.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı idare ile davalı şirketler arasında 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa uygun olarak hizmet alım sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereğince çalışan işçilerden biri olan …’ın davacı idare aleyhine açılan tazminat ve alacak davasına konu, Mersin 6.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yatırılan 19.017,31.TL tazminat alacağı ile istinaf harç ve mahkeme gideri için yatırılan 814,67.TL bakiye harç, 464,87.TL olmak üzere toplam 20.296,85.TL alacağın ödeme gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacı idareye ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Somut olayda, dava dilekçesinde dava değerinin 20.296,85.TL olarak gösterildiği, yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, 7.821,22TL rücuen tazminatın davalı …’nden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 216,52.TL rücuen tazminatın davalı …’nden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 6.788,70.TL rücuen tazminatın davalılar … ve …’nden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, davacı vekilince reddedilen miktar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf konusu reddedilen miktar 5.470,41.TL’dir.
Diğer taraftan, 6763 Sayılı Kanun’un 44. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ne eklenen Ek madde 1/2 gereğince, HMK’nin 341. maddesinde düzenlenen kesinlik sınırının uygulanmasında, hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı öngörülmüştür.
Buna göre, asliye hukuk mahkemeleri yönünden kesinlik sınırı, ilk derece mahkemesine ait karar tarihi 02.12.2016 tarihinden önce ise 1.500,00-TL, 02.12.2016 tarihi ve sonrasında ise, (2017 takvim yılı başına kadar) 3.000,00-TL, 01.01.2017-31.12.2017 arasında 3.110,00- TL, 01.01.2018’den itibaren 3.560,00-TL, 01.01.2019 tarihinden itibaren ise 4.400,00 TL, 01.01.2020 tarihinden itibaren 5.390,00-TL, 01.01.2021 tarihinden itibaren 5.880,00-TL, 01.01.2022 tarihinden itibaren 8.000,00-TL olarak uygulanacaktır.
Somut dosyamızda, dava değerinin dava dilekçesinde 20.296,85.TL olarak gösterildiği ve davanın reddine karar verildiği, red edilen dava değerinin 5.470,41.TL olduğu, karar tarihi olan 2022 yılı için istinaf kesinlik sınırının 8.000,00.TL olduğu, red edilen dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığı, bu nedenle iş bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunun kesin nitelikte bir karara yönelik olup olmadığını denetleme görevi öncelikli olarak İlk Derece Mahkemesi’ne aittir. Ancak İlk Derece Mahkemeleri’nin bu hususu gözetmeden dosyayı Bölge Adliye Mahkemesi’ne göndermesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ne şekilde bir karar verileceği 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesinde gösterilmemiş, sadece gerekli kararın verileceği ifade edilmiştir.
Bu konuda kanunda bir açıklık bulunmamakla birlikte 01/06/1990 tarih ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın bu tür olaylarda kıyasen uygulanması mümkündür. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı, İlk Derece Mahkemelerinden verilen bir kararın kesin nitelikte olmasına rağmen temyiz edilmesi ve İlk Derece Mahkemesi tarafından bu konuda bir karar verilmeksizin dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi halinde Yargıtay’ın, İlk Derece Mahkemesine bu konuda geri çevirme kararı verilmeksizin, temyiz talebinin reddine karar vermesinin mümkün olduğu yönündedir.
İlk Derece Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanunun Yönetmeliğinin 8/11 maddesi gereğince Kanun Yolu Formu hazırlanmak suretiyle istinaf dilekçesiyle birlikte dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesi halinde, İlk Derece Mahkemesi’nin istinaf kanun yoluna başvurulan kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşarak dosyayı Bölge Adliye Mahkemesi’ne göndermiş olduğunu kabul etmek gerekir. Zira İlk Derece Mahkemesi’nce kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşılması halinde ayrı bir karar yazılmamaktadır. Bu nedenle, İlk Derece Mahkemesi’nin kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaştığı kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 Sayılı HMK’nın 352/1 maddesi gereğince gerekli kararın (usulden red kararının) verilmesi gerekecektir.
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen kararın red edilen kısmı 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca kesin niteliktedir. Davacı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, esasa ilişkin herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesi ve 352/1-b maddesi gereğince istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/4 maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2)-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan 80,70.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
3)-6100 Sayılı HMK’ nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5)-6100 Sayılı HMK’nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 29/04/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır