Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/607 E. 2022/989 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/858 – 2022/992
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/858
KARAR NO : 2022/992
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas-… Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …

VEKİLİ : Av…
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı hakkında Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ancak bu icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının icra takibine konu alacağı davacının 15/0/2014 tarihinde … Bankası … sorgu no’lu dekont ile 30.000,00.TL ödemiş olduğunu, bu ödemenin icra takibine hiç yansıtılmadığını, icra takibine konu belge kısmında davacıya ait 18/07/2014 tarihli 58.045,00.TL’lik çek gösterilmekte olduğunu, icra takibine konu 11/08/2014 tarihli 176.284,00.TL’lik bononun davacı tarafından doldurulmadığını, tarafların yapmış olduğu bütün işlemlerin faturalı ve muhasebe kayıtlı olduğunu, bu kayıtlar incelendiğinde 11/08/2014 tarihinden önce veya sonra davacının davalı ile bu miktarda yapmış olduğu ticaretin söz konusu olmadığını, bu bononun üzerindeki yazıların davacı tarafından doldurulmadığını, davacının bu bonoyu boş olarak Haziran ayında 1.500,00.TL’lik ödemesine teminat olarak verdiğini, davacının bu imzasının kötüye kullanıldığını, üzerindeki yazıların da davacıya ait olmadığını belirterek Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının iptali ile icra yoluyla tahsil edilen miktarların yasal faizi ile iadesine ayrıca haksız ve kötü niyetli başlatılan bu icra takibi nedeniyle %60’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafından aynı konuda ve aynı talep ile Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas, … Karar sayılı dosyasında dava açtığını, mahkeme kararı 16/12/2020 tarihinde verildiğini, karar tebliğ edilmeden ve kesinleşmeden … bu huzurda görülen davanın açıldığını bu nedenle derdestlik itirazlarının bulunduğunu, derdestlik itirazı nedeni ile davanın reddine, dava dilekçesinde konu kısmında menfi tespit davası açıldığı belirtilmiş ise de sonuç ve istem kısmında takibin iptali, icra yolu ile tahsil edilen paranın yasal faizi ile ödenmesi talep edildiğini, davacı borçlu aleyhine Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 14.08.2014 tarihinde icra takibi başlatılmış olup ödeme emri borçluya tebliğ edilerek takibin kesinleştiğini takibin iptalinin İcra Hukuk Mahkemesinden istenmesi gerektiğini bu sebeple de açılan davanın görev yönünden reddine, davacı tarafça 19.08.2014 tarihinde şirket personelinin hesabına 30.000,00.TL ödeme yapıldığını, 21.08.2014 tarihinde bu ödemenin davalı şirkete olan borcuna mahsuben yapıldığı ancak sehven personelin hesabına yatırıldığını,yapılan ödemenin Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya borcundan mahsup edilmesini talep etmesi üzerine yapılan bu ödemenin borcundan mahsup edildiğini ve 22.08.2014 tarihinde icra müdürlüğüne bildirildiğini, davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, 11.08.2014 tarihli 176.284,00.TL miktarlı senendin teminat olarak verildiği imzasının kötüye kullanıldığı iddiasını kabul etmediklerini, davacı tarafça Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyasından aynı iddialarla şikayetçi olunduğunu ancak yapılan soruşturma sonrasında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, davalı müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; yapılan incelemede alacaklı … Ecza Deposu tarafından Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği ve akabinde davacı borçlu tarafından borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davanın açıldığı, ancak davacının daha önce aynı takip dosyasıyla ilgili ve aynı taleplerle yine mahkemenin …Esas, … Karar sayılı dosyası ile dava açtığı ve mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın usulden reddine karar verildiği, kararın henüz tebliğe çıkmadığı ve kesinleşmediği, ardından aynı taleplerle ve aynı konuda … bu davanın açıldığı, oysa 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ı maddesi uyarınca aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması (derdestlik)’nın dava şartı olduğu, yine HMK’nın 115/2. maddesinde de mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vereceğinin düzenlendiği, neticede mahkemenin …Esas sayılı dosyasının eldeki davaya göre derdest olduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; müvekkili hakkında Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ancak bu icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin icra takibine konu ödemeyi yaptığını ve buna ilişkin Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ancak reddedildiğini, bu kararı kabul etmediklerini şöyle ki, öncelikle icra takibinin 14/08/2014 tarihinde hazırlandığı, ancak 15/08/2014 tarihli kaşe vurulduğunu, sanki icra takibi 15/08/2014 tarihinde açılmış gibi gösterildiğini, bunun nedeni de müvekkilinin yapmış olduğu ödemeyi örtbas etme çabası olup müvekkilinin 15/0/2014 tarihinde … Bankası … soru nolu dekont ile 30.000,00.TL ödeme yaptığını bu ödemenin icra takibine hiç yansıtılmadığını ve alınmamış gibi gösterildiğini, icra takibine konu 11/08/2014 tarihli 176.284,00.TL’lik bononun müvekkili tarafından doldurulmadığını, müvekkilinin davalı ile yaptığı bütün işlemlerin faturalı ve muhasebe kayıtlı olduğunu yine davalının yapmış olduğu bütün ticaretlerin faturalı ve muhasebe kayıtlı olduğunu, kayıtlar incelendiğinde 11/08/2014 tarihinden önce veya sonra müvekkilinin davalı ile bu miktarda yapmış olduğu ticaret söz konusu olmadığını, bu bononun üzerindeki yazıların müvekkili tarafından doldurulmadığını, müvekkilinin bu bonoyu Haziran ayında 1.500,00.TL’lik ödemesine teminat olarak verdiğini, müvekkilinin bu imzasının kötüye kullanıldığını, üzerindeki yazıların da müvekkiline ait olmadığını, anlatılan tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan ve tahsilat yapılan Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının iptali ile icra yoluyla tahsil edilen miktarların yasal faizi ile iadesine, mahkemece verilen kararın kaldırılarak haksız ve kötü niyetli başlatılan icra takibi nedeniyle davalının %60’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Menfi Tespit” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı müvekkili hakkında Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ancak bu icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının icra takibine konu alacağı davacının 15/0/2014 tarihinde … Bankası … sorgu no’lu dekont ile 30.000,00.TL ödemiş olduğunu, bu ödemenin icra takibine hiç yansıtılmadığını, icra takibine konu belge kısmında davacıya ait 18/07/2014 tarihli 58.045,00.TL’lik çek gösterilmekte olduğunu, icra takibine konu 11/08/2014 tarihli 176.284,00.TL’lik bononun davacı tarafından doldurulmadığını, davacının imzasının kötüye kullanıldığını, üzerindeki yazıların da davacıya ait olmadığını belirterek Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının iptali ile icra yoluyla tahsil edilen miktarların yasal faizi ile iadesine ayrıca haksız ve kötü niyetli başlatılan bu icra takibi nedeniyle %60’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesin talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince derdestlik dava şartı nedeniyle davanın reddine karar verildiği … bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması da dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur. Daha önce HUMK m.187/4’de bir ilk itiraz olarak nitelenen bu husus HMK m. 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir. Burada anılan dava şartlarından maksat, davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için varlığı ya da yokluğu hakim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilen ve taraflarca da noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülebilen hallerdir. Aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması konusu eş söyleyişle derdestlik iddiası bir olumsuz dava şartı haline getirilmiş ve bu suretle derdestlik itirazı ilk itiraz olmaktan çıkartılıp; dava şartına ilişkin usuli bir itiraza dönüştürülmesi sağlanmıştır. Açılmış ve görülmekte olan bir davanın davacısı, hukuki korunma sürecini başlatmıştır. Artık onun aynı davayı yeniden bir başka mahkeme önüne getirmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir yararı kalmamıştır; bu bağlamda hukuken korunma ihtiyacı içinde bulunmadığından ve onun yapacağı … davanın sonucunu beklemektir. Davayı açmaktaki yarar hukuki olmalıdır; ideal veya ekonomik yarar tek başına yeterli değildir. Derdestlik itirazının korunmasının temelinde aynı davanın tekrar açılıp görülmesinin sağlanmasında davacının hiçbir hukuki yararının bulunmadığı düşüncesi yatmaktadır.

Somut dosyamızda cevap dilekçesinde açıklandığı üzere davacının davalı aleyhine Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dava dosyasında, aynı dava konusu ile ilgili dava açtığı, mahkemece arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği, … bu karar kesinleşmeden bu davanın açıldığı anlaşılmştır. Her iki davanın taraflarının ve konusunun aynı olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince derdestlik nedeniyle verilen davanın reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki gibi oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerine BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 05/07/2022 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır