Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/587 E. 2022/972 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/587 – 2022/972
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/587
KARAR NO : 2022/972
KARAR TARİHİ : 04/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin mobilya imalatı işi ile meslek icra ettiğini, davalı ile yapılan anlaşma neticesinde peşin olarak 3.000,00.TL ve mal tıra yüklendikten sonra ayrıca 27.000,00.TL ödeme yapıldığını, gelen malın yapılan anlaşmanın aksine 26.5 metre küp ve 1. Ve 2. Sınıf olması gerekirken 8.714 metre küp 3. ve 4. Kalite malzeme olduğunun anlaşıldığı, gelen malzemelerin değerinin 8.278,00.TL olduğunu yapılan ödemeden bu miktar düşüldüğünde müvekkilinin 21.722,00.TL parasının gaspedildiğini, davalının görüşme ve uzlaşmayı reddettiğini belirterek 21.722,00.TL zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar Sayılı Kararı ile; davacı tarafça mahkememize iş bu davanın açıldığı, davanın ticari satım nedeniyle alacak talebine ilişkin olduğu, davacı … …’in işletme hesabına göre defter tutup 2.sınıf tüccar olduğu, davalı … …’nın kerestecilik işi ile uğraştığı ve tacir olduğu, davanın TTK 4. maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu, TTK’nin 5-A maddesi uyarınca dava konusu uyuşmazlık yönünden önce ara buluculuk yoluna başvurulması gerektiği, ara buluculuk son tutanağı aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulmadığı, davacı vekilinin ön inceleme duruşmasında ara buluculuk başvurusunda bulunmadığını beyan ettiği görülmekle, davanın arabuluculuk yoluna başvurulduğunun usulüne uygun belgelendirilmediği, arabuluculuk yoluna başvurulmasının TTK 5-A maddesi uyarınca dava şartı olması nedeni ile HMK 114-2 gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; davacı müvekkili ile kendisine gerekli bir özellikli kereste için internetten satılık ilanı bulunan davalı ile yine internet üzerinde bir ilişkiye girdiğini, tarafların birinci sınıf vasıflı bir malzemenin birim fiyatı üzerinden anlaştıklarını, müvekkilin fiyat olarak belirlenen meblağı banka havalesi ile karşı taraf ödediğini, davalının gönderdiği malın miktar ve kalitesinin anlaşmaya uygun olmadığını, bu davanın doğrudan ticaret mahkemesinde açılmadığını, ticaret mahkemesine başvurunun zaruret nedeniyle olduğunu, davalının defi olarak bile arabuluculuğa başvurulması itirazında bulunmadığını, olayda dolandırıcılık olduğu, TTK. Md. 5/A kanuna göre 2018 tarihinde ilave edilmiş olup maksat basit uyuşmazlıkların önce ibir uzlaşma çabasından geçip ihtilaflar süzülüp mahkemelerin yükünü azaltmak olarak görüldüğünü, bu madde henüz çağdaşlaşmadığını, bir toplumun ticari münasebetlerini elimine etmek amacında olduğunu, ama bu amaç madde her uyuşmazlığa uygulanacak anlamına gelmediğini, nitekim uygulamada henüz çoğul örnek kararlar bulunmamakla birlikte muhtelif istinaf mahkemeleri kararları bu maddenin her olaya uygulanmaması yolunda olduğunu, dolandırılmalarının ihtilaf odak noktası olduğunu, dava açmadan önce uzlaşma yönünden yaptıkları görüşme kayıtlarını verilen cevapları da gerek Cumhuriyet Savcılığı soruşturmasına gerekse tüketici mahkemesine sunduklarını, bu nedenlerle noksan soruşturma ve kanunun yanlış yorumuyla sonuca giden Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar Sayılı sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesi davalı ile yapılan anlaşma sonucu davalıdan kereste ve kütük istendiğini, davalı tarafından gönderilen ürünlerin belirtilen kalitede olmadığını belirterek 21.722,00.TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi …-… EK sayılı kararı ile davanın zorunlu arabulucuya tabi olduğu ve arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verildiği, iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. Maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere yapılmıştır.
Davanın ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğu, dava tarihinin 10.02.2021 olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan Adana 4. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, 07.10.2020 tarihli ek karar ile süresi içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi istenmediğinden davanın HMK 20/1 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, 2.fıkrası son cümlesine göre ise; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Somut olayda, davanın ticari nitelikte ve dava tarihi itibariyle zorunlu arabulucuya tabi dava olduğu, arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlarından olmadığı, dava tarihinde zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, Adana 4. Tüketici Mahkemesi’nce görevsizlik kararı verildiği, süresinde görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı tarafından Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 10.02.2021 tarihinde istinafa konu iş bu davanın açıldığı, eldeki davanın yeni bir dava olduğu, dava tarihi itibari ile zorunlu arabuluculuğun dava şartı olduğu, mahkemece resen gözetilmesi gerektiği bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 04/07/2022 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır