Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/547 E. 2022/450 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/547
KARAR NO : 2022/450
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, yapılan ön inceleme sonucunda istinaf edilen miktarın istinaf kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı şirketler arasında 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa uygun olarak hizmet alım ihalesi yapıldığını ve davalı şirketlerin sözleşmelerde belirtilen süreler içerisinde ihaleyi kazandığını, davalı şirketlerle imzalanan sözleşmeler kapsamında çalıştırılan… … tarafından müvekkili idare aleyhine alacak davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, mahkeme ilamında hüküm altına alınan alacakların tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını ve müvekkili tarafından 10.935,72.TL ödeme yapıldığını, ihale sözleşmesi ve onun ayrılmaz parçası olan ihale belgelerine göre hizmet alımı kapsamında çalıştırılan işçilerin idarenin değil kanunen yüklenicinin işçileri olduğunu, müvekkilinin 4857 sayılı İş Kanununun 2 ve 3 üncü maddeleri uyarınca bu borçtan asıl işveren sıfatıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığından TBK ‘nun 167 nci maddesine göre ödediği miktarların tamamını davalı şirketlerden rücuen talep etme hakkına sahip olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Somut olayda, dava dilekçesinde dava değerinin 11.590,00.TL olarak gösterildiği, yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile, 11.483,06.TL dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin (106,94.TL) reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf konusu miktar 106,94.TL’dir.

02/12/2016 tarih ve 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Yasanın 41. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı karar tarihi olan 2021 yılı için 5.880,00.TL’dir.
Karar tarihi olan 2021 yılı için istinaf kesinlik sınırının 5.880,00.TL olduğu, dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığı, bu nedenle iş bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı anlaşılmıştır.
İstinaf başvurusunun kesin nitelikte bir karara yönelik olup olmadığını denetleme görevi öncelikli olarak ilk derece mahkemesine aittir. Ancak ilk derece mahkemelerinin bu hususu gözetmeden dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ne şekilde bir karar verileceği 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesinde gösterilmemiş, sadece gerekli kararın verileceği ifade edilmiştir.
Bu konuda kanunda bir açıklık bulunmamakla birlikte 01/06/1990 tarih ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının bu tür olaylarda kıyasen uygulanması mümkündür. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı, ilk derece mahkemelerinden verilen bir kararın kesin nitelikte olmasına rağmen temyiz edilmesi ve ilk derece mahkemesi tarafından bu konuda bir karar verilmeksizin dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi halinde Yargıtay’ın, ilk derece mahkemesine bu konuda geri çevirme kararı verilmeksizin, temyiz talebinin reddine karar vermesinin mümkün olduğu yönündedir.
İlk Derece Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanunun Yönetmeliğinin 8/11 maddesi gereğince kanun yolu formu hazırlanmak suretiyle istinaf dilekçesiyle birlikte dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi halinde, ilk derece mahkemesinin istinaf kanun yoluna başvurulan kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşarak dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermiş olduğunu kabul etmek gerekir. Zira ilk derece mahkemesince kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşılması halinde ayrı bir karar yazılmamaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesinin kararının kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaştığı kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 Sayılı HMK’nın 352/1 maddesi gereğince gerekli kararın (usülden red kararının) verilmesi gerekecektir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karar 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca kesin niteliktedir. Davacı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, esasa ilişkin herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesi ve 352/1-b maddesi gereğince istinaf başvurunun usulden reddine karar karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/2 maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 80,70.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
3)-6100 Sayılı HMK’ nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5)-6100 Sayılı HMK’nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 12/04/2022 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır