Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/494 E. 2022/784 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/494 – 2022/784
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/494
KARAR NO : 2022/784
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (ZMMS Poliçesi Kapsamında Davalıdan Rücuen Tazmini Amacıyla Davalı Sigortalı Aleyhine Başlatılan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :15/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, … nolu ZMM sigorta poliçesiyle sigortalı … Yapı Dekorasyon adına kayıtlı … plakalı araç … sevk ve idaresindeyken 18.08.2018 tarihinde …’a çarptığını, olay sonrası … plakalı araç olay yerini terk ettiğini, iki taraflı maddi ve yaralamalı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza sonucunda … yaralandığını, … plakalı araç … Yapı Dekorasyon adına kayıtlı olduğundan Trafik Kanununa göre araç işleten sıfatına haiz olduğunu, Zorunlu Mali mesuliyet Trafik Sigortası genel şartlarının B4 maddesi ‘a’ fıkrası gereğince tazminat miktarı işletene rücu edilebileceğini, … Yapı ve Dekorasyon bu kazanın oluşumdan ve bu kaza sonucunda …’da meydana gelen bedeni hasardan sorumlu olduğunu, kaza sonrasında … plakalı araç sürücüsü olay yerini terk ettiğinden müvekkilimizin sigortalıya rücu hakkı doğduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, tazminat talebine konu trafik kazası 18.08.2018 tarihinde gerçekleştiğini, bu nedenle talep zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının %20 inkar tazminatı mesnetsiz olduğunu, İnkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, dava dilekçesinde iddia edilen …’ün alkollü olduğuna yönelik iddia gerçek dışı olduğunu, davacı sigorta şirketince dava dışı kişilere sigorta kapsamında yapılan ödeme yersiz olduğunu, kazanın oluşumunda, müvekkil şirkete ait aracı kullanan … kusurlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile;”dava tarihi olan 01/12/2021 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesine göre, itirazın iptali davası açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği, yasal düzenleme dikkate alındığında söz konusu dava şartının noksanlığı sonradan giderilebilecek nitelikte olmadığı, davacı tarafça arabuluculuk kurumuna başvurulmaksızın doğrudan doğruya mahkememizde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, bu itibarla eldeki davada dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 114/2.maddeleri ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi hükümleri gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 115/2.maddesi gereğince dava şartı noksanlığından usulden reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; mahkeme tarafından 06/12/2021 tarihinde çağrı kağıdı tebliğ edilmiş ancak tebligatın ekine tensip zaptı eklenmediğini, taraflarına tensip zaptı tebliğ edilmediğini, tensip zaptındaki 7 günlük kesin süre içresinde arabulucu son tutanağının arabulucu tarafından onaylanmış suretinin sunulmadığı gerekçesi ile dava şartının yokluğundan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından hak sahiplerine ödenen tazminatın, ZMMS poliçesi kapsamında davalıdan rücuen tazmini amacıyla davalı sigortalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından,18/08/2018 tarihinde, davalıya ait olan ve davacı şirket nezdinde düzenlenmiş … nolu ZMM sigorta poliçesiyle sigortalı olan … plakalı aracın … sevk ve idaresindeyken, … plakalı motosiklete çarparak, motosiklette yolcu olarak bulunan …’ın yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası meydana geldiği, sigortalı araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerini terk ettiği ve alkollü olduğunun belirlendiği, bu nedenle, Sigorta Genel Şartlarına göre kazadan yaralanan kişiye yapılan 10.000,00.TL ödemenin davalı sigortalıdan rücuen tazmini için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talep edilmiş, davalı ise, davanın zamanaşımına uğradığını, rücu şartlarının oluşmadığını, olay yerininin terk edilmediğini, sürücünün alkollü olmadığını, dava dışı kişilere sigorta kapsamında yapılan ödemenin yersiz olup, talep edilemeyeceğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın arabulucuk son tutanağı sunulmadığından dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK’nin 355.maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 1. Fıkrasında ; “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.” hükmü, aynı maddenin 2. Fıkrasında ise, “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, dava konusu alacağın ZMMS poliçesinden kaynaklandığı, TTK’nun 4/1-a maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu bakımında ticaret mahkemesinin görevli olduğu, ticari davaların 01.01.2019 tarihinden itibaren zorunlu arabuluculuğa tabi olup, iş bu davanın 01/12/2021 tarihinde açıldığı, zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından, davacı vekili tarafından dava dilekçesine Adana Arabuluculuk Bürosunun … Arabuluculuk numaralı son tutanağın fotokopisinin eklendiği, bu belgeye göre, davacı tarafından 03/11/2021 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunun, anlaşma sağlanamadığına dair son tutanağın ise,15.11.2021 tarihinde imzalandığının anlaşıldığı, davanın ise 01/12/2021 tarihinde açıldığı, mahkemece, tensip tutanağının 17 nolu ara kararında davacı tarafa, 7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile eklenen 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin 2.fıkrası uyarınca, davacı ve davalı taraflar arasındaki arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemeye sunulması için bir haftalık kesin süre verilerek, belirtilen tutanağın verilen kesin süre içinde sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği, ihtaratlı tensip zaptının davacı vekiline 11/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak verilen kesin süre içerisinde, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemeye sunulmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince, davanın, HMK’nun 115/1. ve 114/2.maddeleri ile TTK.nun 5/A maddesi hükümleri gözetilerek, HMK’nun 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, İlk Derece Mahkemesi’nce verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcının peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi.15/06/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır