Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/468 E. 2022/879 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/468 – 2022/879
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/468
KARAR NO : 2022/879
KARAR TARİHİ : 27/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : (… )
1-…
2-…
3-…
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin Tarsus’da meyve ve zeytin üreticiliği ve ticaretiyle uğraştığını, müvekkilinin davalı şirkete salamura zeytin satışı yaptığını, imzalı sevk irsaliyesine uygun olarak, 16/09/2019 tarihinde malın tamamı olan 20.120 kg’lık salamura zeytinin davalıya Tarsus’ta teslim edildiğini, satılan zeytinin fiyatının kg 7,00.TL’den toplam 140.680,00.TL olması hususunda tarafların anlaştıklarını, malın tesliminden bir süre sonra davalının, müvekkiline banka kanalıyla 50.000,00.TL ödeme yaptığını ancak başkaca ödeme yapılmadığını, bakiye borcun ödenmesi için davalıya ihtarname gönderildiğini, davalının müvekkili ile aralarındaki zeytin alım-satım işleminin yapıldığını kabul ettiğini ancak zeytinlerin toplam bedelinin 50.741,28.TL olduğunu ve bu miktarı da ödediğini iddia etmiş borcun ödenmemesi üzerine de Tarsus İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, davalının itirazında haksız olması nedeniyle işbu davanın açıldığını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmeden ilk derece mahkemesince ön inceleme aşamasında karar verildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; 5957 Sayılı Kanun’nun 2.maddesinde, meslek mensubunun malların ticaretiyle iştigal eden ilgili meslek odalarına kayıtlı kişiler olarak, üretici: malları üretenler şeklinde tanımlandığı, 5957 Sayılı Kanun’nun 10/1 maddesine göre; üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde bir hal hakem heyeti oluşturulduğu, açıklanmalardan anlaşılacağı üzere Hal Hakem Heyeti üreticiler ile meslek mensupları ve meslek mensuplarının kendi aralarındaki bu kanunun uygulanmasında doğan uyuşmazlıklarda görevli olduğunun anlaşıldığı, 5957 Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun’un 10/5.maddesinde; “Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bu kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar, bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine Asliye Ticaret Mahkemesi’nin vereceği karar kesindir.”, 10/6. maddesinde ise; “değeri elli bin Türk Lirası ve üstündeki uyuşmazlıklarda hal hakem heyetinin vereceği kararlar, Asliye Ticaret Mahkemesi’nde delil olarak ileri sürülebilir. Bu maddede yer alan parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında arttırılır. Artırılan parasal sınırlar, her yıl Aralık ayı içinde Bakanlıkça Resmî Gazete’de ilan edilir.” düzenlemesine yer verilmiş olup, tarafların her ikisinin de yaş sebze ve meyve işiyle uğraşan mesluk mensubu olduklarını anlaşılmakla ve davanın açıldığı 2021 yılı için parasal sınırın 128.088,99.TL olarak belirlendiği, uyuşmazlık konusu alacağın miktar itibarıyla Hal Hakem Heyeti’nin görev alanın içerinde kaldığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf talebi ile; ticari mahiyette salamura zeytin satışından kaynaklanan alacağın tahsili için açılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında mahkemece 5937 sayılı kanun gereği uyuşmazlıkta Hal Hakem Heyeti’nin görevli olduğundan bahisle davayı reddettiğini, müvekkilinin davalıya salamura zeytin sattığını, salamura zeytin satışından kaynaklanan uyuşmazlıkta Hal Hakem Heyeti’nin görevli olmadığını, zeytinin toptancı haline girmesi zorunlu ürünlerden olmadığını, 5937 sayılı kanunun 4. Maddesi gereği işlenmemiş zeytin müstahsil makbuzu veya fatura ile toptancı haline girmeden satılabildiğini, üstelik uyuşmazlıkta satıma konu malın salamura edilmiş yani işlenmiş ürün olduğunu, salamura zeytinin hiçbir şekilde Hel’e girmesinin mümkün olmadığı gibi bundan kaynaklı uyuşmazlığın Hal Hakem Heyeti tarafından çözümü de mümkün olmadığını, belirtilen nedenlerle görevsizlik kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava “İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince uyuşmazlığın 5957 Sayılı Yasanın 10.maddesi uyarınca Hal Hekem Heyetinin görev alanına girdiğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
5957 Sayılı Kanun’nun 2.maddesinde, meslek mensubunun: malların ticaretiyle iştigal eden ilgili meslek odalarına kayıtlı kişiler olarak, üretici: malları üretenler şeklinde tanımlandığı anlaşılmıştır.
5957 Sayılı Kanun’nun 10/1 maddesine göre; üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde bir hal hakem heyeti oluşturulur.
Yukarıdaki açıklanmalardan anlaşılacağı üzere Hal Hakem Heyeti üreticiler ile meslek mensupları ve meslek mensuplarının kendi aralarındaki bu kanunun uygulanmasında doğan uyuşmazlıklarda görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davacının üretici olduğu davacı vekilinin kabulünde olduğu anlaşılmakla çözümlenmesi gereken sorun davalının 5957 Sayılı Yasa’nın 2. maddesinde tanımlar başlığı altındaki düzenlemede belirtilen kişilerden olup olmadığı, uyuşmazlığın Hal Hakem Heyetinin görev kapsamında kalıp kalmadığı noktasındadır.
İlk derece mahkemesine duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verildiği, davalının 5957 Sayılı yasa uyarınca üretici mi, yoksa meslek mensubu mu olduğu konusunda herhangi bir araştırma yapılmadan görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının 5957 sayılı yasa kapsamında üretici mi yoksa meslek mensubu mu olduğu belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan şekilde karar verilmesi doğru olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın yeninden yargılama için mahkemesine gönderilmesine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekili tarafından Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 80,70.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
5)-Davacı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 27/06/2022 tarihinde karar verildi.

Başkan
¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır