Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/455 E. 2022/540 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/455 – 2022/540
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/455
KARAR NO : 2022/540
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : … ESAS
DAVACI : …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/01/2022 tarih ve … esas sayılı ara kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
TALEP EDENİN İDDİALARININ ÖZETİ :
Talep eden, müvekkili ile davalı klima alım satım ticareti ile uğraştığını, 07/07/2021 tarihinde davalı ile klima alımı için aralarında anlaştıklarını, davalının müvekkiline teslim edeceği klimalar karşılığı, … Bankası Pozcu Şubesi … çek seri nolu 30/10/2021 ödeme tarihli 100.000,00.TL bedelli çek, … Bankası Pozcu şubesi … çek seri nolu 30/11/2021 ödeme tarihli 100.000,00.TL bedelli çek ve yine … Bankası Pozcu şubesi … çek seri nolu 30/12/2021 ödeme tarihli 100.000,00.TL bedelli üç adet çek teslim ettiğini, ancak aradan geçen süreye rağmen bu çekler karşılığı satmayı ve teslim etmeyi taahhüt ettiği malların müvekkiline teslim edilmediğini belirterek, davalıya borcu bulunmayan ve bedelsiz olan ve halen müvekkiline iade edilmeyen dava konusu 3 adet çek için müvekkilinin borcunun olmadığının ve çeklerin bedelsiz olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN ARA KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen 21/10/2021 tarihli ara karar ile; davacı vekilinin tedbir talebinin gecikmesi sebebiyle bir sakınca ve zarar doğacağı gerekçesiyle % 15 teminat karşılığında kabul edilerek, dava konusu … Bankası Pozcu Şubesi … çek seri nolu 30/10/2021 ödeme tarihli 100.000,00.TL bedelli çek, … Bankası Pozcu Şubesi … çek seri nolu 30/11/2021 ödeme tarihli 100.000,00.TL bedelli çek ve yine … Bankası Pozcu Şubesi … çek seri nolu 30/12/2021 ödeme tarihli 100.000,00.TL bedelli çekler ile ilgili olarak ibraz edenin …Klima Teknolojileri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olması halinde, bankaya ibrazında karşılığı olup olmadığına göre işlem yapılarak, karşılığı bulunduğu takdirde ibraz edene ödeme yapılmayarak ibraz edenin kimliği tespit edilerek çek bedeli kadar karşılığı üzerine bloke konulması hususunda TTK.nun 757. maddesi ve HMK.nun 389 vd. maddelerine göre tedbir konulmasına, dava dışı 3. şahıslar yönünden tedbir kararı verilemeyeceğinden ve 3. şahıslar yönünden iyiniyet esas olduğundan fazlaya ilişkin istemin reddine şeklinde karar verilmiştir.
Davalı vekilinin 08/12/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile, yetki itirazlarının kabulü ile davacı tarafça haksız ve hukuki mesnetten yoksun ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini beyan ettiği görülmüştür.
Mahkemece davalının ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talebinin HMK’nun 394/4 maddesi gereğince duruşma açılmasına karar verilmiş, taraf ve vekillerin beyanı alınmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN ARA KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen 19/01/2022 tarihli ara karar ile; dosyadaki deliller değerlendirildiğinde, HMK 389. maddesi koşulları oluşmuştur. Zira mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceğine dair düzenlemenin bu olay yönünden dikkate alınması gerekmektedir. Yaklaşık ispat koşulları da oluşmuştur. Mevcut delil durumuna göre ve HMK’nun 389/1. maddesi koşulları gerçekleştiğinden davacının İhtiyati Tedbir itirazının Reddine karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; Konkordato başvurusunda bulunan borçlu hakkında mühlet kararının verilmesiyle birlikte borçlu hakkında takip yapılmasının kural olarak yasaklandığını, İİK’nun m.294/1 hükmünde mühlet içinde ihtiyati tedbir yahut ihtiyati haciz kararı verilememesinden değil, verilen kararların uygulanmamasından bahsedildiğini, yasağa rağmen ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir kararı uygulanırsa tedbirlerin geçersiz olacağını, ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından çek bedelinin müvekkili şirkete ödenmemesine yönelik tedbir talebinde bulunduğunu, kambiyo senetleri, kurucu kıymetli evraklardan olduğunu, senede bağlı olan hak senedin düzenlenmesi ile doğduğunu, kökeninde alacak hakkı bulunan vadeye bağlı borçlarda, alacak, vadeden önce de mevcuttur ancak vadenin gelmesiyle birlikte ifayı talep etme hakkının doğduğunu, bu nedenle temlik cirosuyla devredilen senetlerdeki ileri tarihli vadelere dayanarak bu senetlerin müstakbel bir alacağı temsil ettiği yönündeki yorumun hukuken mümkün olmadığını, bu tür senetlere ilişkin verilen tedbir kararlarının da 3.şahısların maddi hukuktan doğan haklarına halel getirmekte ve haklı hiçbir hukuki dayanağın bulunmadığını, TTK’nun 757/1 maddesi gereğince ödemeden men yasağı verilebilmesi için kişinin elinde bulunan çekin iradesi dışında elinden çıkmış olması gerektiğini ancak tedbir istemli değişik iş dosyasında böyle bir iddianın bulunmadığı dikkate alınmaksızın talep eden vekilinin çekin ödenmemesi yönündeki tedbir isteminin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, kıymetli evraktan kaynaklanan ve icra takibinden önce açılmış menfi tespit istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise, mahkemece verilen ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılması talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, davaya konu olan çeklerin bedelsiz olduğu iddiasına dayanılarak, bankaya ibrazı halinde ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş, mahkemece, teminat karşılığında, çeklerin davalı tarafından ibrazı halinde ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, davalının tedbire itirazı sonucu ise duruşma açılarak, itirazın reddine karar verilmiştir.
Ara karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nun 72/2 maddesinde “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmü mevcuttur.
HMK’nun 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
İhtiyati tedbirler, geçici hukuki koruma niteliğinde olup esasın varlığına karine oluşturmazlar. Bu nedenle mevcut durumda bir değişiklik olduğu takdirde hakim edindiği kanaate göre kararı da değiştirebilir. Kural olarak bir davada tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ispatı için tahkikat yapılması ve delillerin toplanması gerekir. Hakim tüm delilleri inceleyip değerlendirdikten ve tam bir karara ulaştıktan sonra nihai kararını verir. Bu husus asıl davanın kabulü için geçerli olup, bu nedenle tam ispat aranır. İhtiyati tedbirlerde ise tam değil yaklaşık ispatın yeterli olacağı HMK’nun 390/3 maddesinde düzenlenmiştir. Değişik ifade ile ihtiyati tedbire karar verebilmek için iddia olunan vakıanın subutu yönünde gerçeğe yakın bir ispatın başarılması yeterlidir.
Somut olayda, dosya kapsamından 2004 sayılı İİK’nun 72/2 maddesi ve 6100 sayılı HMK 390/3 maddesi gereğince davacı tarafından davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte delillerin dosyaya sunulduğu, çeklerde muhatap bankanın keşide yerinin (akdin ifa yerinin) Mersin(Pozcu) olduğu, buna göre Mersin Mahkemelerinin yetkili olduğu, davalı hakkında konkordato talebinde bulunulmuş olmasının, ihtiyati tedbir verilmesine engel teşkil etmeyeceği, İİK’nun 294/1. maddesinin, mühlet içinde ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarının uygulanmayacağı düzenlediği, bu maddenin, konkordato davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesini değil, verilen tedbir kararının infazını önlediği, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcının peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 26/04/2022 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır