Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/431 E. 2022/534 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/431
KARAR NO : 2022/534
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … tarihli ara kararı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu;
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili tarafından Irak Ülkesi’ne yaş sebze ve meyve alımı için kendine ait olan … … hesabından davalıya ait olan … Bankası … numaralı hesaba 27/05/2021 tarihinde 150.000,00.TL ödeme yaptığını, davalı tarafça herhangi bir ürün teslim edilmediğini, Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, itirazın iptali ile borçlunun üzerine kayıtlı olan menkul, gayrimenkul, varsa araçları ve banka hesaplarına ihtiyati haciz kararı konulmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen … tarihli ara karar ile; ihtiyati haciz talep eden vekilinin, ihtiyati haciz talebinin talep konusu yargılamayı gerektirdiği, sunulan delillerin HMK 390/3 maddesi uyarınca haklılığın ispatı açısından yaklaşık ispat yönünden yeterli olmadığı, bu aşamada mevcut delil durumuna göre HMK 389/1 ve 390/3 maddelerindeki koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davayı açmadan önce icra takibini başlatıklarını, davalı borçluya yapılan banka ödemesinin açık olduğunu, ihtiyati haciz açısından ödeme dekontu ve davalı borçlunun bunu kabul etmesi sebebi ile İİK’da belirtilen ve HMK’da belirtilen ihtiyati haciz şartları oluştuğunu ve yaklaşık ispat kuralının olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi’nin … tarihli ara kararının kaldırılmasını, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin ve dilekçeleri tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali davası olup, istinafa konu uyuşmazlık, mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalıya banka havalesi ile bedeli peşin ödenen malların teslim edilmediği, bu nedenle bedelin iadesi gerektiği iddia edilerek, ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş, mahkemece verilen ara karar ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
İİK’nun 257. maddesinde, hem vadesi gelmiş hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Muaccel alacaklar için alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması, müeccel (vadesi gelmemiş) alacaklar yönünden ise, borçlunun belli bir adresinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemlerde bulunması koşullarının varlığı halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği öngörülmüştür. Anılan maddede başkaca her hangi bir koşul öngörülmemiştir.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 258 maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukukî himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasanın 2’nci maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukukî himaye sağlamaktır. İhtiyati haciz yargılamasında, etkin hukukî himaye sağlamak, bunu sağlarken mümkün olduğunca çabuk ve seri hareket etme gerekliliği, usul kurallarına göre maddi hukuka dayanan hakkın araştırılmasından önce gelir. Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu, İİK.’nun 264. maddesi çerçevesinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası çerçevesinde ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında incelenerek sonuçlandırılacaktır.
Somut olayda, davacı tarafından, banka dekontuna dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından, ihtiyati haciz koşulları oluşmadığından bahisle talebin reddine karar verildiği, alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi tek başına ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen bir sebep olmasa da, İİK’nun 258.maddesi gereğince, davacının, alacağı ve ihtiyati haciz sebepleri konusunda mahkemeye kanaat getirici delilleri ibraz etmek zorunda olduğu, davacının iddiaları ve bu amaçla ibraz ettiği belgelerin, İİK’nın 258. Maddesi kapsamında alacağın varlığı ve miktarını yaklaşık olarak ispatlayacak düzeyde bir delil olarak nitelendirilemeyeceği, 2004 Sayılı İİK’nın 257. maddesinde belirtilen yaklaşık ispat şartının sağlanamadığı, bu nedenle, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, İlk derece mahkemesi’nin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davacının ilk derece mahkemesinin ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcını peşin olarak yatırdığı anlaşıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 26/04/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır