Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/428 E. 2022/1021 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/428 – 2022/1021
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/428
KARAR NO : 2022/1021
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2021
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin Mücahidler Cadddesi’nde bulunan … marketi işlettiğini, müvekkilinin iş yerinde satmak için … Servis ve Dağıtım Ltd. Şirketi’nden … gibi içecekleri satın almadığını, taraflar aralarında 27.09.2010 tarihinde … no.lu satış noktası sözleşmesi akdedildiğini, müvekkil 2010 yılından itibaren davacı firmadan ürün satın alıp, aldığı ürünlerin borçlarını da düzenli olarak ödediğini, davacı firmayla yapılan anlaşmaya göre müvekkilin %15 anlaşma bütçesi, hasılat primi, fiyat farkı bedeli, sergi bedeli, insert bedeli, palet bedeli, yeni ürün listeleme bedeli gibi bir takım alacak kalemleri bulunduğunu, bu alacak kalemlerine ek olarak yapılan fazla ödemelere ilişkin Hizmet İade Faturaları da kesilerek müvekkilin geri aldığı ödemeler ve hakedişleri toplanarak borcundan düşülüp, müvekkile ait gerçek borç tutarı ortaya çıktığını, bununla ilgili olarak evrakların ellerinde mevcut olduğunu, son olarak şirket tarafından borç çıkarıldıktan sonra evrakın teslim edildiğini ve bu evrakta 2018 yılından sonra hizmet iadelerinin vesair geçmediğinin görüldüğünü, bunun üzerine müvekkilinin bunları talep ettiği ama bir anda kendisini icra takibi ve dava ile karşı karşıya bulduğunu, olayın şirket içi iç çatışma olduğunu, müvekkilin borcu olmamasına rağmen gerekli düşümlerin yapılmaması sebebiyle ortaya çıkan tutar için Adana 4. İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosyasıyla takibe başlandığı, takibe konu borç tutarı 398.814,99.TL olarak belirtilse de müvekkilin borcunun olmaması sebebiyle borca itiraz edilip, akabinde Menfi Tespit için arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak arabuluculuk görüşmeleri neticesinde de bir sonuç alınamadığı müvekkilinin böyle bir borcu, borcun doğmasına neden olacak herhangi bir sorumluluğu yada kusurunun da olmadığını, gerekli anlaşmaların sağlanamaması sebebiyle müvekkil aleyhine haksız icra takibi başlatıldığını, bu takibe itirazları üzerine durdurulduğunu, takibin durması sebebiyle davalı tarafından Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne İtirazın İptali davası açılmış olup … Esas numarasıyla davanın görüldüğünü, müvekkiline kesilen faturalarda ki imzalarına müvekkile ait olmadığını, bu nedenle öncelikle davanın kabulü ile müvekkilinin Adana 4.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; davacının ikame etmiş olduğu işbu davada hukuki yararın mevcut olmayıp, aynı konuda taraflarınca ikame edilmiş olan itirazın iptali davasının halen derdest olduğunu, müvekkil şirket … Servis ve Dağıtım Ltd. Şti. (bundan sonra … olarak yazılacaktır) ile davacı … – … Market arasında akdedilen … no’lu, 27.09.2010 tarihli Satış Noktası Sözleşmesi kapsamında ticari ilişkiler devam ederken … müvekkil şirketten satın ve teslim aldığı ürünlerin bedelini ödemediğini; bunu müteakip kendilerince Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alınarak, Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından tatbik ettirildiğini, akabinde süresi içerisinde esas takibe geçilmiş olup; davacı(borçlu) vekili tarafından … E. sayılı takip dosyasıyla giriştikleri icra takibine itiraz edildiğini, borçlu vekili tarafından yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, davacı borçlunun itirazı ile duran takibin kaldığı yerden devamını teminen tarafımızca 07.12.2020 tarihinde yine Sayın Mahkeme’nin … Esasına kayıtlı olan itirazın iptali istemli dava açılmış olduğunu, bahse konu dava halen derdest olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2021 tarih ve … Esas, … Karar Sayılı Kararı ile; Alacaklı ilamsız icra takibinde ödeme emrine itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemelerde itirazın iptali davası açabilir. (İİK.m.67) İtirazın iptali davası genel hükümlerine göre görülen bir dava olması nedeniyle borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini davada ileri sürebilir. Bu nedenle itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, menfi tespit davasında ileri sürülebileceği borçla ile ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabileceği ve savunma ile ilgili tüm delillerini gösterebileceği, Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas numarasıyla İtirazın İptali davası açılmış olup, UYAP sisteminden yapılan incelemede devam eden davada davacı tarafından aynı itirazların sunulduğu gerekçesi ile dava da hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verdiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; Taraflar arasındaki anlaşmada müvekkiline %15 prim ödeneceği kararlaştırılmışsa da, kendisine yalnızca %7’lik ciro pirimi ödendiğini, kalan %8’lik ciro alacağı ile hizmet iade faturası olarak davalı şirketten geri aldığı ödemeler toplam borçtan düşülmediğini, bu sebeple müvekkilinin satın aldığı ürünlerin karşılığı olan bedeli düzenli bir şekilde ödemesine rağmen, izah edilen ciro primi ve hizmet iade faturası ile geri alınacak bedellerin toplam borçtan düşülmemesi sebebiyle müvekkilin borçlu olduğunun öne sürüldüğünü, Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takipte müvekkilin 398.814,99.TL borçlu olduğu belirtilse de bu borcun hiçbir zaman doğmadığını, dolayısıyla müvekkilinin başlatılan bu icra takibindeki borca ve fer’ilerine itiraz ettiğini, bunun üzerine gecikmeksizin menfi tespit elde edebilmek amacıyla arabuluculuk yoluna başvurduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmaya varılamamasıyla, müvekkilin takibe konu borcun bulunmadığını ispat etmek amacıyla menfi tespit istemli dava açma zorunluluğu hasıl olduğunu, bu nedenle istinaf başvurularının kabul edilerek Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar Sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak esas talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar Sayılı sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Adana 4. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasından borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı yan işbu davada, Adana 4. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibi dosyasıyla aleyhine başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Aynı icra takibi nedeniyle davalı tarafından davacı aleyhine itirazın iptali davası açılmış olup, itirazın iptali davasının açılmasından sonra işbu menfi tespit davası 27/04/2021 tarihinde açılmıştır.
Menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davalının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup, mahkemece de bu hususun resen dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmuştur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 16/06/2020 tarih ve 2018/1702 E., 2020/1048 K.sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 07/07/2022 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır