Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/419 E. 2022/738 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/419
KARAR NO : 2022/738
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS
DAVACI : … – T.C No: …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :… – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … –
İLGİLİ : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile: 3 adet ticaret sicil gazetesinden görüleceği üzere davalı şirketin ilkin … İnşaat Mob. Gıda. Oto. Mermercilik San. ve Tic. Ltd. Şti ünvanlı olarak kurulduğunu, kurucuları … ve diğer ortak … … olarak tescil ve ilan edildiğini, sonrasında 2. Ticaret Sicil ilanında … ünvanını aldığını ayrıca …’ın diğer ortağın hisselerini de alarak şirketin tek ortaklı sahibi ve müdürü olduğunu, sonrasında 3.ilanda davacının şirketteki hisselerinin %60’ını diğer ortak … …’ya ve müdürlük verilerek şirketin hem iki 2 ortaklı hale geldiğini hem de diğer ortak … … şirketin münferiden müdürü olduğunu, şirketin şu ana kadar ki tek faaliyetinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi olduğunu, söz konusu sözleşme gereğince yaptığı inşaatta bir dönem para sıkıntısı çektiğinden inşaatı sorunsuz tamamlama adına … …’yı kendine ortak olarak aldığını, ancak sonradan gelen ortak yatırdığı sermaye gereği davacıdan daha fazla hisseli hale geldiğinden güvence olarak şirket müdürlüğü de istediğini, davacının da aradaki güven ilişkisi ve ticari teammül gereği talebi haklı bulup şirketin müdürlüğü verdiğini ancak bu en son devir ile birlikte davacının şirkette yetkisiz kaldığı için bir süre sonra diğer ortak tarafından dışlandığını ve davacının şirketle ilgili olarak hiçbir şekilde bilgi, belge resmi bir evrak verilmediğini, genel kurul da yapılmadığından davacının inşaatın bitişini gözlemlemekle beraber şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği hak edişleri olan taşınmazlarla ilgili hiçbir sorusuna tatminkar bir yanıt almadığını ve davacının şirketin gidişatı ile ilgili hiç bir bilgisi de kalmadığından bahisle ileride telafisi mümkün olmayan zararların engellenmesi bakımından şirket yönetimine mahkemece el konulup davalı şirkete kayyum atanmasını, şirketin banka ve çek hesaplarına aldığı ve verdiği vekaletnamelere, ayrıca yukarıda belirtilen Mersin 11. Noterliği … yevmiye 4.12.2021 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince hak edişleri gereğince “Mersin İli Erdemli İlçesi … Mah. … Ada … Parsel (… Ada … Parselken sonradan değişmiş) Taşınmazda Bulunan Bağımsız Bölümler Üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, ihtiyati tedbir kapsamında şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığı arsa sahibine (…) yazı yazılarak şirketin mevcut arsa üzerindeki hak edişlerine ihtiyati tedbir konulduğunun bildirilmesini, yapılacak yargılama sonunda şirketin fesih ve tasfiyesini mümkün görülmediği taktirde yasa ve mevzuat gereği talep ve yakınmalarımıza uyan mahkemenin yetkisine bırakılan alternatif seçeneklere hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara sayılı kararı ile; Davacının davalı şirkete yönetim kayyumu atanmasına yönelik ihtiyati tedbir konulması talebi yönünden; Şirketlerin seçilmiş organları eliyle idaresi asıl olup, bir şirkete kayyım atanması için kural olarak şirketin yasal organlarının mevcut olmaması gerekmektedir. Somut olayda davalı şirkette organ boşluğu bulunmadığı gibi mevcut delil durumu dikkate alındığında davalı şirketin yöneticisinin yönetim görevine devam etmesi durumunun şirkete ve ortaklarına zarar vereceğine dair HMK’nın 389. maddesi anlamında yaklaşık ispatın gerçekleşmemesi nedeniyle davalı şirkete tedbiren yönetim kayyım tayin edilmesi talebinin yerinde olmadığı, şirketin banka ve çek hesaplarına aldığı ile verdiği vekaletnamelere yönelik ihtiyati tedbir konulması talebi yönünden; ihtiyati tedbirde tarafların kar zarar dengeleri ile tedbirde ölçülülük ilkesi gözetildiğinde şirketin banka ve çek hesapları ile verdiği vekaletnamelerin üzerine ihtiyati tedbir konulması halinde şirketin faaliyetine devam edemeyeceğinden bu tedbir talebinin de yerinde görülmediği, davacı tarafın bu tedbir taleplerinin mahkememizin 25/11/2021 günlü ara kararı ile reddine karar verildiği ve koşullarında değişiklik olmadığı, “şirketin hak edişleri tapuda tescil şeklinde değil arsa sahibi tarafından şirkete vekalet verilmesi şeklinde yetki verilmesi şeklinde olacağından” şirkete verilen vekaletlere ihtiyati tedbir konularak Mersin’deki tüm noterlere yazı yazılması talebinin şirketin işleyişine ilişkin olarak daha önceden verilen vekaletlere dayalı olarak tedbir konulması istenilmiş olup hangi vekalet ve hangi noterlik olduğu açıklanmayarak tedbir talebinin somutlaştırılmadığı, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre bu tedbir taleplerinin reddi gerektiği, şirketin alacaklı olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki hak edişlerine ihtiyati tedbir konularak arsa sahibine müzekkere yazılarak şirketin ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki hak edişlerine ihtiyati tedbir konulduğunun bildirilmesi tedbir talebi yönünden; SGK yazı cevabı dikkate alınarak şirketin borçları dikkate alınarak şirket malvarlığında yer alacak hakedişler üzerine ihtiyati tedbir konulabileceğinden davacının bu ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacı vekilinin ihtiyati tedbir taleplerinin kısmen kabulü ile davalı şirketin alacaklı olduğu Mersin 11. Noterliği … yevmiye 4.12.2021 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde belirtilen Mersin İli Erdemli İlçesi … Mah. 75 Ada … Parsel iken … Ada … Parsel taşınmaz üzerindeki hak edişlerine takdiren 200.000,00. TL nakdi teminatın mahkeme veznesine yatırılması veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edilmesi koşuluyla ihtiyati tedbir konulmasına, davacılar vekilinin fazlaya ilişkin şirkete kayyum atanması, davalı şirkete verilen vekaletlere ihtiyati tedbir konulması, şirketin banka ve çek hesaplarına ihtiyati tedbir konulması taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebi ile; Dava açıldıktan sonra ise tapulara yazılan yazılarda “Şirketin Aktif-Pasif Tapu Kaydının Bulunmadığı”, SGK’ya yazılan yazılarda “Şirketin 163.301,83.TL borcunun olduğu bunun 33.359,55.TL’sinin İcra da olduğu belirtilmiştir”. Bu tabloda şirketin üzerine taşınmaz olmadığını, borca batık olduğu tespit edildiğini, bunların dışında Mersin Sanayi Sicili’ne yazılan cevabi yazı da ise şirketin “2018 Yılından Bu Yana Genel Kurul Yapmadığı” tespit edildiğini, ayrıca gene SGK’ya yazılan yazı cevabında dava dilekçesinde müvekkilinin beyanında şirketi geriden 3.kişinin yönettiği iddiası ispatlanır bir şekilde müvekkilden habersiz aynı kişinin şirketine taşeron olarak gösterildiğini, bu taşeron şirket … Turzm..Ltd.Şti ve sahibi (…) davalı şirkette aynı soyadlı kişilerin çalıştığı gibi aynı zamanda diğer ortak … …’nın mail adresinin … olduğu bu bakımdan yukarda belirtilen diğer ortağın şirket aleyhine işlem yapması, şirketle rekabet etmesi ve diğer 3.bir kişiyi şirket yönetimine ihdas etmesi iddialarımız yaklaşık ispatın ötesinde ispatlandığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 9.maddesinde 24 ay içerisinde inşaatın tamamlanacağını ayrıca 6. maddesinde belirtildiği gibi hak edişler arsa sahibince davalı müteahhit şirkete Tapuda ferağ ve tescilden ziyade “Bu Hususta Yetki Verileceği” belirtildiğinden gerek uygulamada da kat karşılığı inşaat sözleşmerlerinde olan gerekse bu sözleşme de de kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince hak edişler müteahhide iki defa harç ödememek için ilgili bağımsız bölüm için “Arsa Sahibi Tarafından Müteahhit Şirketine Vekalet Vermek Suretiyle” yerine getirildiğini, müteahhide şirket eğer satmak isterse de satmak istediği kişiye bu vekaleti kullanarak satığı düşünüldüğünde arsa sahibinin şirkete verdiği vekaletler üzerine de tedbir konulması gerekliliği olduğunu, bu nedenlerle tedbir taleplerinin reddine yönelik ara kararın istinafen bozulup, şirkete kayyum tayin edilmesini, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi 6.ve devamı maddelerde düzenlendiği üzere “Şirketin Hak Edişleri Tapuda Tescil Şeklinde Değil Arsa Sahibi Tarafından Şirkete Vekalet Verilmesi Şeklinde Yetki Verilmesi Şeklinde Olacağından” şirkete verilen vekaletlere ihtiyadi tedbir konularak Mersin’deki tüm Noterlere yazı yazılarak şirkete verilen vekaletlere tedbir konulduğunun bildirilmesini, şirket borca batık ve çeklerle daha da borçlandırılabileceğinden şirketin banka ve çek hesaplarına ihtiyati tedbir konulması talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Ticari Şirketin Feshi,” talebine ilişkin olup istinaf incelemesine konu uyuşmazlık ise tedbiren şirkete kayyumu atanması ve şirketin banka ve çek hesaplarına ve şirkete verilen vekaletnamelere tedbir konulması talebine ilişkindir.
Mahkemece, davacı vekilinin ihtiyati tedbir taleplerinin kısmen kabulü ile davalı şirketin alacaklı olduğu Mersin 11. Noterliği … yevmiye 4.12.2021 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde belirtilen Mersin İli Erdemli İlçesi … Mah. … Ada … Parsel iken … Ada …Parsel taşınmaz üzerindeki hak edişlerine ihtiyati tedbir konulmasına, davacılar vekilinin şirkete kayyum atanması, davalı şirkete verilen vekaletlere ihtiyati tedbir konulması, şirketin banka ve çek hesaplarına ihtiyati tedbir konulması taleplerinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, davalı şirket hakkında kendisine hiçbir bilgi ve hakediş verilmediği, şirketten dışlandığı, hiçbir genel kurul toplantısı yapılmadığı, ortaklar arasında güven ilişkisi kalmadığından bahisle dava konusu şirkete kayyım atanmasına ve şirkete ait vekaletnamelere banka ve çek hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Geçici hukuki koruma türlerinden olan İhtiyati Tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 390. maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
Somut olayda dosyada mevcut delil durumu dikkate alındığında davalı şirket yönetiminin görevine devam etmesi durumunun şirkete ve ortaklarına zarar vereceğine dair HMK’nın 389. maddesi anlamında yaklaşık ispatın gerçekleşmediği, karşı tarafın ticari hayatını ya da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek tedbir kararının amacına uygun düşeceğinin kabulüne de olanak bulunmadığı, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince davalı şirketin banka ve çek hesapları ve vekaletnamelerine tedbir konulması ve şirkete kayyum atanmasına yönelik tedbir taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 .TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 07/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır