Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/398 E. 2022/592 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/398
KARAR NO : 2022/592
KARAR TARİHİ : 09/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALILAR : 1- …
2- …
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

İskenderun Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, istinaf başvurusuna tabi bir karar olduğu, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; … Otelcilik Turizm Organizasyon Gıda ve İçecek Üretim Satış Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin kurucu ortakları müvekkilinin, … ile … … olduğunu, 03.04.2014 tarihinde … …eşi …’ a şirket hissesinin 50 adetini devrettiğini, ortaklara ait hisseler; …: 2000 Adet ( %50 ), Vicdan Dönmezer …: 1950 Adet (%47,5), …:50 Adet ( %2.5 ) şeklinde olduğunu, müvekkilinin eczacı olması, diğer kurucu ortak … …’ın da avukat olmasından dolayı kanunen şirket müdürlüğü yapamadıklarından … müdür olarak seçildiğini, tescil ve ilan edildiğini, 24.03.2014 tarihli genel kurul toplantısının 9. Md “şirketin iç işlemlerinin yürütülmesi hususlarında “…’a yetki verildiğini, müvekkilinin hisse oranının %50 olması, diğer ortakların karı-koca olmasından dolayı müdürün azli talepli olarak genel kurulu toplantıya çağırmanın faydasının olmayacağının açık olduğunu, …nin Ltd. Şirketi … Mh. 131/1-2-3-4 parselleri üzerinde faaliyet gösterdiğini, bu parsellerden 131/1-2-3 şirket ortağı ve müdür olan …’ a ait olduğunu, bu parsellerle ilgili şirketin kurulum tarihi olan 14.06.2012 tarihinde 10 yıllık kira sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin 131/4 parselde mermer atölyesi kurulacağını öğrenince kır bahçesinin çalışamayacak duruma gelmesini engellemek için parseli kredi çekerek satın aldığını, burayı sırf şirketin menfaatlerini düşünerek kendi bütçesiyle ödemelerini yapmak suretiyle 06.02.2015 tarihinde aldığını, şirket kurulduğu günden itibaren her yıl yatırımlar yapılarak büyütülmüş ve “…” olarak şu anda Antakya- Defne ve Hatay’ ın birçok yerinde düğün ve organizasyonlarda tercih edilen ve “marka değeri” olan bir yer haline geldiğini, bu durumun sebeplerinden biri de eczacı olan müvekkilinin hasta-müşteri ve sosyal çevresi olduğunu, şirkete 2019 Aralık ayında 350.000 lira harcama ile mutfak büyütme, tuvalet tadilatı, kapalı alan çatı altı dekoru, kapalı alanın büyütülmesi, yeni masa-sandalye alımı, giriş yollarının değişimi, yeni ofis ve oyun bahçesi yapıldığını, 3 ay sonra pandemi olduğunu bu süreçte eczacı olan müvekkilinin Eczacılık işinin başında durduğunu, … … zaten 14.06.2012 tarihinde yapılan kira sözleşmesinin bitimine az kaldığını, ortaklığın devam etmeyeceğini, eşi ve müdür olan, aynı zamanda arsa sahibi ve kiraya veren sıfatı olan ortak …’ın kendi arazisi üzerinde ortaklığın sürmesini istemediğini, kendisinin de aynı düşüncede olduğunu, Limited şirket müdürü ve ortağı olan davalının TTK 630/2. Md. uyarınca müdürlükten azlini, dava süresince tedbiren ve dava sonunda da devam ettirilmek üzere şirkete kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
İskenderun Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2021 tarih ve … Esas sayılı ara kararı ile; mevcut delil durumu ve davanın konusu itibarıyle dava konusu şirkete, davacının temsil kayyumu atanmasını gerektirir şartların oluşup oluşmadığının yargılamayı gerektirmesi bu haliyle şartları oluşmayan tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; müvekkilinin %50 hisse ortağı olduğu … Otelcilik Turizm Organizasyon Gıda ve İçecek Üretim Satış Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne tedbiren yargılama sırasında ve dava sonunda da devam ettirilmek suretiyle TTK 630/2 uyarınca kayyım atanması talepleri olduğunu ancak yargılama sırasındaki kayyım atanmasına dair talebin mahkemece reddedildiğini, talebin yönetim hakkı ve temsil yetkisinin kaldırılmasına ilişkin olduğunu, müvekkilinin şirketin mali müşavirinden almış olduğu mizan defteri tarih aralığı sonu olan 30.09.2021 tarihinden sonra bile 11 adet düğün yapıldığı dava dilekçe ekindeki sosyal medya hesap görüntülerinden sabit olduğu ancak geçen 3 aylık sürede müvekkiline hiç ödeme yapılmadığını, kazanılan tüm paranın davalı müdür ve eşi olan ortak tarafından alındığını, 01.09.2021-16.12.2021 tarih aralığındaki şirket hesap dökümüne bakıldığında da sanki sadece gider ölçüsünde gelir elde edilmiş gibi bir kayıt bulunduğunu, yani temizlik, telefon vs ödemelerin tutarı ne kadarsa … …’ın şahsi hesabından da ödemeler tutarında bir para aktarımı yapıldığını, kazanç ve hesaplarla ilgili de bilgi verilmediği yine sunulan dilekçe eklerindeki mail ve whatsapp yazışmalarında görüldüğünü, HMK 389/1 maddesi dikkate alındığında mevcut durumun değişmesi halinde, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, ve tamamen imkansız hale gelmesi gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi varsa ihtiyati tedbir sebebi var kabul edileceğini, şirkette yönetim ve temsilde bulunabilecek başka bir ortak da bulunmadığından şirkete yönetim ve temsile yetkili kayyım atanması gerektiğini, dava süresince mevcut şirket müdürü yerinde kalması durumunda şirketin içini boşaltacağı gibi şirkete zarar verici anlaşmalar ve taahhütler içine de girebileceğini, bu açıdan tedbir talebinin kabulü yerine reddinin uygun olmadığını, zira şirket müdürünün yetkilerini kullanıp şirket malvarlığını yok etmesi durumunda davanın konusuz kalacağı gibi müvekkili yönünden telafisi imkansız zararlar doğacağını, tüm bu nedenlerle istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak tedbiren şirkete kayyım tayin edilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla müdürün azli ve tedbiren ticari Şirkete Kayyım Atanması talebine ilişkindir.
Davacı vekilince açılan şirket müdürünün azli davasında tedbiren kayyım tayini talep edildiği ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın, davalı şirkete kayyım atanması talebi yönünden yapılan istinaf incelemesinde; şirketlerde asıl olanın şirketin genel kurul veya yetkili olan organlar tarafından atanan temsilciler tarafından yönetilmesi olduğu, davalı şirketin hali hazırda yöneticisinin bulunduğu, organsız kalma gibi bir durumunun da söz konusu olmadığından ilk derece mahkemesinin kayyım atanması talebinin reddine ilişkin kararı da doğru olmuştur.
Bu durumda ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından HMK’nın 353/1-b-1 md. gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)-İskenderun Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2021 tarih ve … Esas sayılı ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 09/05/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır