Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/313 E. 2022/819 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/313 – 2022/819
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/313
KARAR NO : 2022/819
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
MÜDAHİL : 1 -…
VEKİLLERİ : Av…
Av…
MÜDAHİL : 2 -…

VEKİLLERİ : Av…
Av…
MÜDAHİL : 3 -…
VEKİLİ : Av…
MÜDAHİL : 4 -…
VEKİLİ : Av…
MÜDAHİL : 5 -…
VEKİLLERİ : Av…
Av…
MÜDAHİL : 6 -…
VEKİLİ : Av…
MÜDAHİL : 7 -…
VEKİLİ : Av…
MÜDAHİL : 8 -…
VEKİLİ : Av…
MÜDAHİL : 9 -…
VEKİLİ : Av…
MÜDAHİL : 10 -…
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAF VEKİLLERİNİN BEYANLARI :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2004 Sayılı İ.İ.K.’de ödeme güçlüğü çeken ancak ekonomik durumunu düzeltebilecek olan sermaye şirketlerinin ticari faaliyetlerini devam etmelerine imkan sağlamak ve borçlu şirketin menfaatleri ile alacaklıların menfaatleri arasında hassas dengenin korunması amacıyla getirilmiş olan düzenlemelerin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin 2001 yılında kurulmuş olup çeşitli gıda ürünlerinin üretimi, ihracatı ve pazarlanması konularında faaliyet gösterdiğini, aktif üretim yapan bir fabrika olduğunu “…” markası ile gıda maddeleri üretiminde Türkiye’nin konusunda sayılı kuruluşları arasında bulunduğunu, şirketin tescil edilen sermayesinin 6.000.000,00.TL olup bu sermayenin tamamının ortaklarca ödendiğini, bölgesel olarak Irak ve Suriye ile Ortadoğu’da yaşanan konjonktürle, şirketin finansal sorunları ile doğrudan bağlantılı olduğunu, şirketin ürün ihraç ettiği Ortadoğu’daki savaş ortamından aşırı ve olumsuz etkilendiğini, mahkemeye … Esas sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunulduğunu ancak konkordato mühleti içerisinde alacaklılar toplantısının yapılamadığını ve dava şartı noksanlığı nedeniyle taleplerinin reddine karar verildiğini, red kararının kesinleşmesi üzerine maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyen bu karar sonrasında yeni mali tablolar ve yeni bir proje ile mahkemeye başvurma zorunluluğu doğduğunu, İ.İ.K.nin 286. maddesi gereği istenilen belgelerin dosyada mevcut olmakla İ.İ.K.nun 287. maddesi gereği müvekkil şirkete geçici konkordato mühleti verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; borçlu şirketin faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren somut kaynak gösteremediği, öngörülen karlılığın elde edilme imkanının bulunmadığı, borçlu şirketin konkordato projesine göre borçlarının tasfiyesini faaliyet gelirleri ve şirkete ait ve gayrimenkullerin satışı ile gerçekleştirmeyi planladığı, ön projede belirtilen konkordato teklifinin başarı kabiliyetine ve olasılığına sahip olmadığı, borçlu şirketin mal varlığının mevcut ödeme teklifiyle uyumlu olmadığı gerekçesiyle konkordato talebinin reddine, iflas şartları oluşmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dünyadaki ve bölgedeki yaşanan olağanüstü durumların dikkate alınmadığını, mevcut üretim kapasitenin ortalama %30-35’inin kullanıldığını, şirketin 2017, 2018, 2019 ve kısmen 2020 yıllarında zarar etmesinin ve kar marjının olduka düşük olmasının temel nedenlerinden birinin bölgesel olarak Irak ve Suriye ile Ortadoğu’da yaşanan konjonktürel durum olduğunu, karardaki tespit ve değerlendirmelerin hatalı ve eksik olduğunu, yurt dışı alacaklarının dikkate alınmadığını, bu durumun yasaya aykırı olduğunu, ön projedeki kira geliri ve gayrimenkul satış gelirinin net gelir olup karlılık oranına tabi tutulmaması gerektiğini, taşınmaz satışı ve kira geliri ile %50 tenzilat ile borcun ödenebilecek olduğunun açık olduğunu, taşınmaz fiyatlarının da arttığını, daha yüksek fiyata da satabileceğini, mahkemece kesin mühlet kararı verilerek projenin alacaklıların onayına sunulmasının sağlanması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, konkordato ön projesi, komiser raporları ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
Davacının konkordato talebi üzerine ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Konkordato; dürüst bir borçlunun, alacaklılarının belli bir çoğunluğu ile yaptığı ve ticaret mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden bir cebri anlaşma olup, bununla alacaklılar, borçluya karşı alacaklarının bir kısmından feragat ederler ve/veya borçluya borcunu ödeme konusunda belli bir süre verirler, borçlunun bu süre içinde, borcunun kabul edilen kısmını ödemekle borçlarının tamamından kurtulmasını sağlayan bir hukuki müessesedir.
«Konkordato», elinde olmayan nedenlerle, işleri iyi gitmeyen ve mâli durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak için kabul edilmiş bir müessesedir.
Piyasa koşulları, ekonomik kriz, aslında kötüniyetli olmayan borçluları, borçlarını ödeyemeyecek duruma düşürebilir. Mâli durumu bozulmuş ve bu nedenle tüm borçlarını vadesinde ödeyemeyecek durumda olan borçlular eğer iflâsa tabi ise iflâsın eşiğinde bulunuyor demektir. Eğer iflâsa tabi değilseler, önce davranan alacaklılar alacaklarına tamamen kavuşabilirken, diğer borçlularına iyiniyetle daha fazla tolerans gösteren, daha fazla zaman tanıyan alacaklılar ise alacaklarını hiç ya da tamamen alamayacaklardır.
2004 sayılı İİK.’nin 287. maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimalinin “konkordatonun başarı şansı“ kavramı altında ifade edildiğine yer verilmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme şansına sahip görülmesidir. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir. (Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku -Av.Sümer Altay, sayfa 112, 1. Cilt).
2004 Sayılı İİK.’nın 286/1-a maddesinde ” borçlunun talebiyle birlikte borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda, alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren ön proje ibraz etmesi” gerektiği ifade edilmiştir. Bu şekilde borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için mali kaynağın nasıl sağlanacağı net bir şekilde açıklanmalı ki projenin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı ve kayıtlarla uygun olup olmadığı değerlendirebilmelidir. Dolayısıyla 286/1- a bendinde, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve ödemelerini yapabilmesi ifadesi ile konkordatonun amacının da bir anlamda ifade bulduğunun kabülü doğru olacaktır. Mali kaynağın nasıl edileceği kapsamında, Selçuk Öztek/Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 184-185 de ifade edildiği gibi “ortakların yeni sermaye getirmeleri, kişisel malvarlıklarını paraya çevirerek şirkete getirmeleri, sermaye artırımı yaparak yeni ortak almaları, işletmenin bir bankadan kredi bulması ilk akla gelenlerdir.” Bu nedenle ön proje, maddenin 1. fıkranın a bendinde sözü edilen bütün unsurları içermelidir
Somut olayda, davacı şirketin konkordato projesinin temeli faaliyet gelirinin artırılması ve şirkete ait taşınmazların satışına dayanmaktadır. Konkordato komiseri raporları, konkordato projesi, şirketin borçları, mevcut faaliyetleri ve gelir durumu, mevcut taşınmazlar ve taşınmazların değeri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin projede ön görülen karlılığı elde etme imkanı bulunmadığı, şirketin mal varlığının ödeme teklifi ile uyumlu olmadığı, ön projede belirtilen konkordato teklifinin başarı kabiliyeti ve olasılığının bulunmadığı anlaşılmakta olup, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30.TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-Kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 2004 sayılı İİK’nın 293/2 maddesi gereğince borçlu hakkında iflas kararı verilmemesi nedeniyle kesin olmak üzere 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır