Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2800 E. 2023/542 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2800
KARAR NO : 2023/542
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/08/2022
NUMARASI : 2022/… Esas, Ara Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …,
DAVALI : … …
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Fesih İstemli)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
YAZIM TARİHİ :

… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/08/2022 tarihli ve 2022/… esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, … Su ve Kanalizasyon İdaresi (…) Genel Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkartılmış bulunan “Muhtelif Mahallelerdeki Dere Islahı İnşaatı ile Yağmursuyu ve Kanalizasyon İnşaatı Yapım İşi” sebebiyle İş ortaklığı kurulduğunu, bu iş ortaklığı kapsamında verilen işlerin tamamlandığını, ancak davalı şirketin adi ortaklığın sonlandırılmasından kaçındığını belirterek TBK’nin 639. maddesi uyarınca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini, ayrıca yargılama sırasında telafisi zor sonuçların önüne geçilmesi adına davalı … Yapı İnş. Ltd. Şti.’nin adi ortaklık adına yetkilerinin iş bu dava sonuna kadar teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi 26/08/2022 tarihli ara kararında özetle; davalı şirketin adi ortaklık adına yetkilerinin tedbiren durdurulması talep edilmiş ise de; asıl olan adi ortaklığın, ortakları tarafından belirlenmiş idarecileri tarafından yürütülmesi olup, yönetici olarak adi ortaklığın ve diğer ortağın zararına işlem yapıyor ise her zaman sorumluluk davası açılması mümkün olduğundan ve davacı vekili tarafından davanın esası yönünde kendisinin haklığını yaklaşık olarak ispat edecek delil sunulmadığından tedbir talebinin HMK 390/3 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın adi ortaklığa konu işlerin bitmesine rağmen ortaklığa ilişkin yetkilerini şahsi menfaatleri ve haksız kazanç sağlamak için sonlandırmaktan kaçındığını, bu kapsamda davalı şirketin ortaklık adına senetlerin düzenlenmesi sebebi ile müvekkiline haciz işleminin uygulandığını, davalı tarafın yetkilerini kötü niyetli olarak sonlandırmaması sebebi ile müvekkilinin mal varlığının ciddi derecede tehlike altında olduğunu, davalı ortağın işlemleri sebebi ile müvekkilinin ticari anlamda mahvına sebep olunduktan sonra sorumluluk davasının açılmasının müvekkili açısından bir yararı olmayacağını, devam eden ticari hayatında birçok kez haciz işlemine maruz kalan müvekkili şirketin mahvının söz konusu olduğunu belirterek bu nedenle yerel mahkemenin tedbire ilişkin kararının kaldırılarak teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında adi ortaklık kurulduğunun tespiti ve adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık, ilk derece mahkemesinin 26/08/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
Davacı tarafından, davalının Adi Ortaklık kapsamındaki yetkilerinin dava sonuna kadar durdurulması talep edilmiş, mahkeme tarafından yukarıda belirtilen gerekçe ile tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi’nin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 80,70.TL’nin mahsubu ile bakiye 189,15.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.14/09/2023

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır