Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2718 E. 2023/538 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2718
KARAR NO : 2023/538
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2022
NUMARASI : 2022/… ESAS 2022/… KARAR
DAVACI : … -…- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -…- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :

Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… esas 2022/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, Adana Genel İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyasında davalı borçlu sıfatıyla yer alan …’nin sahibi ve yetkilisi … ile müvekkilinin sahibi bulunduğu şirket arasında gübre alış verişi yapılması konusunda anlaşma sağlandığını, davalı … yapılacak olan alış verişe istinaden müvekkilinden şahsi hesabından kendi hesabına para göndermesini istediğini, müvekkili şahsına ürün alımına istinaden toplamda 180.800.TL ön ödeme yapıldığını, davalının müvekkilinden 180.800.TL bedeli ürün teslimine ilişkin olarak aldığını ancak ürünleri teslim etmediğini, bunun üzerine müvekkilinin kendisine teslim edilmeyen ürünlere istinaden gönderdiği bedelin iadesi için Adana 5. Noterliği’nin 19/03/2021 tarih ve … yevmiye no ile ihtarname gönderdiğini, müvekkilinin davalı tarafça teslim edilmeyen ürünler ile ilgili olarak gönderdiği 180.800.TL bedelin iadesi için Adana Genel İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafından itiraz üzerine takibin durdurulduğunu belirterek davalının icra takibine yapmış olduğu haksız ve kütüniyetli itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVACININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların herhangi bir hukuki dayanağının olmadığını, davanın reddi ile davacı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile;” davacı tarafça görevsizlik kararı üzerine zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş ise de, mahkememizde görülen davanın görevsiz mahkemedeki davanın devamı niteliğinde olduğu ve dolayısıyla dava tarihinin dava dilekçesinin görevsiz mahkemeye verildi tarih olduğunun kabulü gerektiği, dava tarihi olan 02/01/2019 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesine göre, itirazın iptali davası açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği, yasal düzenleme dikkate alındığında söz konusu dava şartının noksanlığı sonradan giderilebilecek nitelikte olmadığı, davacı tarafça arabuluculuk kurumuna başvurulmaksızın doğrudan doğruya mahkememizde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, bu itibarla eldeki davada dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 114/2.maddeleri ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi hükümleri gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 115/2.maddesi gereğince dava şartı noksanlığından usulden reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
avacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 28/05/2019 tarihinde dava açıldığını, yargılama devam ederken 12/07/2019 tarihinde arabuluculuya başvurulduğunu, ve tarafların uzlaşmadığına dair tutanak düzenlendiğini, Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/… esas sayılı dosyasında Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı verdiğini, eldeki dosyada istisnai olarak görevsiz mahkeme aşamasında bu eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan Ticaret Mahkemesinde davanın esasına girilmeden arabuluculuk işlemlerinin tamamlandığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan dava ile taraflar arasındaki gübre alım satımından kaynaklanan ticari ilişki nedeniyle, davalıya avans olarak para gönderilmesine rağmen, satın alınan malın teslim edilmediği, bedelin iadesi talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu iddia edilmiş, mahkemece, davanın Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girdiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiş, Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın zorunlu arabulucuya tabi olduğu ve arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle, davanın usulden reddine karar vermiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. Maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere yapılmıştır.
Davanın, itirazın iptali davası olup, 01/07/2021 tarihinde açılan davada çözümlenmesi gereken sorunun, arabulculuk dava şartının sonradan tamamlanabilir bir dava şartı olup olmadığı hususundan kaynaklanmaktadır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, 2.fıkrası son cümlesine göre ise; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.

(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Davanın ticari nitelikte ve dava tarihi itibariyle zorunlu arabulucuya tabi dava olduğu sabit olup, davacı tarafından her ne kadar, görevsizlik kararından sonra arabuluculuğa başvurulmuş ise de, Ticaret Mahkemesindeki davanın, görevsizlik kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın devamı niteliğinde olduğu, davacı tarafından, dava tarihi olan 01/07/2021 tarihinden önce arabuluculuğa başvurulmadığı, ancak, arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi gereken bir dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan olmadığı, mahkemece verilen, davanın usulden reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 80,70.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 189,15.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi. 14/09/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır