Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2604 E. 2023/114 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2604
KARAR NO : 2023/114
KARAR TARİHİ : 10/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2022
NUMARASI : 2021/… Esas, (Ara Karar)

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …,…
DAVALI : … – TCK NO:…, …
VEKİLİ : Av. …,…
DAVANIN KONUSU : (Ortaklıktan Çıkartılma)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/04/2023
YAZIM TARİHİ : …

… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… esas sayılı dosyasından verilen 21/09/2022 tarihli ara karar aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ortağın hal ve hareketleri ile müvekkili şirketin amacına ulaşmasına engel olduğunu, müvekkili şirketi zarara uğrattığını, aynı zamanda diğer ortak ve yöneticiler ile olan olumsuz ilişkileri sebebiyle ortaklık ilişkisini çekilmez hale getirdiğini ve ortaklar ile kendi arasındaki güven bağını yok ettiğini, bu sebeplerle müvekkili şirketin 21/11/2021 Tarihli 81/B karar numaralı genel kurul kararı ile davalının ortaklıktan çıkartılabilmesi için dava açma yetkisi alındığını, söz konusu genel kurul kararının … 1. Noterliği’nin 24/11/2021 Tarih ve … yevmiye numarası ile şerh edildiğini, sayılan nedenlerle güven ilişkisinin kaybolduğunu ileri sürerek, önleyici tedbir taleplerinin kabulü ile mahkeme kararı kesinleşinceye kadar davalının bütün ortaksal haklarının dondurulmasına, mahkeme aksi kanaatte olacaksa davalının olağan ve olağanüstü genel kurullara katılım ve oy hakkı ile bilgi alma ve inceleme hakkının kaldırılmasını, önleyici tedbir kararının teminatsız olarak hüküm altına alınmasını, davaların kabulü ile davalı …’in müvekkil şirket ortaklığından çıkarılmasını, davalının müvekkil şirketteki hisselerinin müvekkil şirkete devrine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ortaklıktan çıkarılmasına karar verilece olsa dahi müvekkilinin TTK’nin 641. maddesinde belirtilen esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin ödenmesinin gerektiğini, davacı şirketin tek aktifinin şirkete ait iki katlı okul bulunan … İli … İlçesi … Mah. … Ada … Parsel sayılı taşınmazı satma hazırlığında olduğunu, davacı şirket müdürü … tarafından şirket ortaklarına dilekçe ekinde sunulan ” Olağanüstü Genel Kurula Davet Mektubu” gönderildiğini, ilgili davet mektubunun “Gündem” kenar başlıklı bölümünün “C” maddesi “TTK’nin 408. maddesi 2/f fıkrası gereği şirketin önemli mallarının tasarrufu hakkında müdürler kuruluna yetki verilmesi” şeklinde olduğunu, davacı şirketin tek taşınmazını satma hazırlığında olduğunun en önemli göstergesi olduğunu, bu açıdan bu dava sonucunda müvekkilinin şirketten çıkarılma durumunda müvekkilinin ayrılma akçesinin akamete uğramaması için ve henüz de davacı şirketin malvarlığı değerlerinin hesaplanmamış olması da dikkate alınarak davanın sonucunun bir parçası olan “Ayrılma Akçesinin” güvence altına alınabilinmesi adına davacı şirketin tek taşınmazı olan … İli … İlçesi … Mah. … Ada … Parsel sayılı taşınmaz üzerine dava sonuçlanıncaya kadar taşınmazın 3. kişilere devrinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, tedbir konusunda … Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasını talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi 19/08/2022 tarihli ara kararında özetle; dava 6102 sayalı TTK’nin 640 vd. maddeleri uyarınca genel kurul kararı doğrultusunda haklı sebeplerin varlığını iddia ederek davalı tarafın ortaklıktan çıkarılmasını talep etmiş olup davalı öncelikle davanın reddini mahkeme aksi kanaatte ise TTK madde 641 uyarınca ayrılma akçesinin depo edilmesini talep ettiği, tarafların iddia ve savunmaları dikkate alınarak Yargıtay 11. H.D. 2016/… E. 2018/… K. sayılı ilamı ve benzer nitelikteki ilamları da göz önünde bulundurularak mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacak olmasından tedbir talebinin teminat karşılığında kabulüne, … ili … İlçesi … mahallesi, … mevkii … ada, … parsel sayılı taşınmazın davacı şirket … Koleji adına kayıtlı olması halinde dava sonuna kadar 3. şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi hususunda tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazı üzerine ilk derece mahkemesince 21/09/2022 tarihli ara kararla itirazın reddine karar verilmiştir,
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN 21/09/2022 tarihli ARA KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi 21/09/2022 tarihli ara kararında özetle; Davacı vekilinin itirazlarının yargılamaya gerektirdiği nazara alınarak telafisi güç ve imkansız zararlar oluşması dikkate alınıp tedbirin usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek itirazın reddine karar vermek gerektiği, ihtiyati tedbirin teminat karşılığında kaldırılması veya teminatın arttırılması talebinin ise tedbir konusu taşınmazın değerinin belirli olmadığı, yapılacak yargılama neticesinde keşif sonucu belirlenebilir olduğu, dolayısı ile teminat miktarının belirlenemeyeceği, 6100 sayılı HMK madde 395 uyarınca teminat karşılığı tedbirin kaldırılması hususunun mahkemenin takdiri olduğu değerlendirilmekle talebin bu aşamada reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbirin dava konusu hakkında verileceğini, müvekkili şirketin tedbir koyulan taşınmazının davanın konusu olmadığını, karşı tarafça iddia edilen ve tedbir taleplerinin dayanağı olan devir iddiasının yaklaşık ispattan uzak olduğunu, bu hususun genel kurul tutanağı ile sabit olduğunu, tedbir kararının tedbirde ölçülülük/orantılılık ilkesine açıkça aykırı bir karar olduğunu, ayrılma akçesini güvence altına almak ve davacı ile davalının her ikisi için de zarar doğurmayacak olan tedbir yollarının talebe rağmen mahkemece kabul edilmediğini, istinaf konusu karar sebebi ile müvekkili şirketin amacına ulaşmasının önüne geçildiğini, tedbirin müvekkili şirketin ticari hayatına zarar verdiğini, karşı taraf için belirlenen teminat bedelinin oldukça düşük olduğunu, yaklaşık ispatın bulunmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, TTK’nin 640 maddesine dayalı haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılma istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise ilk derece mahkemesinin 21/09/2022 tarihli tedbire itirazın reddine dair verilen ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince 21/09/2022 tarihli ara kararla ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verildiği, bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, davacı şirket tarafından davalı ortağın haklı nedenle ortaklıktan çıkartılması talep edilmiş olup, davalı tarafça öncelikle davanın reddi istenmiş, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde TTK’nin 641. maddesi uyarınca ayrılma akçesi talep edilmiş ve davacı şirkete ait taşınmaz üzerine devir ve temlikin önlenmesi için ihtiyati tedbir talep etmiştir.

HMK’nin 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır.
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.
TTK’nin 640/3 maddesine dayalı işbu ortaklıktan çıkarma davasında davanın kabulü halinde davalı ortağa TTK’nin 641.maddesine göre çıkma payı alacağının ödenmesi gerekmekte olup, bu alacağın teminini güvence altına almak amacıyla davalının talebi üzerine ilk derece mahkemesince davacı şirketin tek taşınmazı üzerine tarafların menfaat dengeleri de gözetilip, taşınmazın devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilmesinde HMK’nin 389 vd. maddelerine bir aykırılık bulunmadığı gibi, öte yandan davanın bulunduğu aşama itibariyle çıkma payı alacağının miktarı da belli olmadığından ve yine ilk derece mahkemesince tedbir uygulanan taşınmazın değerinin yapılacak keşif sonucu belirlenebilecek olup, talep halinde her zaman teminat miktarının da artırılması istenebileceğinden, bu haliyle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı ve itiraz üzerine verdiği itirazın reddi kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı yanın istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 80,70.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEY İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 10/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır