Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/258 E. 2022/909 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/258
KARAR NO : 2022/909
KARAR TARİHİ : 29/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2021
NUMARASI : 2021/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … GAYRİMENKUL YATIRIM GELİŞTİRME TİC. A.Ş

VEKİLLERİ : Av. …, …
Av. …,
DAVANIN KONUSU : Banka Teminat Mektubunun İadesi-Banka Hesaplarının Devri

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2021 tarih, 2021/… esas ve 2021/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 28/11/2017 tarihli protokol bulunduğunu, bu protokol hükümlerine göre davalı taraf nezdinde bulunan … Bankası A.Ş. … nolu teminat mektubunun davacıya iadesi ve davalı şirket yetkililerinin müşterek yetkili olduğu … Bankası Maslak Ticari Şubesi’ndeki ve … Çukurova Şubesi’ndeki ortak hesaplarının davacıya devri ve bu hesaptaki toplanan tutarın davacıya ödenmesi gerektiğini, protokolün davacıya yüklediği yükümlülüklerin yerine getirildiğini ancak davalı tarafça protokoldeki yükümlülüklerin yerine getirilmediğini ileri sürerek davalı tarafın nezdinde bulunan … Bankası A.Ş.’nin … nolu teminat mektubunun 28/11/2017 tarihli protokol 4. maddesi gereği davacıya iadesi ve davacı/davalı şirket yetkililerinin müşterek yetkili olduğu … Bankası Maslak Ticari Şubesi’ndeki ve … Çukurova Şubesi’ndeki ortak hesapların münferiden davacıya devri ve bu hesaplarda toplanan tutarların 28/11/2017 tarihli protokol 3. maddesi gereği davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dosyanın yetkiden reddedilerek yetkili İstanbul Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesin karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; taraflardan davacılara ait … Gayrimenkul Yatırım Geliştirme ve Yatırım A.Ş ile davalı … Gayrimenkul Yatırım Geliştirme Ticaret A.Ş. arasında imzalanan 17/11/2014 tarihli Gelir Paylaşımlı İnşaat Sözleşmesi’nde ve devamında 28/11/2017 tarihli protokolde uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Çağlayan Mahkemeleri’nin yetkili kılındığı, 6100 Sayılı HMK’nın 17. maddesi uyarınca ”Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilirler. Taraflar aksi kararlaştırılmadıkça davayı sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açabilirler.” hükmünün yer aldığı, Yetki Sözleşmesi’ni yapan her iki taraf da tacir olup HMK 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde ve usulüne uygun olarak yetki ilk itirazında bulunduğu, mahkemece re’sen açılan celsede yetki ilk itirazı ön sorun olarak değerlendirilmiş olup davanın yetkili ve görevli İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı alanı kapsamında olduğu gerekçesi ile mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın bir para borcu olduğunu, para borçlarının götürülecek borçlardan olduğunu, bu nedenle alacaklı müvekkilinin yerleşim yeri mahkemelerinin de yetkili olduğunun gözden kaçırıldığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyanları, taraflar arasında akdedilen 17/11/2014 tarihli Gelir Paylaşımlı İnşaat Sözleşmesi, 28/11/2017 tarihli protokol ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava, Teminat mektubunun iadesi ile bankadaki hesapların davacıya devri istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 17/11/2014 tarihli Gelir Paylaşımlı İnşaat Sözleşmesinin 18. maddesinde ve 28/11/2017 tarihli protokolün 7. maddesinde, sözleşmeden ve protokolden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul (Çağlayan) mahkemelerinin yetkili olacağı düzenlemesine yer verilmiş olup, bu düzenleme ile taraflarca ihtilaf halinde İstanbul (Çağlayan) Mahkemelerinin yetkili kılındığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda davanın her iki tarafı tacir olup, HMK’nin, “yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. HMK m. 17. maddesinin ikinci cümlesine göre, “taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır”. Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan, yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır.
Tüm bu nedenlerle, tacir olan taraflar arasında imzalanan sözleşme ve protokol uyarınca İstanbul (Çağlayan) Mahkemelerinin yetkisinin münhasır olduğu, bu sözleşme ve protokolden kaynaklanan davaların münhasıran kararlaştırılan İstanbul Mahkemelerinde açılması gerektiği, dolayısıyla ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2021 tarih, 2021/… esas ve 2021/… karar sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 59,30.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00.TL’nin altında kalması nedeniyle 29/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır