Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/256 E. 2022/537 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/256 – 2022/537
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/256
KARAR NO : 2022/537
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVA : Tazminat ( Sözleşmeden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Taraflar arasında 21/03/2019 tarih … nolu fatura ve 23/03/2019 tarihli … nolu faturaya konu Libya’ya ihracatı yapılan 20 konteyner 1 lt lik tam yağlı süt emtiasından kaynaklı ihtilafın sulhen çözümü ve tarafların birbirini ibrası hakkında 12/07/2019 tarihli sulh ve ibra protokolü imzalandığını, müvekkilinin sorumluluklarını yerine getirdiğini, davalı şirketin yükümlülüklerine aykırı davranması nedeniyle noter aracılığı ile ihtarname gönderildiğini, 15/08/2019 tarihinde teslim edilmesi gereken malın 13/09/2019 tarihinde teslim edilmesi nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, müvekkili şirketin protokol gereği üzerine düşen masraf ve maliyet kalemlerini karşıladığını ve ödediğini, davalı şirketten kaynaklı olarak yaşanan gecikme nedeniyle 15/08/2019 tarihinden malın teslim alındığı 13/09/2019 tarihine kadar olan demuraj ve masraflarından davalı şirketin sorumlu olduğunu, … Denizcilik Firması’nca demuraj talebinde bulunulduğunu davalı şirketin 110.693,76.TL miktarlı 31/08/2019 tarihli faturayı müvekkili davacı adına kestiğini, davalı şirketin demuraj bedelinin ödenmediği takdirde eksik kalan belgenin verilmeyeceğini bildirdiğini, … Gümrük tarafından yürütülen işlemler sırasında doğan 67.481,90.TL’lik masrafların müvekkili şirket tarafından yersiz olarak karşılandığını, iadesi gerektiğini, yükün bekleme/depolama ücretinin de davalı şirketçe karşılanması gerektiğini, teslim alınan yükün eksik olduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile 253.175,66.TL’nin 19/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; emsal nitelikteki yargıtay ilamı gözetilerek Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Ticaret Mahkemesi sıfatıyla dava dosyasının HSK’nın 07/07/2021 tarih ve 608 karar sayılı genel kurul kararı ile dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verilmekle birlikte verilen bu kararın görevsizlik kararı olmadığı, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle daha önce verilmiş karşılıklı bir görevsizlik kararı bulunmadığından olumsuz görev uyuşmazlığından söz edilemeyeceğinden mahkememizin kararının istinaf edilmeksizin kesinleştiğinde görevli ve yetkili Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine karar verilmiştir.

DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulması için iki mahkemenin görevsizlik/yetkisizlik kararı vermesi değil iki mahkeme arasında yargı çevrelerinin belirlenmesi sırasında tereddüt oluşmasının yeterli olduğunu, somut olayda Tarsus Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararının bir görevsizlik kararı olduğu dolayısıyla davanın açılmamış sayılması kararı verilmesi gerektiğini ancak mahkemenizin farklı kanaatte olması halinde dahi mahkemeler arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesi aşamasında bir tereddüt ortaya çıktığını, HMK 21. maddede düzenlenen Yargı Yeri Belirlenmesi Hükümleri’nin uygulanması ve yargı yerinin üst mahkemece tayin edilmesini, bu nedenlerle yerel mahkemece resen verilmediğinden davanın açılmamış sayılması kararı verilmesini, mahkeme aksi kanatte ise yargı yerinin Bölge Adliye Mahkemesi’nce belirlenmesini, belirlenecek görevli ve yetkili mahkemede haksız davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı dosyası.
GEREKÇE :
Dava, ticari satımdan kaynaklanan tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı gerekçe gösterilerek görevli mahkemenin Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilip görevsizlik kararı verildiği, Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce de … tarihli kararı ile görevli mahkemenin mahkemeleri değil Tarsus 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilip görevsizlik kararı verildiği, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
8 Temmuz 2021 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 07/07/2021 tarihli ve 608 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurul Kararı ile “Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemeleri yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin 30.06.2021 tarihli ve E.21646783-668/13369 sayılı yazısı görüşülerek ; Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Mersin İlinin mülki sınırları, … Olarak belirlenmesine, İşbu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına 07.07.2021 tarihinde karar verildi.” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunulabileceği gibi, ileri sürülmese dahi mahkemece resen gözetilmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, uyuşmazlık konusu her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde, her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava, açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. Ancak, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından yargı çevresi belirlenmesi, görev kuralı niteliğinde bulunmamaktadır. Göreve ve kesin yetkiye ilişkin düzenlemeler ancak yasa yoluyla yapılabilir.
Somut olayda; Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararı irdelendiğinde, Mersin. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin, Mersin İli mülki sınırları olarak belirlenmesine ilişkin kararın uygulanma tarihinin 01/09/2021 tarihi olarak belirtildiği, karar tarihinden önce açılmış davaların, yargı çevresi belirlenen mahkemeye devredileceğine ilişkin ise bir düzenlemeye yer verilmediği, bu nedenle, 01/09/2021 tarihinden önce, 02/04/2020 tarihinde açılan ve halen derdest olan iş bu davanın, açıldığı Tarsus Asliye Hukuk Mahkemesi’nce sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu ayrıca Tarsus Asliye Hukuk Mahkemesince devredilme kararı verildiği, verilen kararın teknik anlamda görevsizlik kararı olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)-İstinaf eden davalı tarafından maktu istinaf karar harcı yatırılmış olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerine BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/4 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 26/04/2022 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır