Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2511 E. 2023/115 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2511 – 2023/115
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2511
KARAR NO : 2023/115
KARAR TARİHİ : 10/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2022
NUMARASI : 2022/… Esas, 2022/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av….
DAVALI : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/04/2023
YAZIM TARİHİ : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/03/2022 tarih ve 2022/… Esas, 2022/… karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, …. … Yapı Kooperatifi’nin 1993 yılından beri … nolu üyesi olduğunu, Kooperatif’in toplam 34 üyesinin bulunduğunu, Genel Kurul gereği müvekkili adına … 1. Bölge Kanalüstü … Mahallesi, … ada … parsel sayılı taşınmazda …. kat … nolu daire tahsis edildiğini, Kooperatif’in üç adet bina yaptığını, müvekkiline tahsis edildiği bildirilen daireye arsa sahibi … … tarafından el konulduğunu, o günden bu yana müvekkili adına yeni daire tahsis edilmediği için müvekkilinin Kooperatif’e karşı alacak davası açtığını, Kooperatifi’n 27 üyesinin … ve … Apartmanı’ndan tahsis edilen konutlarını aldıklarını, … Apartmanı … Bloktaki 8 kişinin dairelerinin tapularını … …’dan teslim aldıklarını, sadece müvekkili ve bir üyenin dairelerin tapusunu alamadığını, Kooperatif’ten davalının payına düşen ….078,00.TL miktarı kadar sebepsiz zenginleştiği için bu miktarı davalı Kooperatif Üyesi’nden Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi ve talep ettikleri halde davalının yapılan takipte borca haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek davanın kabulüne, Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacak miktarı ….078,00.TL’nin % 20 sinden az olmamak üzere haksız inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; dava tarihi olan 15/06/2021 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesine göre, maddi ve manevi tazminat davası açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği, yasal düzenleme dikkate alındığında söz konusu dava şartının noksanlığı sonradan giderilebilecek nitelikte olmadığı, davacı tarafça arabuluculuk kurumuna başvurulmaksızın doğrudan doğruya mahkemede eldeki maddi ve manevi tazminat davasının açıldığı, bu itibarla eldeki davada dava şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile 6100 sayılı HMK’nin 115/1. ve 114/2.maddeleri ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi hükümleri gözetilerek 6100 sayılı HMK’nin 115/2. maddesi gereğince dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; açılan davanın arabuluculuğun zorunlu olduğu mutlak ticari davalardan olmadığını, yerel mahkemece davanın niteliği hakkında hataya düşüldüğünü, dosyanın görevsizlikle Asliye Hukuk Mahkemesi’nden geldiğini, arabulucuya başvurunun asliye hukuk mahkemelerinde zorunlu olmadığını, usul ekonomisi yönünden bu hususta yasal bir düzenlemenin olmadığını, oluşan boşluğun mahkemece re’sen doldurulması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif alacağına dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın, arabuluculuk dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar verildiği işbu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK’nin 355.maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, 2.fıkrası son cümlesine göre ise; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Somut olayda davanın 1163 sayılı yasanın 99. maddesi gereğince ticari nitelikteki itirazın iptali davası olduğu, ticari nitelikteki itirazın iptali davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu (Yargıtay 23.HD’sinin 2020/1943-4052 EK sayılı ilamı benzer mahiyettedir), arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan değildir.(Yargıtay 22.HD’sinin 2019/6709-16629 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir.)
Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava tarihinde zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, ilk derece mahkemesince davanın arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinafa başvurusunun reddine yönelik hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/03/2022 tarih ve 2022/… Esas, 2022/… karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-….1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL istinaf karar harcı peşin olarak alınan 80,70.TL istinaf karar harcından mahsubu ile bakiye 99,20.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
…)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 352/1-… maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00.TL’nin altında kalması nedeniyle 10/04/2023 tarihinde KESİN olmak ü