Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2472 E. 2023/139 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2472
KARAR NO : 2023/139
KARAR TARİHİ : 10/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2022
NUMARASI : 2020/… Esas, 2022/… Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …,…
DAVALI : 1 -… – TCK NO:…, …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2 -…, TCK NO:…, …
DAVALI : 3 -…, TCK NO:…, …
DAVALI : 4 -…, TCK NO:…, …
DAVALI : 5 -…, TCK NO:…, …
DAVALI : 6 -…, TCK NO:…, …
DAVANIN KONUSU : İtrazın İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/04/2023
YAZIM TARİHİ : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… esas ve 2022/… karar sayılı dosyasından verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili Tüketici Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’na devredilen … T.A.Ş. ile davalı ve dava dışı borçlular arasında imzalanan Bireysel Kredi Sözleşmesi’nin davalı tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşme kapsamında kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine Fethiye 1. Noterliği’nin 19.04.1999 tarih … yevmiye no’lu ihtarı ile borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, TMSF’nin dava dışı borçlulardan olan alacağının tahsili talebiyle Fethiye 1. İcra Müdürlüğü’nün 1999/… Esas sayılı dosyasında başlatılan takip dosyasının bulunamamış olması nedeniyle tahsile tekerrür teşkil etmemek kaydıyla Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine satış işlemleri yönünden durdurulmasına karar verildiğini, borcun ödenmediğinin sabit olduğunu, itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN ARA KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nin kararında özetle; davanın TTK 4. maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu, TTK’nin 5-A maddesi uyarınca dava konusu uyuşmazlık yönünden önce ara buluculuk yoluna başvurulması gerektiği, ara buluculuk son tutanağı aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulmadığı, davacı vekilinin ara buluculuk başvurusunda bulunmadığı, arabuluculuk yoluna başvurulduğunun usulüne uygun belgelendirilmediği, arabuluculuk yoluna başvurulmasının TTK 5-A maddesi uyarınca dava şartı olması nedeni ile HMK 114-2 gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarihte Tüketici uyuşmazlıkları yönünden zorunlu arabuluculuk başvuru şartı olmadığından arabuluculuğa başvurulmadığını, görevsizlik kararı verildikten sonra ve uyuşmazlıkla ilgili yargılamaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nde devam edildiğini ve dosyada 9 celse sonunda bilirkişi raporlarının da alınarak uzun bir yargılama süreci sonucu davanın zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmadığından dava şartı yokluğundan reddine karar verildiğini, mahkeme tarafından dava şartının giderilmesi için süre verilmediğini, davalıların da arabuluculuk dava şartıyla ilgili yargılamanın herhangi bir aşamasında itirazlarının da olmadığını, sadece bu nedenle davanın reddi yönünde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, 2.fıkrası son cümlesine göre ise; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Davanın ticari nitelikteki itirazın iptali davası olduğu, ticari nitelikteki itirazın iptali davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu (Yargıtay 23.HD’sinin 2020/1943-4052 EK sayılı ilamı benzer mahiyettedir), arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan değildir.(Yargıtay 22.HD’sinin 2019/6709-16629 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir.)
Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava tarihi itibariyle davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, davacı tarafça arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… esas ve 2022/… karar sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesi’nce İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 10/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır