Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2444 E. 2023/2 K. 06.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2444
KARAR NO : 2023/2
KARAR TARİHİ : 06/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2022
NUMARASI : 2021/… ESAS 2022/… KARAR
DAVACI : … -…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : … MİRASÇILARI
… -… -…
2 -… -…
3 -… -…
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 06/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :…

… 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… esas 2022/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalıların müşterek murisi olan …’un 2001 yılında market işletmeciliği amacı ile birlikte kurdukları … Ltd. Şti’nin kazancı ile … adına alınan … ili, … ilçesi, … ada … parselde kayıtlı, … ili … ilçesi … ada, … parselde kayıtlı, … ili … ilçesi … parselde kayıtlı, … ili … ilçesinde … ada … parselde kayıtlı, … ili, … ilçesi … ada … parselde kayıtlı taşınmazların %50’sinin müvekkile ait olduğunun tespiti ile … adına var olan tapu kaydının iptali ile müvekkil adına kayıt ve tesciline mümkün olmaması halinde taşınmazların yarı bedeli olarak şimdilik 10.000,00.TL’nin (belirsiz alacak davası) taşınmazların edinim tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan miras payları oranında tahsilini talep ve dava etmiştir.
DAVALILARIN SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı …, davacının halası ve mirasçısı olduğu …’ un da amcası olduğunu, halası ve amcasının uzun yallarca birlikte … Marketi birlikte işlettiklerini, ne kadar kazandıklarını ve nasıl paylaştıklarını bilmediğini, ancak her ikisinin de market dışında kazançları ve işlerinin olmadığını, bu sebeple ortak olduktan sonra edindikleri malların her ikisininde marketten kazandıkları paralar ile olduğunu, davacı … ‘un iddiasına bir itirazının bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı …, …’ un 20.10.2020 tarihinde vefat ettiğini, aradaki 6 yıllık süre geçmiş olduğunu bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, … adına kayıtlı … ve … plaka sayılı araçların da dava konusuna dahil edilmesini, davacının adına kayıtlı taşınmazların TC numarası ile tapu kayıtlarından sorgulanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” davacı ile davalıların murisi …’ un kardeş oldukları ve birlikte kurdukları … Gıda İNş. Tur. Nak. Tüp. San ve Tic. Ltd. Şti ‘ ni işlettikleri dava dilekçesindeki anlatıma göre davaya konu edilen 5 adet taşınmazın şirket kazancı ile satınalındığı ve merhum … adına tescil edildiği, ancak …’ un taşınmazları şirket adına tescil ettirmediği, bunun üzerine …’ un ölümü üzerine taşınmazların mirasçılarına intikal edeceği düşüncesi ile şirket ortağı ve hali hazırda yetkili olan davacı … tarafından eldeki davanın açıldığı, mahkememizin 24.02.2022 tarihli duruşmasında şirketin kar payı dağıtımı yapıp yapmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere süre verildiği ancak davacı vekilinin beyan dilekçesinde kar payı dağıtımı yapılmadığını beyan ettiği, bu nedenle dava konusu taşınmazların şirket malvarlığı ile alındığı ve şirket adına tescil edilmesi gerektiği davacının tek ortak ve yetkili olmasının bu durumu değiştirmeyeceği, davacının …/2 oranında kendi adına iptal tescil ve alacak talebinde bulunamayacağı, iş bu davanın şirket adına iptal tescil ve alacak istemi ile açılması gerektiği, bu hali ile davacının aktif husumet ehliyeti ve dava takip yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; şirketi muris olan … ile birlikte kurduklarını, ancak söz konusu şirketin tek ortağının müvekkili olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından müvekkilinin tek ortak olmasının kendi adına tescil hakkı vermeyeceğini gerekçe olarak belirtmiş ise de, davaya konu zarar müvekkilinin doğrudan zararı olduğu için ve usul ekonomisi de gözetilmek suretiyle müvekkil adına var olan tescil talebinin kabul edilmesi gerektiğini,ilk derece mahkemesi şirkete ait kayıtlar üzerinde inceleme yapmaksızın karar verdiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK’nun 644. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 553 ve devamı maddeleri gereğince açılan sorumluluk davası kapsamında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedeline ilişkin alacak istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, tarafların müşterek murisi olan … ile 2001 yılında … Ltd. Şti.’ni kurdukları, kardeşi …’un, şirketin mali işlerinden sorumlu olduğu, 2014 yılında ise payını kendisine devrederek şirketten ayrıldığı ve 20/10/2020 tarihinde vefat ettiği, murisin vefatından sonra, şirkete ait kazançlarla kendi adına taşınmazlar aldığının öğrenildiği iddia edilerek, davalıların murisi adına kayıtlı taşınmazların %50’sinin kendisine ait olduğunun tespiti, … adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına kayıt ve tescili, mümkün olmaması halinde taşınmazların yarı bedeli olarak şimdilik 10.000,00.TL’nın davalı mirasçılardan tahsili talep edilmiş, davalılardan … ve …, davacının iddialarına bir itirazlarının bulunmadığını belirtmiş, davalı … ise, davanın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sırasında kayıtlı … Gıda İnş. Tur. Nak. Tüp. San ve Tic. Ltd. Şti’nin, davacı … ve … tarafından 20/12/2000 tarihinde kurulduğu, şirketin temsil yetkisinin, şirket müdürleri olan her iki ortağa ait olduğu, …’un şirket ortaklığından ayrılmasıyla, şirketin halen … tarafından tek ortaklı olarak faaliyetine devam ettiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 644. maddesi yollamasıyla TTK’nun 553. maddesinde “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” şeklindeki düzenleme ile sorumluluk davalarına yer verilmiştir.
Davacı gerçek kişi ortağın, dava açma hakkı doğrudan ve dolaylı zarar iddiasına göre değişiklik gösterir. Şirket yöneticisinin ortaklığa verdiği zarar, şirket ortaklarının dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Limited şirketlerde TTK’nun 644. Maddesinin yollamasıyla 553.maddesi uyarınca, şirket yöneticileri Kanun ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete, hem de pay sahipleri ve şirket alacaklılarına karşı, şirkete verdikleri zarar sebebiyle sorumlu olurlar. Ancak, TTK’nun 555. Maddesi uyarınca, şirket pay sahipleri dolaylı zarar nedeniyle açacakları davalarda hükmedilecek tazminatın kendilerine değil, ancak ortaklığa verilmesini isteyebilirler. Yöneticilerin eylemleri sonucunda, şirket ortaklarının doğrudan zararlarının varlığı halinde ise, ortaklığın zararından müstakil olarak kişisel zararları söz konusu olacağından, ortaklar, tazminatın kendilerine verilmesini isteyebilirler.
Somut olayda, şirketin tek ortağı olan davacı tarafından, davalıların murisi olan eski şirket müdürünün, görevini kötüye kullanmak suretiyle, şirket mal varlığı ile satın alınan ve sonuçta şirket adına kayıtlı olması gereken 5 adet taşınmazın, muris tarafından kendi adına tescil ettirildiği iddiasına dayanılarak, muris adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile yarı oranında pay ile kendi adına tescili talep edildiği, ancak, murisin eylemleri ile şirketin zarar gördüğünü ileri süren davacının oluşan zararının, doğrudan kendi zararı olmayıp, şirkete yönelik meydana gelen bir zarar niteliğinde bulunduğu, TTK’nun 644/…-a maddesi yollamasıyla uygulanması gereken 553. ve 555. maddeleri uyarınca, dolaylı zarar halinde, davacı şirket ortağının ancak, tazminatın şirkete verilmesi kayıt ve koşuluyla sorumluluk davası açabileceği, davacı tarafından tapu iptali talebine konu olan taşınmazın şirket adına değil, kendi adına tescilinin ya da taşınmaz değerinin yarısının yine kendisine ödenmesinin istenmiş olması karşısında, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, davacının, dava konusu şirketin tek ortağı ve yetkilisi olmasının da bu durumu değiştirmeyeceği, bu nedenle, mahkemece davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/…-b…. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
…-6100 sayılı HMK’nın 353/…-b-… maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 80,70.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20.TL maktu istinaf karar harcının davacı alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/… maddesi gereğince istinaf eden davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 7036 sayılı Kanunun 7’nci maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361’inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 06/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır