Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/221 E. 2022/885 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/221
KARAR NO : 2022/885
KARAR TARİHİ : 27/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı müvekkili aleyhine davalı tarafça başlatılan Erdemli İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kötüniyetli olarak başlatılmış olup usul ve yasalara aykırı olan bir alacak için başlatılmış bir takip olduğunu, takip dosyası incelendiğinde 07/08/2019 tarihli 5.000,00USD’lik bir alacak kalemi gösterildiği ve içinde bulunulan PANDEMİ döneminde gözden kaçılarak itiraz edilmeksizin takip kesinleştiğini, icra dosyasından 19/08/2020 tarihinde müvekkili bankanın Erdemli Şubesi’ne kasa haczine gelindiği ve icra baskısı altında icra dosyasına 20/08/2020 tarihinde ödeme yapılmak zorunda kalındığını, icra dosyasına yapılan bu ödemenin davalı tarafa ödenmemesi için Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Değişik İş dosyasıyla ihtiyati tedbir talepli dava açıldığı ve dosyaya yatırılan teminatla ihtiyati tedbir kararı alındığını, icra dosyasında ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi ve takibin tedbiren durdurulması hakkında tedbir kararı, Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Değişik İş kararıyla alındığını, davalı tarafın ihtiyati tedbir kararına itirazı ile duruşma günü verildiği ve 14/09/2020 tarihli duruşma ile ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine karar verildiğini, müvekkili bankanın davalı tarafa borcu bulunmadığı gibi icra dosyasıyla yapılan takibin de usul ve yasalara aykırı olması nedeniyle, davanın kabulü ile davacı müvekkilinin icra dosyasında borçlu olmadığının tespitine ve karşı tarafa kötü niyet tazminatın hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirketin davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira davacının davalı şirkete ait banka uhdesinde bulunan mevduat hesabından izni ve onayı olmadan para çekildiğini, ve davalı şirketin kusuruna bağlı olarak davacının zarara uğratıldığını, müvekkilinin 07.08.2019 tarihinde saat 13.30-15.57 saatleri arasında telefon numarasının başka bir numaraya yönlendirildiğinin whatsaptan arkadaşlarının seni aradığımızda başka biri çıkıyor demeleri üzerine fark ettiğini ve saat 15.57 de telefonunun ayarlar kısmından iptal kodunu girerek yönlendirmeyi iptal ettiğini, Banka mevduat hesaplarını kontrol ettiğinde davalı Bankada mevcut … IBAN numaralı döviz hesabından 5.000 dolarının bozdurulmuş olduğunu ve paranın bir başka banka numarasına gönderilmiş olduğunu gördüğünü, olaydan iki gün önce 05.08.2019 tarihinde müvekkil davalı … A.Ş.’ye ait müşteri hizmetleri numarasını … numaralı telefonundan aradığını ve TC Kimlik numarasını girdiğinde sayfasının kapandığını ve bilgilerin tekrar girilmesi talimatı verildiğini müşteri hizmetlerine bildirdiğini ve dolandırıcılık faaliyeti olabileceği hususunda bankayı uyardığını ve gerekli tedbirlerin alınmasını istediğini, buna rağmen 07.08.2019 tarihinde müvekkile ait döviz hesabına girilerek döviz bozma işlemi gerçekleştirildiğini ve izni ve onayı dışında başka hesap numaralarına aktarıldığını, söz konusu olayda kusurun tamamıyla davalı bankaya ait olduğunu, açılan haksız davanın esastan reddini, haksız dava nedeniyle davacı aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; yapılan incelemede alacaklı … tarafından Erdemli İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacı banka aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı ve kesinleşen takip dosyasından bankaya hacze gidilerek alacağın tahsil edildiği, akabinde davacının davalıya borçlu olmadığından bahisle eldeki davanın açıldığı, mahkememizce celp edilen icra dosyası, ceza dosyası, banka kayıtları ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde mahkememizin iş bu davaya bakmakla görevli olmadığı zira davalı …’in davacı banka nezdinde 4 adet vadeli ve vadesiz hesabının bulunduğu ancak bu hesapların ticari hesap olmadığı, hesapların bireysel müşteri hesabı olduğu, bu itibarla eldeki davaya bakma görevinin mahkememize değil Tüketici Mahkemesi’ne ait olduğu, görev hususunun mahkemece yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağı anlaşılmakla mahkemenin görevsizliğine, iş bu davaya bakmakla görevli olan mahkemenin aynı yargı çevresinde bulunan Mersin Tüketici Mahkemesi olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda mahkemenin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine karar verildiğini, göre kuralları kamu düzeninde ve mahkemenin görevli olmasının bir dava şartı olup mahkemenin davanın her aşamasında göreve ilişkin incelemeyi kendiliğinden yapacağını, ancak sayın mahkemece verilen görevsizlik kararı, TTK ve yüksek yargı kararlarına aykırılık teşkil ettiğini, havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan uyuşmazlıkların ticari dava sayılabilmesi için taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması koşulu arandığını, yani, ticari işletmenin havale, vedia ve telif hakkı ile ilgili olan ilişkide yeterli olup bu ilişkideki işlem ve sözleşmenin tarafı olmasının şart olmadığını, bu nedenlerle Yüksek yargı kararları ve kanun maddesi dikkate alındığında mahkemece verilen görevsizlik kararının hukuki dayanaktan yoksun ve kanuna aykırılık teşkil eden bir karar olması nedeniyle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla ”Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı tarafından aleyhlerine icra takibi yapıldığını, pandemi nedeniyle unutulduğu için takibe itiraz edilmediğini ve ödeme yaptıklarını, ödedikleri bu bedelin iadesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davalının hesabının ticari hesap olmadığı, davanın tüketici mahkemesinin görev alanında kaldığından bahisle görevsizlik kararı verildiği iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. Yine aynı Yasanın 114/1-c maddesi uyarınca davaya bakmaya mahkemenin görevli olup olmadığı hususu dava şartlarından olup, 115. madde gereğince davanın her aşamasında re’sen incelenmesi gerekmektedir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olmakla, istinaf sebebi olarak ileri sürülmese dahi, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf kanun yolu aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.
Ticari davalar Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l. bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar.
6502 sy kanunun 73/1. Maddesi gereğince; Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir. 83/2. maddesinde ise; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez”. hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere göre görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen nazara alınması gerekir. Davalının hesabının ticari hesap olmadığı, davalının hesabından bilgisi dışında gerçekleştiğini iddia ettiği havalenin herhangi bir ticari işletmeye ilişkin olmadığı ve ticari iş mahiyetinde olmadığı, işlemin tüketici işlemi mahiyetindeki bankacılık işlemi olması nedeniyle görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu anlaşılarak davacı vekilince ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere
Davacı vekilinin Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerine BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucusunda kesin olmak üzere oy birliğiyle 27/06/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır