Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/220 E. 2022/961 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/220 – 2022/961
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/220
KARAR NO : 2022/961
KARAR TARİHİ : 04/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : 1-…
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 2-…
VEKİLİ : Av…
DAVA : İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı … Otosan Genel Bayi’den yaptığı satım sözleşmesi uyarınca ana firma tarafından yönlendirilen diğer davalı bayi şirketlerden … Marka 2016 Model … plaka sayılı … şase numaralı aracı 125.000,00.TL ye satın aldığı 14/12/2017 tarihinde 75.000,00.TL … hesabından 19/09/2017 tarihinde ise 50.000,00.TL Türkiye … Bankası hesabından ödeme yapıldığını, müvekkilini aracı satın aldığı günden bu yana araçla ilgili olarak birden çok problemle karşı karşıya kaldığını müvekkili tarafından değişik tarihlerde araçta adblue uyarısının ve arcın gösterge uyarı lambasının sürekli yanması nedeniyle sorunun çözülmesi için değişik tarihlerde … Otomotiv İnşaat San ve Tic. A.Ş.’ye götürdüğünü, sorun çözülemediği gibi en son yapılan tamirde yazılımın genel merkezden güncellendiği ve bu sefer kesin olarak çözüldüğü söylenmiş ise de araçtaki sorun hala devam ettiğini, her tamirde teslim formunda da görüleceği üzere güç aktarım sistemine ilişkin parça değişiklikleri ve yine güç aktarım programlama yapılmasına rağmen araçtaki arıza giderilemediğini, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksikler içeren mallarda ayıplı olarak kabul edildiğini, davalı şirketlerin müvekkiline sattığı aracın ayıplı olduğunun açık olduğunu, müvekkilinin araçtan beklediği faydayı göremediğini sürekli servise götürüp masraf yapmak zorunda kaldığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 4.000,00.TL satım bedelinin ödendiği tarihdten itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın görev yönünden, yetki yönünden, husumet yönünden, reddine karar verilmesini, haksız davanın öncelikle görev yönünden reddini, taleplerinin kabul görmemesi durumunda davanın yetki itirazları doğrultusunda reddine davacının ayıp iddiasının ancak ve ancak davacının kusuru ile meydana gelebileceği dikkate alınarak esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin haksız davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; davanın ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi isteminden kaynaklandığı, öncelikle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 17/05/2021 tarihli, … Esas, …/… Karar sayılı kararında altı çizildiği üzere dosya dava şartlarının mevcut olup olmadığı ve usuli itirazlar yönünden incelenmiş olup davacının aktif husumeti değerlendirilmiştir. Kararın kaldırılması üzerine yapılan inceleme sonucu Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne ve … Otosan A.Ş.’ye müzekkere yazılmış olup gelen 28.06.2021 tarihli müzekkere cevabı uyarınca aracın ilk tescil sahibinin davalı şirket … Otomotiv olduğu satın alma işlemi sonrasında da aracın dava dışı … … adına tescil edildiğinin görüldüğü, aktif husumet ehliyeti, 6100 sayılı HMK’nın 114/d maddesi gereğince dava şartı niteliğindedir ve aynı Kanun’un 115. maddesi gereğince davanın her safhasında ve re’sen nazara alınması gerektiği, somut uyuşmazlıkta dava konusu sözleşmenin incelenmesinde sözleşmenin dava dışı … … ile davalı Memetler Otomotiv arasında imzalandığı, faturaların da … … adına kesildiği ve ilk tescilin dava dışı … … adına yapıldığının sabit olduğu, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullandığı gözetilerek bu hakkın sözleşmenin tarafı olan tarafça kullanılabileceği aracı sonradan devir alan tarafça kullanılamayacağı göz önünde bulundurularak davacının aktif husumetinin bulunmadığına kanaat getirilmekle 6100 sayılı HMK’nun 114/d ve 115/2 maddeleri gereğince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; müvekkilinin davalı … Otosan Genel bayisinden satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle satım bedelinin iadesi talebi ile açmış olduğu davada yerel mahkeme tarafından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini şöyle ki, mahkeme tarafından aleyhe hükmedilen vekalet ücreti-davanın reddi kararını kabul anlamına gelmemekle beraber yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde talep edilen talebi aynı gerekçe ile reddeden yerel mahkeme tarafından davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiğini, AAÜT 3. maddesi gereğince amir hüküm gereğince bütün davalılar adına tek bir vekalet ücretinin hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, huzurdaki davada ruhsat bilgilerine bakıldığında müvekkili … …’in hak sahibi olduğunun açıkça görüleceğini, mülkiyetin devri niteliğinde olan satım sözleşmesi sonucu aracın maliki olan müvekkilinin ayıp nedeniyle haklarını kullanma ehliyetin sahip olduğunun aşikar olduğunu, araç satın alındığı anda müvekkili adına tescil edilmesi, … …’in sözleşmeyi müvekkili adına yaptığının kanıtı olduğunu, mahkeme tarafından dava konusu olay satım sözleşmesi sonucu alıcının satılanı başka bir alıcıya devretmesi gibi yorumlanmış ise de müvekkili … ile satım sözleşmesi tarafı … arasında ikinci bir satım sözleşmesi bulunmadığını, TBK 228 madde hükmünde anılan satılanın devredilmesi halinde mülkiyetin bir başkasına devredilmesi kastedildiği ve alıcı satılanın mülkiyetini bir başkasına devretmişse, ayıbı bilmese bile satılanın değiştirilmesini talep edebileceğini, anılan hüküm gereğince davacının mülkiyetin devredilmesi ile birlikte sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır, bir an için bu hakkı kullanılamayacağı kabul edilecek ise de yerel mahkeme tarafından seçimlik haklarının hangisinin kullanılabileceği değerlendirilmeden ve davacıya bu konuda süre vermeden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğunu anlatılan nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava “İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu aracın ayıplı olduğunu, satış bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde, davacının satış sözleşmesinin tarafı olmadığı ve bu nedenlerle sözleşmeden dönme hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği … bu kararın davacı tarafından istinaf edildiği ve dairemizin …-… EK sayılı kararı ile davalı … Otomotiv’in sözleşmede garantör olarak yer alıp almadığı ve aracın sicil dosyası getirtilerek, sonucuna göre husumet itirazının değerlendirilmesi gerekçesiyle kaldırma kararı verildiği, ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde davacının sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davacı vekilince bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri bakımından çözümlenmesi gereken sorun, garantisi devam eden ikinci el araçlarda ayıp halinde yeni malikin sözleşmeden dönme hakkını kullanıp kullanamayacağına ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219. maddesi uyarınca; satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcının bu ayıpların varlığını bilmemesi sorumluluğa engel değildir.
Aynı Kanun’un 227. maddesine göre; satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme,
Dava konusu araç garanti belgesi ile birlikte satılması zorunlu bir maldır ve garanti süresi içinde el değiştirmesi durumunda dahi garanti borcu ortadan kalkmaz, satın alan kişide sağlanan garantiden yararlanır. (Yargıtay 13.HD’sinin 2012/3900-10195 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir.)
Davacının dava konusu aracı satın almakla halefiyet ilkesi gereği, önceki satıcılara karşı kendisinden önceki malik …’in sahip olduğu tüm haklara sahip olacağı hususları tartışmasızdır.(Yargıtay 3.HD’sinin 2021/7805-2022/1162 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir.)
Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava ticari dava olup, ayıp halinde alıcının hangi hakları kullanabileceğinin TBK’nun 227. maddesinde düzenlendiği, garanti eşyayı takip edip, garantisi devam eden eşya bakımından sözleşmeden dönme hakkının sadece ilk malike ait olduğunu söyleme imkanı olmadığı, garanti süresi içinde aracın el değiştirmesi durumunda yeni malikin garantinin sağladığı haklardan yararlandığı, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davacının husumet ehliyetinin bulunduğu nazara alınarak işin esasına girilerek, diğer davalı … Otomotiv bakımından ise bu davalının sorumluluğunun garanti belgesinde garantör olup olmadığı nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekili tarafından Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 59,30.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
5)-Davacı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 04/07/2022 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır