Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2191 E. 2023/185 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2191
KARAR NO : 2023/185
KARAR TARİHİ : 03/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2022
NUMARASI : … ESAS
DAVACI/İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI/İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ EDEN : … – …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
YAZIM TARİHİ : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2022 tarih ve … Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile: Alacaklı olarak görülen davalı ile müvekkilinin öz kardeş olduğunu, Hatay İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, bono üzerindeki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, açıkça ve ayrıca imzaya-yazılara itiraz ettiklerini, imza incelemesi sonucu imzanın müvekkiline ait olmadığının ortaya çıkacağını, müvekkilinin hiçbir şekilde alacaklı olarak görülen davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi, alım-satım ya da borç ilişkisinin bulunmadığını, söz konusu bononun akıbetinin belli olmadığını, müvekkilinin bono ile ilgili Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunması üzerine … soruşturma numarası ile resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan dolayı soruşturmanın devam ettiğini, bu dosyanın celbini talep ettiğini, dava konusu senetle ilgili Hatay İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile imzaya ve borca itiraz edilerek dava açtığını, Mahkemece sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde davanın red edildiğini ve menfi tespit davası açtığını iddiaların incelenmesi gerektiğini, Hatay İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında aldırılan 08/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar imzanın müvekkiline ait olduğu tespiti yapılsa bile bu hususu kabul etmediklerini, bilirkişinin hatalı rapor verdiğini ve senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin imzasındaki karakteristik özellik ile senetteki imzadaki özelliklerin birbirine benzemedğini, savcılık dosyasında da imza inclemesine esas yazı ve imza örnekleri verdiğini ve imza incelemesi yapılmak üzere Emniyet Kriminal Şubesine gönderildiğini, ancak raporun daha gelmediğini, dosya kapsamında Adli Tıp Kurumu’ndan Uzman 3 kişilik Heyetten yeniden rapor alınmasını talep ettiğini, davalı kötü niyetli olarak müvekkilinin herhangi bir ticari iş nedeniyle yada boş şekilde teminat olarak imzalamış olabileceğini 7 Ağustos 2003 tarihinden önce düzenlenen boş bir bonoyu bir şekilde kötü niyetli olarak ele geçirdiğini, iş bu icra takibinde davalının hiç bir alacağı bulunmamasına rağmen takip başlatmasında davalı kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin haklarının ağır şekilde zedelenecek olması sebebiyle takibin tedbiren teminatsız yada mahkemece uygun görülecek bir teminatla durdurularak tedbirin süresi içinde hacizlerin kaldırılmasına icra dosyasına giren paranın davalıya ödenmemesine ve icranın tedbiren durdurulmasını talep ettiklerini, kısaca açıklanan nedenlerle davalarının kabülünü, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini ve Hatay İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasının iptalini, davalı kötü niyetli, ağır kusurlu olarak haksız yere müvekkili icraya vererek müvekkilinin zarara soktuğu için faizli toplam alacak üzerinden davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, icra dosyasının yürütülmemesi ve icra dosyasına gelen paranın davalıya ödenmemesi için, öncelikle, takibe ve hacze devam olunması halinde müvekkilinin haklarının ağır şekilde zedelenecek olması sebebiyle takibin tedbiren teminatsız, ya da mahkemece uygun görülecek bir teminatla durdurularak tedbir süresi içinde icra dosyasının tedbiren durdurulmasını, hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından 15/04/2022 tarihli ara kararında takibin durdurulması kararı verilemeyeceğinden talebin reddine, %15 teminat karşılığı olan 254.400,075.TL yatırıldığı takdirde, icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin itiraz dilekçesi ile; Davacının dava dilekçesinde bono üzerindeki imza ve yazıların kendisine ait olmadığını, imzanın kendisine ait olmaması nedeniyle müvekkili hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık iddiasıyla şikayette bulunduğunu, müvekkilinin kolluktaki ifadesinde senedi kendisinin doldurduğu yönünde beyanı olduğunu ve kambiyo vasfında olmadığını, senetteki imzanın kendisine ait olmadığı gibi senetteki muhtemel pulun söküldüğünü, senette tahrifat yapıldığını, bu nedenle senedin 2003 tarihinden önceki tarihlerde tanzim edilmiş olabileceğini, müvekkilinin boş bonoyu ele geçirerek icraya koymuş olabileceğini, alacağın hayal ürünü olduğunu, alacağın ispat edilmesi gerektiğini, müvekkilinin kötü niyetli olduğunu iddia ederek paranın ödenmemesi için takibin durdurulmasına ve yargılama neticesinde iptaline karar verilmesini talep ettiğini, ihtiyati tedbir talep eden vekilinin tamamen kötü niyetli ve maddi gerçekten uzak olduğunu, kabul edilebilir olmadığını, imzanın davacıya ait olduğunu, ve takibe konu senedin kambiyo vasfını taşıdığını, takibe konu bononun illetten mücerret nitelikte kıymetli evrak olduğunu, mücerret kıymetli evrakın doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut olduğunu, kıymetli evrak bir defa doğduktan sonra doğumuna sebep olan ilişkideki bir aksaklık veya bozukluğun kıymetli evrakın geçerliliğine etkili olmayacağını, dava konusu kıymetli evrakın illetten mücerret olduğundan kıymetli evrakın doğrumuna neden olan asıl hukuki ilişkinin taraflarınca ispat yükümlülüğü olmasa da borcun sebebinin var olduğunu, borcun nedeni olarak düzenlenen kıymetli evrakın aksini iddia eden davacının iş bu iddiasının senetle ispat etmesi gerektiğini, beyaza imza iddiasının tanıkla değil ancak senetle ispatlanabileceğini, bu sebeple icra dosyasına gelen paranın alacaklıya ödenmemesiyle ilgili mahkememizin tedbir kararının kaldırılmasına, mümkün olmaması halinde ise %50 teminat yatırıldığı takdirde durdurulmasına, yargılama neticesinde ise haksız açılan davanın reddine, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İtiraz üzerine ilk derece mahkemesince duruşma açılarak tarafların beyanlarının alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2022 tarih ve … Esas sayılı ara sayılı kararı ile; İİK 72/3 2. Cümle gereği mahkemenin kararının yerinde olduğu gerekçesi ile ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf talebi ile; davacı tarafın dava dilekçesinin netice ve takibin durdurulmasını istediğini, ancak mahkemenin taleple bağlılık ilkesini nazara almaksızın paranın ödenmesinin durdurulmasına karar verdiğini, davacının icra işlemlerini sürüncemede bırakmak için icra takibinin ilk aşamasından itibaren yapılan her işleme itiraz ederek alacağın tahsilatını engellemeye çalıştığını, bilirkişi incelemeleri sonucunda imzanın davacıya ait olduğu, takibe dayanak bononun kambiyo vasfında olduğu, anlaşıldığını, icra dosyasından yapılacak ödemenin %15 teminat karşılığında durdurulması müvekkilinin zararının katlanarak artmasına neden olduğunu, müvekkilinin oluşacak zararlarını davacıdan tahsil etmesinin olanaksız olduğunu, davacının şirket hissesini devrederek mal kaçırdığını, akabinde araç ve tırları sattığını, tam hisseye sahip olduğu sadece bir gayrimenkulü bulunduğunu, işbu gayrimenkul üzerinde de Hatay Aile Mahkemesi’nin tedbir kararı bulunduğunu, bu taşınmaz tedbir kararı nedeniyle devredilerek elden çıkarılamadığını, takibin durdurulması nedeniyle yüksek enflasyonist ortamda oluşacak zararların %15’lik teminatla karşılanması ve zararın davacıdan tahsili olanaksız olduğundan öncelikle tedbir kararının kaldırılmasına, mümkün olmaması halinde ise tedbir kararının TÜİK’in açıkladığı güncel enfllasyon oranları nazara alınarak en az %75 teminat karşılığında verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine ilişkin 01.06.2022 tarihli ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince 15/04/2022 tarihli ara kararı ile takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine, % 15 teminat karşılığında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiği, davalı vekili tarafından ara karara itiraz edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince 01.06.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İtirazın reddine ilişkin bu ara karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.

HMK’nin 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK’nin 72/3 maddesinde “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir”, hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davacı hakkında 18.10.2018 tanzim tarihli 12.09.2019 vade tarihli 1.400.000,00.TL bedelli senetten kaynaklı olarak takip başlatıldığı, davacının borçlu olmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebinde bulunduğu, mahkemece, davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu gözetilip İİK’nin 72/3 maddesi dikkate alınarak, % 15 teminat karşılığında, icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, İİK’nin 72/3 maddesinde yer alan düzenleme, HMK’nin 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir ile ilgili düzenlemeye benzer, ancak kendine özgü özellikleri de olan ve borçluya tanınan bir hak olup, borçlunun, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, davacının dava dilekçesinin içerisinde bu yönde talebinin bulunduğu, bu durumda mahkemece, İİK’nin 72/3 maddesi gereğince, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, mahkemece ihtiyati tedbir için %15’i oranında teminat alınmasına karar verilmiş olup, takdir edilen teminat oranının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan sebeplerle ilk derece mahkemesi’nin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2022 tarih ve … Esas sayılı ara kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80.70.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 99,20.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,

3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 03/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır