Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2144 E. 2022/1588 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2144
KARAR NO : 2022/1588
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2022
NUMARASI : 2022/… D.İş Esas, 2022/… Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …,…
DAVALI : … -TCNO:…, …
TEMSİLCİ : … -TCNO:…
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
YAZIM TARİHİ :…

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… değişik iş esas ve 2022/… değişik iş karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketi haksız fiilleriyle 1.679.660,34.TL zarara uğrattığını, zarar haksız fiil nedeniyle meydana geldiğinden alacağın haksız fiillerin işlendiği tarihlerde muaccel hale geldiğini, davalının Türkiye’de bir ev ve arabası olduğunu, bu malları elden çıkartarak mal kaçırma hazırlığı içinde bulunduğunun şifahen öğrenildiğini, dava konusu itirazı mal kaçırmak için zaman kazanma amacıyla yaptığını, bir an önce borçlunun mallarına haciz konulmaması halinde zarar miktarı da gözetildiğinde müvekkili şirketin zararlarını tahsil etme imkanının ortadan kalkacağını belirterek, davalının borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkul ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ile ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; haksız fiil teşkil eden eylemler nedeniyle şirketin zarara uğratıldığına dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş ise de; şirketin zarara uğratılmasına dayalı talebin haksız fiil niteliğinde olması nedeniyle alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyetinin yargılama sonucu anlaşılacağından ve yargılamayı gerektirdiğinden, bu kapsamda mahkemece yaklaşık ispata yeterli belge sunulmadığından ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği gözetilerek mevcut deliller itibariyle yaklaşık ispat gerçekleşmediği anlaşıldığından bu aşamada İ.İ.K’nin 257/1. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafa teslim edilen kredi kartına ilişkin tutanak, kredi kartından yapılan harcamaları gösteren belgeler, davalının kendi adına kurduğu şirkete aktardığı paralar yaklaşık ispattan çok daha fazlasını temin ettiğini, alacağın varlığı ve miktarı yapılacak yargılama neticesinde kesin olarak tespit edileceğini, ihtiyati haciz kurumunun varlık sebebinin bu yargılama sürecinde alacaklı tarafın haklarını koruduğunu, haksız fiilin gerçekleştiği hallerde, alacağın muaccel olmadığına yönelik tespitinin de yerinde olmadığını, haksız fiilden kaynaklanan alacakların haksız fiilin işlendiği tarihte muaccel hale geleceğini, alacağının muaccel hale geldiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Alacaklı tarafça ihtiyati haciz talep edildiği, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verildiği ve işbu karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati haciz, İİK’nin 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İİK’nin 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgâhının bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı da ihtiyatî haciz istenebileceği,” ” 258. maddesinde; “Alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının kanun yoluna başvurabileceği,” hükmüne yer verilmiş, 265.maddesinde ise ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve kanun yollarına başvuru düzenlenmiştir.
İİK’nin 257. maddesinde hem vadesi gelmiş hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Muaccel alacaklar için alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması, müeccel (vadesi gelmemiş) alacaklar yönünden ise, borçlunun belli bir adresinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemlerde bulunması koşullarının varlığı halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği öngörülmüştür.
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle, aleyhine ihtiyati haciz istenenin müvekkili şirketi haksız fiilleriyle 1.679.660,34.TL zarara uğrattığını, zarar haksız fiil nedeniyle meydana geldiğinden alacağın haksız fiillerin işlendiği tarihlerde muaccel hale geldiğini, davalının Türkiye’de bir ev ve arabası olduğunu, bu malları elden çıkartarak mal kaçırma hazırlığı içinde bulunduğunun şifahen öğrenildiğini, dava konusu itirazı mal kaçırmak için zaman kazanma amacıyla yaptığını, bir an önce borçlunun mallarına haciz konulmaması halinde zarar miktarı da gözetildiğinde müvekkili şirketin zararlarını tahsil etme imkanının ortadan kalkacağını belirterek ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ise de, somut olayda ihtiyati haciz talep edenin karşı taraftan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, dayanılan deliller dikkate alındığında ihtiyati haciz için bu aşamada aranan yaklaşık ispat şartının somut olayda gerçekleşmediği gibi, borçlunun belli bir adresinin bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemlerde bulunması koşullarının gerçekleştiğine dair somut bir delil de bulunmadığından ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddi kararının yerinde olduğu, ihtiyati haciz talep eden vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ret kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… değişik iş esas ve 2022/… değişik iş karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin ihtiyati haciz talep eden taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK.333 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır