Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2136 E. 2023/141 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2136
KARAR NO : 2023/141
KARAR TARİHİ : 10/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2022
NUMARASI : 2020/… Esas, Ara Karar

DAVACILAR : 1-… – TCK NO:……
2-… -TCK NO: …,…
3-… -TCK NO:……
4-… -TCK NO:…,…
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1 -… – TCK NO:…, …
VEKİLİ : Av. …, ..
DAVALI : 2 -… – …
VEKİLLERİ : Av. ……
Av. …,…
DAVANIN KONUSU : Hisse Devrinin İptali, Yönetim Kurul Kararının İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/04/2023
YAZIM TARİHİ : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… esas sayılı dosyasından verilen 29/06/2022 tarihli ara karar aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Asıl dava ve birleşen davada davacılar vekili özetle; davalı şirket ortakları … … ve …’ın şirketi AŞ.’ye dönüştürerek 18.000.000,00.TL olan kayıtlı sermayenin 18.000 paya ayrılarak her bir ortağa 9.000 eşit pay edildiğini, bu iki kişinin şirketi münferit imza ile temsil ve ilzama yetkili yönetim kurulu üyeleri olduklarını, yönetim kurulu başkanı …’ın tek başına aldığı karar ile vefat eden ortağın paylarını tek başına taksim edip yönetim kurulu üyeliğine …’ı seçtiğini, 26…2017 tarih 2017/… sayılı yönetim kurulu kararı ile mirasçıların paylarının …’a devrine ve sonuçta murisin payının tamamının …’a ait olduğuna … YK üyesi olarak katılımı ile karar verildiğini, alıcı … ile diğer mirasçı satıcılar arasında Hisse Satış Sözleşmesi başlıklı adi yazılı protokol yapılarak pay defterine işlendiğini, şirketin mirasçıların paylarının devir şekli ve sebebi olarak devir temlik beyanını dayanak aldığını, şirketin murisin paylarının mirasçılar adına kaydı, bu payların devir ve YK üyesi seçimi için davaya konu kararları almış olup bu işlemlerin hukuken butlan olduğunu, yönetim kurulu 2 üyeden oluşmakta iken birinin vefat etmesi sonucu toplantı ve karar çoğunluğunun fiilen imkansızlaştığını, mahkemeden organ kaybı nedeni ile genel kurulu toplamak ve bu görevi yapmak üzere kayyım ve kayyım vasıtası ile genel kurulu toplayıp mevcut ortaklıkların alacağı karar ile yeni YK üyesi seçmek gerekir iken …’ın bu işlemleri tek başına yaptığını ve bu işlemlerin butlan ile batıl olduğunu, 25…2017 tarih 2017/… sayılı kararın 4. bendindeki işlemin ve … sayılı kararın tamamının TTK md.390’a göre batıl olduğunu, kararların üye olmayan … katılımıyla alındığını, murisin ölümünden sonra davalı … ve kardeşi Mustafa’nın kız kardeşleri ve annelerini mirastan pay almalarını engellemek için hile yolu ile bir takım evraklar ve hisse devir sözleşmesi başlığı altında evrak imzalattıklarını, devir-temlik beyanında veya noter evrakında belirtildiği gibi hisse bedellerinin nakden ve tamamen ödenmeyip bu yazılardaki ifadelerin gerçeği yansıtmadığını, TBK m.36’ya göre davacıların hisse devir sözleşmesi ile bağlı olmadığını, hisse devir işleminin TTK m.490/2’ye göre de geçersiz olduğunu, davacıların aldatma nedeni ile sözleşmeye bağlı olmadığını, pay defterindeki hatalı devir kaydının düzeltilmesinin gerektiğini belirterek şirket hisselerinin devri işleminin iptali ve müvekkilleri adına tesciline, davalı …’ın davalı şirkette bulunan hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, mahkeme aksi kanaatte ise ihtiyati haciz uygulanmasına, davacının hisse devir sözleşmesi ile bağlı olmadığının ve miras yolu ile intikal eden hissesinin davacıya ait olduğunun kabulüne, pay devrinin onayı işleminin ve yönetim kurulu kararlarının butlan ve yokluk sebebi ile geçersizliğine, hisse devir sözleşmesinin taraflar arasında bağlayıcı olduğu kabul edilir ise bu kez hisselerin gerçek değerinin tazminat olarak davalı …’ten işlem tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, devir-temlik işleminin geçerli olduğunun kabul edilmesi ve hisselerin gerçek değerinin veya devir bedelinin sözleşmede yazan miktar olduğunun kabul edilmesi durumunda müvekkillerine eksik ödenen miktarın davalı …’ten devir tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk Derece mahkemesi 29/06/2022 tarihli ara kararında özetle; talebe dayanak gösterilen belgelerin, İİK’nın 258 ve HMK’nın 390/3. maddesi kapsamında alacak ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir sebepleri bakımından kanaat getirici nitelikte belgeler olarak görülmediği, davacının alacaklı olup olmadığının yargılama sonucunda ortaya çıkacağı, asıl dosyanın bilirkişide olduğu, tensiple birlikte aynı yönde verilen kararın istinaf edilmediği, diğer taraftan anonim şirketlerde pay senedi bastırılması ve devrine ilişkin TTK’nın 486 vd. maddelerindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri yerinde görülmediği belirtilerek ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl ve birleşen davaya konu iddia ve taleplerinin haklı olduğunun mahkemece alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, somut olayda ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz için aranılan yaklaşık ispat şartının bilirkişi raporu ile yerine getirildiğini, bilirkişi raporunda hisse devirlerinin TTK hükümlerine uygun yapılmadığı ve hisse bedellerinin eksik ödendiği tespitinin yapıldığını, mahkemece taleplerinin kabulü yerine reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, hisse devir işlemleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Asıl ve Birleşen Dava, Anonim Şirket hisse devir işlemlerinin hukuka aykırı olması sebebiyle hisse paylarının davacılara ait olduğunun tespiti, hisse devir işleminin geçerli kabul edilmesi halinde davacılara ödenmeyen gerçek hisse devir bedelinin ödenmesi, hisse devri bedelinin sözleşmede yazan miktarlar kabul edilmesi halinde sözleşmede belirtilen miktarların davacılara ödenmesi istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı taraf mahkemeden, davalı …’ın şirket hisselerini 3. kişilere devir ve temlikinin engellenmesi amacıyla şirket hisseleri üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, aksi halde şimdilik dava değeri miktarınca davalı …’ın mal varlıkları üzerinde ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesi tarafından verilen ret kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda ihtilaf, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK’nin 390/3 maddesince davanın esası yönünden haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi şartı kabul edilmiştir.
İhtiyati haciz ise İİK’nin 257 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir. İİK’nin 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
İİK’nin 258.md. gereğince; Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.
Somut olayda asıl ve birleşen davada, iddia, savunma, taraflar arasındaki hisse devrine ilişkin sözleşmeler, taraflarca dayanılan kayıt ve belgeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; HMK’nin 390/3. ve İİK’nin 258 maddeleri kapsamında ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı, davacıların alacaklı olup olmadığının ve miktarının yargılama sonucunda ortaya çıkacağı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararında belirtilen gerekçelerle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen 29/06/2022 tarihli kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL istinaf karar harcı peşin olarak alınan 80,70.TL istinaf karar harcından mahsubu ile bakiye 99,20.TL’nin davacılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan harcamaların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 10/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır