Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/2103 E. 2023/12 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2103
KARAR NO : 2023/12
KARAR TARİHİ : 13/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2022
NUMARASI : 2022/…
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … -…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 13/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :…

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2022 tarih ve 2022/… esas sayılı ara kararı dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

DAVACI VEKİLİNİN İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, dava sonuçlanıncaya kadar telafisi imkansız zararların doğmasının önlenmesi (şirket ve şirket ortaklarının telafisi imkansız zararlarının oluşmaması vs.) için, mahkemenin takdir edeceği teminat karşılığında, şirket yetkilisi ve ortak davalı …’nun yetkilerini kötüye kullanmasının önlenmesi amacı ile davalı …’nu şirkette temsil etmek üzere, davacı ortak ve şirket yetkilisi … ile birlikte şirketi yönetmek ve temsil etmek üzere geçici olarak tedbiren temsilci tayin edilmesine, olmadığı takdirde …’nun temsil ettiği %50 şirket payı için mahkemenin resen seçeceği uygun kişinin tedbiren kayyım tayin edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin 11/05/2022 tarihli tensip ara kararı ile, dava konusu … Gıda Sanayi ve Ltd. Şit’nin ana sözleşmesinin, genel kurul toplantı tutanaklarının ve ticaret sicil dosyasının bir suretinin, ayrıca davalı şirketin başlangıcından bu yana ortaklarını ve yetkililerini gösterir ticaret sicil kaydının gönderilmesinin istenmesine, ihtiyati tedbir isteminin 7. 8. ve 9. bentlere cevap geldiğinde değerlendirilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi’nin 18/05/2022 tarihli ara karar ile;” dosyası kapsamında somut ve yeterli delil bulunmadığı, bu haliyle yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği nazara alınarak; davacı vekilinin “dava sonuçlanıncaya kadar telafisi imkansız zararların doğmasının önlenmesi (şirket ve şirket ortaklarının telafisi imkansız zararlarının oluşmaması vs.) için, mahkemenin takdir edeceği teminat karşılığında, şirket yetkilisi ve ortak davalı …’nun yetkilerini kötüye kullanmasının önlenmesi amacı ile davalı …’nu şirkette temsil etmek üzere, davacı ortak ve şirket yetkilisi … ile birlikte şirketi yönetmek ve temsil etmek üzere geçici olarak tedbiren temsilci tayin edilmesine, olmadığı takdirde …’nun temsil ettiği %50 şirket payı için mahkemenin resen seçeceği uygun kişinin tedbiren kayyım tayin edilmesine karar verilmesi” yönündeki ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen 19/07/2022 tarihli ara karar ile;” dosyası kapsamında somut ve yeterli delil bulunmadığı dilekçeye konu hususların davanın açılmasından sonrasına ilişkin olduğu, bu haliyle yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği nazara alınarak; davacı vekilinin “dava sonuçlanıncaya kadar telafisi imkansız zararların doğmasının önlenmesi (şirket ve şirket ortaklarının telafisi imkansız zararlarının oluşmaması vs.) için, mahkemenin takdir edeceği teminat karşılığında, şirket yetkilisi ve ortak davalı …’nun yetkilerini kötüye kullanmasının önlenmesi amacı ile davalı …’nu şirkette temsil etmek üzere, geçici olarak tedbiren temsilci tayin edilmesine, olmadığı takdirde davalıyı temsilen tedbiren kayyım tayin edilmesine karar verilmesi” yönündeki ihtiyati tedbir taleplerinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; ilk ihtiyati tedbir kararından sonra, savcılık, aile mahkemesi kararları ile davalının müvekkilini tehdit ve hakaret etmek suretiyle dava konusu şirkete ait un fabrikasına girişinin engellendiğinin kanıtlandığını, davalının fiili imkansızlıktan yararlanarak yakınlarının yararına ve müvekkili aleyhine ve zararına işlemler yapmış olduğunu, şirkete zarar verdiğinin kanıtlandığını, davalının yakınlarının işine son verildiği halde tek başına hareket ederek müvekkilinin rızası alınmadan, yakınlarına menfaat sağladığını, 6102 sayılı TTK 630. maddeye göre, yönetim hakkının ve temsil y etkilerinin kaldırılması davası kapsamında dava konusu … Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. Ortağı …’na ait yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasının gerektiğini, yaklaşık ispat kuralının da gerçekleştiğini, buna göre ihtiyati tedbir kararının ivedi olarak görüşülerek verilmesinin yerinde olacağını belirterek, ilk derece mahkemesinin 19/07/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan dilekçeleri ve dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, TTK’ nun 630. Maddesi gereğince açılmış, şirket yöneticisinin, yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılması istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise, davalıyı şirkette temsil etmek üzere geçici olarak temsilci tayin edilmesi, aksi halde davalının temsil ettiği % 50 payı için, şirkete tedbiren kayyım atanması talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen 19/07/2022 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Geçici hukuki koruma türlerinden olan İhtiyati Tedbir, 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 390. maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi” olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
6102 sayılı TTK’nda, sermaye şirketlerinde yönetime dışarıdan müdahaleye, yani şirkete mahkemece yönetim kayyumu atanmasına olanak sağlayan açık bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Sermaye şirketlerinde kayyım atanması ile ilgili olarak, TTK’da bulunan tek madde 617. maddesinin üçüncü fıkrası ile yapılan yollama uyarınca 412. maddesidir. Burada; genel kurula çağrının yapılması için kayyım atanabileceği düzenlenmiştir. TTK’nun, 636/2 maddesi, limited şirketlerde organ yokluğunu ve bunun sonuçlarını düzenlemiştir. Aynı maddenin 4. fıkrasında fesih davası açıldığında mahkemenin gerekli önlemleri alacağı belirtilmiştir. Bunlar arasında kayyım atanması olduğu da kuşkusuzdur. Diğer taraftan TTK’nun 1. maddesi gereğince; Türk Ticaret Kanunu,Türk Medenî Kanunu’nun ayrılmaz bir parçasıdır. Türk Medeni Kanunu’nda kayyımlık, temsil kayyumu (TMK, m.426), yönetim kayyumu (TMK, m….) ve isteğe bağlı (iradî) kayyım (TMK, m.428) olmak üzere üç türü düzenlenmiştir. TMK’nun …/4. maddesinde; Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa kayyım atanacağı belirtilmiştir. Ayrıca limited şirketlerde müdürlerin atanmaları ve görevden alınmaları genel kurulun devredilmez yetkileri arasında sayılmıştır. (TTK.nun 616/1-b maddesi)
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, şirketlerin seçilmiş organları eliyle idaresi asıl olup, bir şirkete kayyum atanması için kural olarak şirketin yasal organlarının mevcut olmaması gerekmektedir. Somut olayda, davalı şirkette organ boşluğu bulunmadığı gibi mevcut delil durumu dikkate alındığında, davalı şirket müdürünün, yönetim haklarının ve temsil yetkisinin tedbiren kaldırılması için, TTK’nun 630/2 maddesi gereğince haklı nedenlerin varlığına ilişkin yeterli delil bulunmadığı, davacının varsa, 6102 sayılı TTK’nun 438. vd. maddelerinde belirtilen yasal koşullara uyarak özel denetçi atanmasını talep edebileceği, somut olayda böyle bir talebin de olmadığı, sonuç olarak, HMK’nun 389. maddesi anlamında, davalıyı şirkette temsil etmek üzere geçici olarak temsilci tayin edilmesi ya da davalının temsil ettiği % 50 pay için, şirkete tedbiren kayyım atanmasını gerektirir bir durumun varlığı, HMK’nun 390/3 maddesi kapsamında yaklaşık olarak ispat edilemediği, bu nedenle ilk derece mahkemesince, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi’nce ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin olarak verilen ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2022 tarih ve 2022/… esas sayılı ara kararına ilişkin yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 80,70.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin itiraz edenler üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-HMK. 333 maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5)-İnceleme duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 13/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır