Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1939 E. 2022/1600 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1939
KARAR NO : 2022/1600
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2022
NUMARASI : 2022/… Esas, 2022/… Karar

DAVACI : … -TCNO:…
VEKİLİ : Av. …, …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …,…
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
YAZIM TARİHİ :…

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… esas ve 2022/… karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/05/2016 tarih 9079 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 69.sayfasında davalı şirket hisselerinin …, … ve müvekkili …’ya devrinin dava dışı … tarafından gerçekleştiğinin ilan olunduğunu, bu devir işlemi neticesinde müvekkilinin davalı şirkette en büyük hissedar olduğunu ve Müdürler Kurulu Başkanı olarak seçildiğini, hisse devrini yapan dava dışı …’nın ise 08/07/2020 tarihine kadar müdür olarak seçildiğini ve müdür olarak görevini yapmaya hissesi olmadan devam ettiğini, ancak sonrasında … hakkında FETÖ/PDY üyeliği nedeniyle yargılama yapıldığını ve davalı şirkete FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğundan bahisle yönetim kayyımı atandığını, 11.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/… esas sayılı dosyasında ise yönetim kayyımının denetim kayyımına dönüştürülmesine ve denetim kayyımı olarak …, … ve … atanmasına karar verildiğini, söz konusu kararda şirket hissedarlarınca yapılacak pay devirlerinin yalnızca kayyımın onayına bağlı kılındığını ve kayyım olarak atanan kişilerin onayı halinde yapılan işlemlerin geçerlilik doğuracağının belirtildiğini, 02/01/2019 tarih 17 sayılı Genel Kurul Kararı’nın denetim kayyımı olarak görev yapan şahıslar tarafından onaylanmadığını, 02/01/2019 tarihinde alınan genel kurul kararından sonra müvekkiline hisse payına karşılık gelen ve ödenmesi gereken paranın ödenmediğini, müvekkilinin haklarının gasp edildiğini, pay devrine ilişkin genel kurul kararına denetim kayyımı olarak görev yapan kişiler tarafından onay verilmediğinden genel kurul kararının sonuç ve hüküm doğurmamış olup butlanla batıl olduğunu, ancak buna rağmen kararın 12/01/2022 tarih 10493 sayılı T.Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığını belirterek, 02/01/2019 tarihli 17 sayılı Genel Kurul Kararı’nın ve 12/01/2022 tarih 2022-02 sayılı genel kurul kararının butlan nedeniyle geçersiz olduğunun tespiti ile işbu genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; TTK’nin 622.maddesi yollamasıyla TTK’nin 446. maddesinde; “Genel Kurul Kararına karşı iptal davası açabilecek kişilerin pay sahipleri, yönetim kurulu ve yönetim kurulu üyeleri olduğu” şeklinde belirtildiği, pay sahipliği sıfatı iptal davasının dinlenebilmesi koşulu olup, davacı pay sahibi sıfatını davanın sonuna kadar devam ettirmek ve kesin hükümle sonuçlanmasına kadar davanın her aşamasında korumak zorunda olduğu, Ticaret Sicil dosyası incelendiğinde, 12/01/2022 tarihi itibariyle davacının davalı şirkette pay sahipliğinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; butlan halinde dava açabileceklerin sınırlı olarak sayıldığını, herkesin dava açabileceğini, hukuki yararın bulunduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, davalı şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü dosyası ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, limited şirket genel kurulu tarafından alınan kararların butlanla geçersiz olduğunun tespiti ve genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı vekili işbu davada, müvekkilinin davalı şirketin ortaklarından olduğunu, davalı şirkete FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğundan bahisle yönetim kayyımı atandığını, Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesince yönetim kayyımının denetim kayyımına dönüştürülmesine karar verilip denetim kayyımı atandığını, söz konusu kararda şirket hissedarlarınca yapılacak pay devirlerinin yalnızca kayyımın onayına bağlı kılındığını ve kayyım olarak atanan kişilerin onayı halinde yapılan işlemlerin geçerlilik doğuracağının belirtildiğini, iptali talep edilen 02/01/2019 tarih 17 sayılı Genel Kurul Kararının denetim kayyımı olarak görev yapan şahıslar tarafından onaylanmadığı gibi alınan genel kurul kararından sonra müvekkiline hisse payına karşılık gelen ve ödenmesi gereken paranın da ödenmediğini, müvekkilinin haklarının gasp edildiğini, pay devrine ilişkin genel kurul kararına denetim kayyımı olarak görev yapan kişiler tarafından onay verilmediğinden genel kurul kararının sonuç ve hüküm doğurmamış olup butlanla batıl olduğunu, ancak buna rağmen kararın 12/01/2022 tarih 10493 sayılı T.Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını belirterek, 02/01/2019 tarihli 17 sayılı Genel Kurul Kararının ve 12/01/2022 tarih 2022-02 sayılı genel kurul kararının butlan nedeniyle geçersiz olduğunun tespiti ile işbu genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı şirket davanın reddini istemiş, mahkemece yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin davaya konu 02/01/2019 tarih ve 17 sayılı Genel Kurul Kararının incelenmesinde, o tarihte şirket ortağı olan dava dışı … ve … … ile davacı … …’nın hisselerini dava dışı … …’ya devrederek ortaklıktan ayrılmalarına karar verildiği, yapılan devir sonucunda şirketin tek ortaklı limited şirket olduğu ve şirket müdürü olan davacının yetkisinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen davalı şirkete ait sicil dosyasının incelenmesinde; davalı şirketin faal olduğu, tek ortaklı limited şirket olduğu ve dava dışı … …’nın davalı şirketin tek ortağı olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu genel kurul kararı, davalı şirketin sicil kayıtları ve davacı yanın işbu davadaki iddiaları birlikte değerlendirildiğinde; davacının iptalini istediği genel kurul toplantısının içeriğine, alınan kararlara ve imzasına bir itirazı olmadığı, yalnızca karar tarihi itibariyle alınan kararın denetim kayyımı tarafından onaylanmaması nedenle geçersiz olduğu ve davacıya devrettiği hisseye ilişkin devir bedelinin ödenmediği ileri sürülmekte olup, dava tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nin 622. maddesi atfıyla TTK’nin 445, 446 ve 447.maddelerine göre, genel kurul kararlarının iptalini ve batıl olduğunun tespitini şirket ortakları, yönetim kurulu ve kararların yerine getirilmesi kişisel sorumluluğa sebep olacak ise yönetim kurulu üyelerinden her biri isteyebilecek olup, somut olayda Ticaret Sicili kayıtlarına göre davacı, davalı şirketin ortağı olmadığından ilk derece mahkemesince davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle ilk derece mahkemesinin davanın usulden reddi yönündeki kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)- Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… esas ve 2022/… karar sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 28/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır