Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1936 E. 2023/128 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1936
KARAR NO : 2023/128
KARAR TARİHİ : 10/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2022
NUMARASI : 2018/… Esas, Ara Karar

DAVACI : … – TCK NO:…, …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …,…
Av. …,…
DAVALI : … -TCK NO:…, …
VEKİLLERİ : Av. …, …
Av. …, …
DAVANIN KONUSU : Hisse Devrinin İptali-Ortaklar Kurulu Kararının Hükümsüzlüğünün Tespiti

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/04/2023
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas sayılı dosyasından verilen 30/05/2022 tarihli ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 2 ortaklı … Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. sermayesinin %10 oranında ortağı olduğunu, şirketin 26/05/2017 tarihli ortaklar kurulu toplantısında davacının yokluğunda, davacının sahip olduğu tüm hisselerin diğer ortak … …’a devri kararı alındığını, davacının imzası taklit edilmek suretiyle karar alındığını, davacının limited şirket pay devri sözleşmesini korkutularak ve iradesi fesada uğratılmak suretiyle imzalatıldığını, tarafların evliliğinin 29 yıl sürdüğünü, davalının kurguladığı ve profesyonelce sürdürdüğü planların boşanmanın gerçekleşmesi sonrasında ortaya çıktığını, … …’un fetö ile ilgili söylemlerinde korku ve endişe ortamını yarattığını, yarattığı bu panik ortamından yararlanmak için ise hisse devrini gerçekleştirdiğini, aynı adreste bulunan her iki şirketin bu durumun ve davacının güvenini kötüye kullanan davalı bu eylemlerine çalıştıkları bankayı da ortak ettiğini, ayrıca şirket ile ilgili konularda davacıya haber verilmesinin de önüne geçmek adına mail yolu ile tüm çalışanlara talimat verildiğini, bu sebeple çalışanların davacıya hiçbir işlemi haber vermediklerini, davacının yakın zamanda şirketin muhasebesi ile ilgilenmesi için yeni bir çalışanı işe aldığında bilgi ve belgelere erişerek tüm sahte işlemlere vakıf olduğunu, şirket hisse devrini içeren kararın davacının yokluğunda ve imzası taklit edilmek suretiyle atıldığını, davalının davacıyı korkutarak ve acele ile İstanbul’da notere çağırarak huzurda imza atılmasını sağladığını ancak Mersin’de şirket merkezinde de aynı gün davacının oradaymış gibi imzasının atıldığını, yani Mersin’de şirket merkezinde alınan kararda davacının hiç yer almadığını ve imza da atmadığını, bu nedenle imza incelemesi talep ettiklerini, davalı tarafından sahte imza ile tamamlanan hisse devrinin bedelinin ödenmediğini, sahte imzalı belgeler kullanılarak sahtecilik suçu işlendiğini, davalının şirketin tüm hisseleri kendisine aitmiş gibi yapmış olduğu tüm işlemlerin de hukuka aykırı olduğunu belirterek hisse devrinin hükümsüzlüğünün tespiti ile hisse devrinin iptaline, davacının haklarının korunması ve daha fazla hileli işlemler yapılmaması için davalının şirkette karar alma ve faaliyetlerini sınırlandıracak şekilde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN ARA KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nin 29/04/2022 tarihli ara kararında özetle; mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşulu bulunmadığından ve HMK’nun 389/1. maddesi koşulları gerçekleşmediğinden davacının İhtiyati Tedbir Talebinin Reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararda gerekçenin bulunmadığını, imzanın müvekkiline ait çıkmadığını, HMK’nin 389 ve devamı maddelerindeki tedbir şartların bulunduğunu, davalının özen, bağlılık yükümlerine aykırı davrandığını, kanundan, şirket ana sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal ettiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, Limited Şirket hisse devir sözleşmesinin iptali ile ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkin olup, istinaf başvurusuna konu uyuşmazlığın ise şirket organlarının yönetim yetkisinin tedbiren kısıtlanması talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince 30/05/2022 tarihli ara karar ile tedbir talebinin reddine karar verildiği, işbu ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Ticari şirketlerde, asıl olan mevcut idareciler tarafından idare edilmek olup, davalı şirkette organ boşluğu bulunmadığı, mevcut delil durumu itibariyle şirket yetkili organlarının karar alma ve faaliyetlerinin sınırlandırılmasını gerektirecek yaklaşık ispat düzeyinde delil ibraz edilmediği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin ret kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin 30/05/2022 tarihli ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesi ara kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 80,70.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEY İRAD KAYDINA,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK’nin 333 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/04/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır