Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/186 E. 2022/766 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/186
KARAR NO : 2022/766
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR : 1-… –
2-… –
3-… –

VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1 -… –
DAVALI : 2 -… –
DAVANIN KONUSU : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi olan … … ve oğlu … …’in … Dış Tic. Ltd. Şti’ni kurduklarını, fabrikada gelen kumaşları yurt dışına ihraç ettiklerini, şirketin hiç borcunun olmadığını, davacıların Hollanda’ya muris … … ile gittiklerini, murisin zaman zaman Mersin’de, zaman zamanda Hollanda’da kaldığını, davalı …’ın işçi olarak fabrikaya alındığını, bir müddet sonra davacıların murisi … ile davalı …’ın gönül ilişkisi içerisine girdikleri ve birlikte yaşamaya başladıklarını, muris … …’in 17/05/2010 tarihinde vefat ettiğini, cenaze işlemleri için Türkiye’ye gelen müvekkili davacıların şirketin % 95’ine karşılık gelen 570 payının davalı …’a muvazaalı bir şekilde devredildiğini, diğer % 5’e karşılık gelen 30 payının da muris … …’in isteği doğrultusunda davalı …’ın yeğeni …’a devredildiğini öğrendiklerini, söz konusu devir işleminin muvazaalı olduğunu, kendilerinden mal kaçırmaya yönelik bir işlem olduğunu tüm bu nedenlerle söz konusu şirket hisse devir işleminin iptali ile hissenin muris … …’in veraset belgesine göre payları oranında aidiyetine karar verilmesi için Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, mahkemece yapılan yargılama neticesinde 14.07.2015 tarihinde davanın kabulü ile muris … …’in davalıya muvazaalı olarak devir ettiği … Dış Tic. Ltd. Şti.’nde bulunan toplam 570 hissenin veraset ilamına göre davacılara intikal etmesi gereken toplam 427,5 hissenin davalıdan alınarak veraset ilamına göre, 142,5 payın davacı …’e, 142,5 payın davacı …’a ve 142,5 payın davacı …’a verilmesine karar verildiğini, verilen hükmün 17.12.2015 tarihinde kesinleştiğini, müvekkillerin verilen karar ile şirkete ait bilgi ve belgeleri aynı zamanda yetkililerin mahkeme kararı ile kendilerin de hisse sahibi oluklarına ilişkin ihtarı Noter kanalıyla Mersin Serbest Bölge Müdürlüğü’ne gönderdiklerini ve gönderilen ihtarın tebliğ edildiğini, Mersin Serbest Bölge Müdürlüğü’nce verilen cevapta ise Mersin Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne mahkemenin kararı gereği şirketin hisseleri oranında adlarına tescilinin yapılmasını istediklerini ama herhangi bir şekilde müvekkillerine bilgi ve belge vermediklerini, ancak mahkeme kararında belirtilen hisselerinin buçuklu oluşu nedeniyle davalılarla da bir araya gelememeleri nedeniyle tescil işlemlerinin bu güne kadar yapılamadığını, müvekkillerinin şirkete ait hiç bir belge ve muhasebe kayıtları, ticari defterlerinin nerede olduğunu bilmediklerini, tüm çaba ve gayretlerinin de sonuçsuz kaldığını, davaya konu şirketin Mersin Serbest Bölgede hali hazırda devam eden bir adet ruhsatnamesi ve muris … … tarafından yapılan üst yapısının mevcut olduğunu, araştırmaları neticesin de … Konfeksiyon San. ve Tic. Ltd. Şti adı altında kiracının kullandığını, kiracıya ihtar gönderdiklerini ancak cevap alamadıklarını, müvekkillerinin tüm çabalarına rağmen kiracı … Konfeksiyon San. ve Tic. Ltd. Şti ile iletişim dahi kurulamadığını, ruhsatın Mersin Serbest Bölge Müdürlüğü tarafından iptal edilmesi durumunda telafisi mümkün olmayacak sonuçlar doğuracağını belirterek, … Dış Tic. Ltd. Şti’ne T.T.K’nin ilgili maddeleri gereği hakim müdahalesi ile kayyum atanmasına, bu talebin kabulu halinde atanan kayyumun Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı ilamında belirtilen müvekkillerinin hisseleri oranınca Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne tescil işlemlerinin yapılması ve gerekli olan resmi iş ve işlemler tedbir ve önlemlerinin alması için yetkilendirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi kararında özetle; davacıların miras yoluyla ve mahkeme kararına dayalı olarak hissedarı oldukları dava dışı … Dış Tic. Ltd. Şti’ne yönelik belge ve kayıtların nerede olduğunu bilmediklerini iddia ederek yönetim ve temsil yetkisi kaldırılmadan, doğrudan şirkete yönetici kayyımı atanmasının talep edildiği, TTK’nin 617/3 maddesi yollamasıyla limited şirketler yönünden de uygulama alanı bulan TTK’nin 410 maddesi gereği, davacılar görev süresi dolsa dahi, genel kurulu toplantıya çağırarak şirkete temsilci seçilmesine veya şirketin işleyişine ilişkin hususların karara bağlanmasını sağlayabileceği, oysa bir tüzel kişiliğe kural olarak kayyım atanması ancak kişiliğin organsız kalması halinde mümkün olduğu, dava dışı şirkette organ boşluğu bulunmadığı, ortak ve yönetici arasında sorun olmasından yola çıkılarak, ortak ve yöneticiler görevlerinin başındayken ve limited şirket müdürlerinin azli istenmeksizin yönetim kayyımı atanması mümkün bulunmadığından kayyım atanması talepli iş bu davayı açmakta davacıların hukuki yararlarının bulunmadığı, davalılardan …’ın ise müdürlük yetkisinin olmadığından kayyum atanması için açılan davada davalı sıfatının bulunmadığından davacıların bu davalı aleyhine açılan kayyum tayini davasının davalı sıfat yokluğundan reddi gerektiği, davacıların davalı … aleyhine açtığı şirkete kayyım tayin edilmesi talebi yönünden ise şirketin tek müdüre sahip olması gözetilerek ancak şirket müdürünün yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılması talep edilmesi ve kaldırılması halinde ancak o zaman dava dışı şirkete mahkemece kayyım atanmasının gerekeceği, dosya kapsamında şirket müdürünün azlinin talep edilmediği, şirket müdürünün azline yönelik verilen bir karara da dayanılmadığından dava dışı şirketin organsız kalmadığı, bu nedenle kayyım tayin edilmesi talebi yönünden hukuki yarar bulunmadığından davacıların davalı … yönünden davasının müdür azil talebi bulunmadan kayyum atanması için dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı yasanın 114/h maddesi yollamasıyla 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACILAR TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu şirketin müvekkillerine mahkeme kararı ile hisseleri oranında adlarına tesciline karar verildiği, ancak tescil işlemi hisselerinin buçuklu oranlarda olması nedeniyle davalıların bu oranlardan feragat veya kabul etmedikleri için adlarına tescil yaptıramadıklarını, taraflar arasında aynı zamanda husumetin olması nedeniyle de bir araya gelemediklerini, mahkemenin şirket müdürü …’ın azlini istemeden böyle bir davayı açamayacakları gerekçesi ile davayı red ettiği ancak her ne kadar Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından hisseleri oranında tesciline karar verilmişse de bu kararın sadece karar üzerinde kaldığını, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına bu tescil işleminin yapılamadığını, yerel mahkemenin eksik inceleme sonucu usul ve yasalara aykırı olarak böyle bir karar verdiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı tarafça sunulan kayıt ve belgeler, kayyım tayini istenen şirkete ait sicil kaydı ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, limited şirkete kayyum atanması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacılar vekili tarafından yukarıda belirtilen sebeplere dayalı olarak istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin murisi tarafından davalılara yapılan hisse devrinin muvazaalı olduğu iddiasıyla hisse devrinin iptali için dava açıldığını, Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı kararı ile davanın kabul edildiğini ve hisselerin bir kısmının devrinin iptali ile müvekkillerine ait olduğuna karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini ancak müvekkilleri ile davalıların bir araya gelememesi ve hisselerin buçuklu olması nedeniyle tescilin yapılamadığını belirterek şirkete kayyım atanmasını ve kayyım tarafından hisse tescili dahil gerekli işlemler yönünden tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Limited Şirkete kayyım atanması kural olarak şirketin organsız kalması veya şirkete kayyım atanmasında zorunluluk bulunması halinde mümkündür. Şirkete ait sicil kayıt dosyasından şirkette organ boşluğu bulunmadığı gibi, davacı taraf bu davayı açmadan hissenin tescili için şirkete ve ticaret siciline başvuru yapılıp taleplerinin reddedildiğine ilişkin bir kayıt ve belgeyi de dosyaya sunmamıştır. Mevcut haliyle davacıların işbu davayı açmada hukuki yararı bulunmadığından ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin davanın reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacılar vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar harcından peşin olarak alınan 59,30.TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan harcamaların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK.333 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın dairemizce taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 361/1 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTALIK süre içerisinde YARGITAY TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 14/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip