Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1637 E. 2023/84 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1637
KARAR NO : 2023/84
KARAR TARİHİ : 07/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2022
NUMARASI : 2022/… Esas, Ara Karar

DAVACI : …, TCKNO:…
VEKİLİ : Av. …, …
DAVALILAR : 1-…, TCKNO: …, …
2-…, TCK NO: …, …
VEKİLİ : Av. …, …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 07/04/2023
YAZIM TARİHİ : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2022 tarihinde verilen 2022/… esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında düzenlenen protokol nedeni ile … Noterliği’nin 29/12/2015 tarihli Limited Şirketi pay devri sözleşmesi ile müvekkilinin hissedarı olduğu … … Ltd. Şti. paylarını davalıların istekleri doğrultusunda devrettiğini, devir öncesinde devir bedeli olarak davalılar tarafından kendisine verilmiş olan icra takibine konu senedin vadesinde ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için müvekkili tarafında davalılar aleyhine icra takibine başlandığını, ancak davalılar tarafından menfi tespit davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda menfi tespit davasının reddine karar verildiğini, menfi tespit davası devam ederken aynı takibe konu edilen senette tanzim tarihi eksik olduğundan müvekkili aleyhine icra hukuk mahkemesine itirazda bulunduklarını, takip dayanağı belgenin belirtilen unsurları içermediğini, bu nedenle kambiyo vasfına haiz olmadığı gerekçesi ile takibin iptal edildiğini, müvekkilinin hakkı olan alacağını tahsil etmek için bu kez borçlular aleyhine genel haciz yolu ile takibin başlatıldığını, davalılar tarafından bu takibe de haksız olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalıların takibin durdurulması neticesinde mal varlıklarını muvazaalı olarak 3. kişilere devir etme hazırlığında olduklarından öncelikle davalıların bankalarda mevcut mevduat vs. hakları ile adlarına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ve araçlar üzerine ihtiyati haciz zımmında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı …’nün; …, …, … ,… , …, … ve … mevcut hesaplarına haciz veya tedbir konulması için banka genel merkezlerine yazı yazılmasını, davalının adına kayıtlı bulunan taşınmazlarına haciz veya tedbir konulması için … Tapu Sicil Müdürlüğü’ne, davalının adına kayıtlı bulunan … plakalı aracına haciz veya tedbir konulmasına, borçlunun çalışmakta olduğu … … Hastaneleri Özel Sağlık Hiz.A.Ş.’deki maaşına ihtiyati haciz konulması için bu hastanenin … … … … …- … adresine ihtiyati haciz konulmasına (fazlaya ilişkin alacak ıslah, faiz dava , diğer talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla) karar verilmesini, davalı …’in ; adına kayıtlı hacze kabil bütün malvarlığını elden çıkarmış olması nedeniyle …, …, … ,…, … … ve … hesaplarına haciz veya tedbir konulması için banka genel merkezlerine yazı yazılmasını, Sağlık Bakanlığı … Eğitim ve Araştırma Hastanesin’de maaşına ihtiyati haciz konulması için bu hastaneye yazı yazılmasına borçlunun emekli ikramiyesine toplam tutara kadar emekli ikramiyesi üzerine (fazlaya ilişkin alacak ıslah, faiz, dava, diğer talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla ) ihtiyati haciz konulmasını, mahkemenin, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde ihtiyati tedbir konulması için ilgili kurumlara yazı yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; ihtiyati tedbir, kural olarak kendisi çekişmeli olan, bir diğer ifade ile davacının üzerinde ayni hak iddia ettiği malların üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacını güttüğü, bir alacağın güvence altına alınması için öngörülen geçici hukuki himaye yolu ise İİK’nin 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz olduğu, bununla mal üzerinde bir ayni hak iddiası ileri sürülmemekte, malın üçüncü kişiye devrine engel olunmamakta, bunun yerine alacağın o malın satış bedelinden karşılanması ve malın devri halinde haczin, devralana karşı da dermeyan edilebilmesi imkânı sağladığı, uyuşmazlık konusu olmayan davalının aracı üzerine davacının varlığını iddia ettiği alacağın teminat altına alınmasına yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı, ihtiyati tedbirin alacağı güvence altına alma fonksiyonu bulunmadığı, HMK 389. maddesi gereği uyuşmazlık konusu olmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacı vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesi incelendiğinde yaklaşık ispat şartının yerine getirilmediği ve bu durumun yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile İİK 257 ve 258 maddesi gereğince şartlar oluşmadığından ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların açtığı menfi tespit davasının reddedildiğini, sözleşmedeki imzalarına itirazlarının bulunmadığını, senedin adi yazılı borç ikrarı olduğunu, menfi tespit davasının reddedildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf talebinin reddine karar verdiğini, davalıların mallarının büyük kısmını devrettiğini, ihtiyati haczin reddi nedeni ile alacağın sürüncemede kaldığını, ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, istinaf konusu uyuşmazlık ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı tarafça itirazın iptali davasında ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesince taleplerin reddine karar verildiği ve işbu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda ihtilaf, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nin 389 vd maddelerine göre uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir verilebilecek olup, bunun yaklaşık olarak ispatı da gerekmektedir. Davacı vekilinin tedbir talebinde bulunduğu taşınır ve taşınmaz mallar ile alacaklar davanın konusu olmadığı gibi dosya kapsamındaki mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat şartı da bu aşamada gerçekleşmiş değildir.
İhtiyati haciz talebi yönünden ise, davacı yan takibe konu adi yazılı borç ikrarı niteliğindeki senedin hisse devir protokolü kapsamında davacıya verildiğini, protokol şartlarının davacı tarafından yerine getirildiği halde davalı tarafça borcun ödenmediği iddia edilmiş, davalı tarafça davacının hisse devir borcunu yerine getirmediği savunulmuştur, mevcut dosya kapsamına göre alacağın var olup olmadığı, protokol şartlarının yerine getirilip getirilmediği, 2004 sayılı İİK’nin 257. maddesi kapsamında davacı tarafın alacağının olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu hususları yargılamayı gerektirdiğinden, dolayısıyla ihtiyati haciz açısından muaccel bir alacağın varlığı ve miktarı koşulları oluşmadığından ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ret kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)- İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… esas sayılı dosyasından verilen 28/01/2022 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 80,70.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEY İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nin 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 07/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır