Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1598 E. 2022/1516 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1598
KARAR NO : 2022/1516
KARAR TARİHİ : 23/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2022
NUMARASI : 2022/… ESAS
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN
DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
İHTİYATİ HACZE
İTİRAZ EDEN
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/04/2022 tarih, 2022/… Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin davalı şirkete mimari proje hizmeti sağladığını, müvekkilinin davalıya farklı tarihlerde mimari proje hizmet bedeline istinaden faturalar kesildiğini, ancak davalı şirketin faturaları ödemediğini, yapılan harici görüşmelere istinaden uzunca bir süre beklenildiğini ancak artık davalı şirket yetkilisine de ulaşılamadığından müvekkili tarafından davalı aleyhine Adana Genel İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası ile fatura alacağına istinaden icra takibi başlatıldığını, icra dosyasından ödeme emri borçluya 21.01.2022 tarihinde tebliğ edildiğini ve 25.01.2022 tarihinde davalı tarafından borcun tamamına ve takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, müvekkili şirket adına şirket yetkilisi … büro tescil belgelerine dayanarak davalı tarafa mimari projeleri çizdiğini böylelikle şirketin yüklendiği edimi yerine getirdiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını yine müvekkili şirketin 28/02/2020 onay tarihli yapı ruhsatı … parselde bulunan yapının mimari projesi için 13/07/2020 tarih 4.900,00.TL bedel ve … seri nolu, 16/07/2020 tarih, 4.900,00.TL bedel ve … seri nolu, 21/07/2020 tarih 4.900,00.TL bedel ve … seri nolu faturalar düzenlenmiş fakat yine davalının bu faturalara itiraz etmediğini ve herhangi bir ödeme de yapmadığını belirterek, takip konusu alacağın likit fatura alacağı olduğunu, likit alacağa haksız şekilde itiraz eden borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca haricen edinilen bilgilere göre borçlunun bir çok borcunun olması, yargılama sürecinde mal kaçırma ihtimali ve böyle bir durumda ilerde verilecek olan kararın infazının mümkün olmayacağı ihtimal olduğunu beyan ederek, uygun görülecek teminat karşılığında davalının adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 21/02/2022 tarihli ara karar ile; davacı vekili tarafından borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını talep edilmiş ise de, davalı ile aralarında akdedilen anlaşmaya istinaden fatura düzenlendiği ve alacağının bulunduğu, fatura konusu hizmetinin yerine getirilip getirilmediğine ilişkin belge delil ibraz edilmediği, ancak cari hesap/fatura ile başlatılan takibe itiraz ettiği dolayısıyla para alacağına ilişkin takip başlatıldığı ve dava açıldığı, davacının aradaki akdedilen sözleşmeyi dosyaya sunmadığı gibi kesilen faturanın da karşı tarafa usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, hizmet sözleşmesinin gerçekleşip gerçekleşmediği bu aşamada anlaşılamadığından ve davacının fatura alacağının bilinçli bir şekilde ödenmemesinin ve borcu ödediğine ilişkin itirazının, İİK 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz şartları bakımından alacağın varlığı, miktarı ve istenebilirliği hususunda mahkemede yeterli kanaat oluşturmadığı anlaşılmakla talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan 10.03.2022 tarihli dilekçe ile; Adana Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından gönderilen ve taraflara ait BA/BS formlarında icra takibine konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerine işlendiğini ve 8 günlük itiraz süresinin dolduğunu, dosyaya sunulan yeni deliller ışığında davalı/borçlu şirketin mal kaçırma ihtimali göz önüne alınarak adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının uygun görülecek teminat mukabilinde ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 10/03/2022 tarihli ara karar ile; davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne, İ.İ.K’nun 257 ve müteakip maddeleri gereğince davalı … Gayrimenkul İnşaat Mimarlık Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından düzenlenen … seri numaralı, 13.02.2019 tarih ve 30.000,00.TL bedelli faturaya istinaden 30.000,00.TL’lik borcuna ve masraflarına yeter miktarda menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İtiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesi ile; mahkemece 18 gün ara ile 21.02.2022 tarih ile 10.03.2022 tarihlerinde ihtiyati hazce ilişkin duruşma açmaksızın dosya üzerinden iki ayrı ara kararı kurulduğunu, 21.02.2022 tarihli ara kararınızda istinaf yolu açık olmak üzere talebin reddine karar verildiğini, 10.03.2022 tarihinde ise istinaf yolunu hatırlatmak veyahut duruşma açılması kararı verilmesi yerine talebin yine dosya üzerinden kısmen kabulüne karar verdiğini, mahkemenize 14.03.2022 tarihli cevap dilekçesi ve ekinde sundukları dekontlar ile ödeme def”inde bulunulduğunu, 15.10.2019 tarihinde; 5.000,00.TL, 21.01.2020 tarihinde; 500,00.TL, 01.07.2020 tarihinde; 6.000,00.TL, 08.03.2021 tarihinde; 15.000,00.TL, 12.03.2021 tarihinde; 5.000,00.TL olmak üzere … Gayrimenkul İnşaat’ın …’ndan davacı …’nin … isimli hesabına toplamda 31.500,00.TL EFT ödeme yapıldığını, mahkemenin 10.03.2022 tarihli ara kararı sebebiyle mükerrer ve haksız ödemeye yol açan Adana Genel İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı icra dosyasına da 14.03.2022 tarihinde nakti teminat olarak 30.389,00.TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından Vergi Dairesine beyan edilen 13.02.2019 tarih ve 30.000,00.TL bedelli fatura bulunduğunu, batık duruma gelmiş olan yılda da sadece 1 adet vergi beyanında bulunan davacının kendi ofis kayıtlarında bulunan ve müvekkili şirkete usulüne uygun tebliğ edilmemiş ve yine Vergi Dairesi kayıtlarında da beyan edilmeyen bir fatura sebebiyle müvekkil tarafından 31.500,00.TL ödeme yapıldığı halde mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğini ve müvekkili şirketin mükerrer ödemesine yol açmaması için ispat edilememiş olan ve İİK m.257 şartları oluşmayan işbu olayda bu kararın dosya üzerinden yapılacak inceleme ile kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/04/2022 tarih, 2022/… Esas sayılı ara kararı ile; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından davalı şirkete mimari proje hizmeti sağlandığı gerekçesiyle düzenlenen fatura için başlatılan takibe borçlu tarafından hiç bir borcunun bulunmadığı şeklindeki itiraz sonrasında açılan itirazın iptali davası içinde ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, ihtiyati haciz talebinin 21.02.2022 tarihli tensip zaptı ve sonrasında yazılan ara karar ile reddine karar verildiği, tensiple tarafların vergi dairelerinden BA/BS formlarının istendiği, gelen müzekkere cevabından sonra davacı vekilinin ihtiyati haciz talebini yenilediği, mahkememizce ihtiyati haciz talebinin Adana Vergi Dairesi tarafından gönderilen davalıya ait 2019 döneme BA formunda 25.423,00.TL’lik bir adet faturanın kaydına rastlandığı, 2020 yılı dönemlerindeki BA formunda mal ve hizmet bedeli ile faturadaki mal ve hizmet bedelleri toplamının (KDV hariç) birbiri ile uyuşmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin takip konusu faturalardan 13.02.2019 tarih ve 30.000,00.TL bedelli faturaya istinaden ihtiyati haciz talebi için İİK’nin 257 ve devam eden maddelerindeki şartların oluştuğu ve alacağın rehinle temin edilmediği, sunulan dayanak belgeler doğrultusunda da ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu gerekçesiyle talebin kısmen kabulüne karar verildiği, ihtiyati hacze itiraz eden vekil tarafından her ne kadar bir kısım ödemeler yapıldığından bahisle ihtiyati hacze itiraz edilmiş ise de, takibe itirazında borcun ödendiğine ilişkin bir itirazın olmadığı, ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından yapıldığı ileri sürülen ödemelerin takip konusu faturalara karşılık yapılıp yapılmadığının yargılamayı gerektirmesi nedeni ile yapılan itirazlar İİK 265 maddesindeki ihtiyati hacze itirazı düzenleyen sebeplerin hiç birine uymadığı bu nedenlerle ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili istinaf talebi ile; davacının ihtiyati hacze konu edilen fatura tarihi itibarıyla aynı zamanda davalı şirketin ortağı olduğunu, daha sonradan kendisine ait şirketin batık duruma geldiği ve yılda da sadece 1 adet vergi beyanında bulunan davacının kendi ofis kayıtlarında bulunan ve müvekkili şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediği ve yine Vergi Dairesi Kayıtlarında da beyan edilmeyen, yaklaşık haklılığın ispatı bulunmadığı ve vergi kayıtlarının henüz bilirkişi tarafından incelemesi yapılmadığı ve kaldı ki müvekkili tarafından 31.500,00.TL ödeme yapıldığı halde mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiş olup müvekkili şirketin mükerrer ödemesine yol açmaması, ispat edilememiş olan ve İİK 257 madde şartları oluşmayan işbu olayda bu kararın yapılacak istinaf incelemesi ile kaldırılmasına ve itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının proje hizmet bedelinden kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olduğunu, borcun ödenmediğini, bu nedenlerle icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde ihtiyati haciz talebinde bulunduğu ve ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği, itiraz üzerine itirazın reddine karar verildiği ve iş bu itirazın reddi ara kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İİK’nun 257. maddesinde ihtiyati haciz talep edilebilmesinin koşulları sayılmıştır. 2004 sayılı İİK’nun 257. maddesine göre, ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup, tam ispat gerekmeyip yaklaşık ispat yeterli olduğu gibi, borçlunun gerçek kişi veya tüzel kişi olması şeklinde bir ayrım da söz konusu değildir.
2004 sayılı İİK’nun 265/1 maddesinde düzenlenen ”Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.”
Davalının dava konusu fatura borcunu ödedikleri savunmasında bulunduğu anlaşılmakla bu savunma karşısında ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispatın bulunduğu, davalının ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminat miktarına ilişkin itirazının bulunmadığı, davalı vekilince ileri sürülen itiraz sebeplerinin itirazın iptali davasının konusunu oluşturduğu ve bu aşamada bu itirazların incelenmesinin mümkün olmadığı anlaşılarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili tarafından Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/04/2022 tarih, 2022/… Esas sayılı ara kararına ilişkin yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 23/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır