Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1570 E. 2022/1558 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1570
KARAR NO : 2022/1558
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2022
NUMARASI : 2022/… ESAS-2022/… KARAR
DAVACI : … -T.C….
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
YAZIM TARİHİ :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2022 tarih ve 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin … Nakliyat İnşaat Elektrik Kırtasiye Gıda Ticaret Sanayi Limited Şirketi’nin yönetici ortağı aynı zamanda şirket yetkilisi olduğunu, söz konusu şirketin, Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince, (son 5 yıl olağan genel kurul yapılmaması nedeniyle) münfesih ettiğini, 26.03.2014 tarihinde re’sen terkin edildiğini, şirketin tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden silinme (terkin) ile sona ereceğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişiliğin ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğunu, müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketin tasfiye aşamasına geçilmeden re’sen terkin olunduğundan dolayı bu şirketin tasfiye aşamasına geçilmesi için bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, ihyasını istedikleri şirket ticaret sicilinde re’sen terkin ediliğinden ötürü bu davada husumeti, sadece ticaret sicil müdürlüğüne yönelttiklerini, şirketin ihyası davasının, TTK geçici 7/15. Maddesi kapsamında “silinme tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde” açılması gerektiğini, ancak 6102 sayılı T.T.K nun 547/2. maddesindeki hukuki sebepler kapsamında ikame edilecek ihya taleplerinde hak düşürücü sürenin uygulanmadığını, ilgiliye tebligat gönderilmeden gerçekleştirilen terk işlemlerinde, ortada usule uygun terk işlemi bulunmadığından ihya talebi her zaman istenebileceğinden burada da hak düşürücü sürenin uygulanmadığını, durumun vehametini vurgulamak ve gerekli önlemlerin bir an önce alınmasını sağlamak amacıyla evvelce yapmış oldukları çağrılara yanıt verilmediği gibi, şirket defterlerini ve kayıtlarını inceleme girişimlerinin de şirketin faal halde olmamasının resen terkin edilmesi sebebiyle fiili olarak mümkün olmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; Mersin Ticaret Sicili Müdürlüğünün sicilinde kayıtlı … Nakliyat İnşaat Elektrik Kırtasiye Gıda Ticaret Sanayi Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, tasfiye/ek tasfiyesi için karar vererek şirketle ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi için yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2022 tarih ve 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararı ile; davanın kabulü ile Mersin Ticaret Sicil Memurluğu’nun 17084 sicil numarasında kayıtlı iken 26/03/2014 tarihinde resen terkin edilmiş bulunan … NAKLİYAT İNŞAAT ELEKTRİK KIRTASİYE GIDA TİCARET SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nin ihyasına, şirketin müdürü … TC nolu …’nun ihyasına karar verilen şirkete ek tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; davalı … terkin işlemini yerine getirirken üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmiş ve ihtarat yapıldığını, sunulan ihtarname ve ilan edilen 02/04/2014 tarih … sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde de görüleceği üzere müdürlükle ilgili şirketin tescilli adresine tebligat yapılmış ancak adreste tanınmadığı ve başka bir şirketin olduğu gerekçesi ile tebligat iade edildiğini, …’nün terkin işlemlerinde tüm yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile davanın yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Şirketin İhyası” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu şirketin resen sicilden terkin edildiğini, şirketin tasfiye işlemlerinin yapılmadığını, tasfiye işlemlerinin yapılması için ihya kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde terkinin usulüne uygun olmadığından bahisle davanın kabulüne karar verildiği, iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden re’sen terkin edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi ile Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11. bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden re’sen silineceği, aynı maddenin 15. bendinde “…ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketi veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği,” düzenlemeleri yer almaktadır.
TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasının son cümlesinde, ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak, silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği düzenlenmiştir. Anılan fıkranın ikinci cümlesinde ise bu maddeye göre tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder düzenlemesi bulunmaktadır.
Dava konusu şirketin 26.03.2014 tarihinde sicil kaydının resen silindiği, şirket ortağı tarafından beş yıllık yasal süre geçtikten sonra ihya talep edildiği açıktır. Ancak, yasal düzenlemeye göre on yıllık sürenin dolmaması nedeniyle şirkete ait malvarlığının Hazineye intikal etmesi koşulu gerçekleşmemiştir.
İş bu davanın dava konusu şirketin resen terkini tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, bu nedenlerle terkinin usulsüz olduğundan bahisle ihya kararı verilemeyecek ise de dava konusu şirketin mal varlığının bulunması halinde bu mal varlığının tafiyesi için ihya kararı verilebileceği ancak somut dosyamızda dava konusu şirketin tasfiyeye tabi mal varlığı bulunup bulunmadığı belirlenmeden ihya kararı verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak dava konusu şirketin tasfiye edilecek mal varlığı olup olmadığı varsa ihya şartlarının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi için hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davalı vekili tarafından Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2022 tarih ve 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin KABULÜNE,
2)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2022 tarih ve 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 80,70.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
5)-İstinaf eden davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderlerinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 28/12/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır