Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1428 E. 2022/1499 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1428
KARAR NO : 2022/1499
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2022
NUMARASI : 2022/… ESAS
DAVACI : … – TC Kimlik No: …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – TC Kimlik No: …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile: müvekkili …’ın okuma yazma bimeyen bir ev hanımı olduğunu, eşinin emekli aylığı ve kiraya vermiş olduğu daireden başka bir geliri ve borcu bulunmadığını, herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığını, müvekkil aleyhine davalı …’nın alacaklı sıfatıyla başlatmış olduğu Adana Genel İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı dosyası ile toplamda 1.427.595,20.TL takip miktarı ile icra takibi başlattığını, icra takibinde alacaklı olarak görünen şahıs ile müvekkilinin herhangi bir ticari münasebet alacak ilişkisi bulunmadığını, takip dayanağı yapılan senettir başlığıyla 28/02/2022 tarih 95.000 USD bedelli senet sahte bir şekilde düzenlendiğini ve müvekkilinin davalı tarafından dolandırıldığını, dava konusu senet incelendiğinde bir çok delil bulunduğunu ve davalı tarafın dolandırıcılık , resmi evrakta sahtecilik suçu işlediğinin açık ve net olduğunu, Adana Genel İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı takibe dayanak teşkil eden 28/02/2022 tarih 95.000 USD bedelli kombiyo senedi vasfı taşımayan ve unsurları eksik olan bir belge olduğundan takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, müvekkili ve … arasına iki aylık kısa bir kira ilişkisinden başka herhangi bir ticari veya borç alacak ilişkisi bulunmadığını, tarafların ekonomik durumu göz önüne alındığında davacı müvekkilinin davalı …’ya böyle bir borcunun olmasının imkansız olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, müvekkil davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, Genel İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı takibin durdurulmasına, iptaline, senedin iptaline, takip bedelinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile; davacı …’ın davalının ev sahibi olduğunu ve alt katında oturduğunu, davalı ile eşinin üzerinde haciz olduğu için 95.000 USD parayı evde bulundurduklarını, davalının eşi ile arasında tartışma çıktığını, tartışma günü davalının eşinin davalının kahvesine uyku ilacı koyduğunu, uyandığında eli ve ayağının bağlı olduğunu, telefonunun olmadığını ve kapının üzerinden kilitli olduğunu, bunun üzerine pencereden yardım istediğini ve polis ile …’ın eve geldiğini, polislerin şikayetçi olması için karakola götürdüklerini o esnada sakladığı 95.000 USD parayı eşinden saklamak amacıyla 31/12/2021 tarihinde …’a teslim ettiğini, daha sonra …’dan parasını istediğinde bahaneler bularak ertelediğini, davacının kiracısı olduğu davalının evine ismini bilmediği bir şahısla geldiğini ve davacının 28/02/2022 son ödeme tarihli senet imzaladığını, davacının bu süre içerisinde davalıya ödeme yapmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2022 tarih ve 2022/… sayılı ara kararı ile; davacı tarafın kambiyo senedi düzenleme iradesi olmaksızın davacının imzaladığı belgenin bono olarak doldurulduğu yönündeki iddiası dikkate alınarak İİK 72 maddesine göre takibin durulmasının mümkün görülmemekle birlikte icra veznesine yatacak paranın ödenmesinin durdurulması gerektiği gerekçesi ile davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulü ile takip konusu alacağın %15’i olan 214.139,28.TL teminat karşılığında Adana Genel İcra Müdürlüğü’nün 2022/… sayılı dosyasında icra veznesine yatacak paranın alacaklı tarafa ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar veridiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebi ile; yerel mahkeme ara kararı ile teminat karşılığında yatacak paranın alacaklı tarafa ödenmemesine karar verildiğini, ancak menfi tespit davası sahtecilik iddiasına dayalı olarak açılıyorsa HMK 209′ un özellikle birinci fıkrasının dikkate alınması gerektiği, sahteliği iddia olunan senede dayanarak yürütülen işlemlerin duracağını, müvekkili tarafından imzalanan belgenin borç doğuran bir senede atılmadığını, çiçekçi tarafından teslim alındığına dair imza atmanız gerekiyor diyerek boş bir kağıda imza attırıldığını, senedin üzerinde yer alan yazıların müvekkiline ait olmadığını, davalı tarafın alacaklı olarak bulunduğu icra takibine dayanak teşkil edilen senettir başlığıyla 28/02/2022 tarih 95.000 USD bedeli bono organize ve kötü niyetli bir şekilde davalı tarafından müvekkilinin dolandırılması amacıyla sahte bir senet olduğunu, hayatın olağan akışına göre hiçbir borçlunun senedi teslim aldığına dair senet üzerine bir ibarede bulunmayacağını, davalı taraf hakkında müvekkil tarafından suç işlemek amacıyla Örgüt Kurma Suçu, Nitelikli Dolandırıcılık Suçu, Belgede Sahtecilik Suçlarına ilişkin olarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığı 2022/… soruşturma numaralı dosyanın halen derdest olduğunu, bu sebeple de senedin sahte olduğuna yönelik olarak iddiaları nedeniyle takibin teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesi gerekmekte iken yerel mahkeme tarafından %15 teminat karşılığında yatacak paranın alacaklı tarafa ödenmemesine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle teminatsız olarak Adana Genel İcra Dairesi 2022/… Esas sayılı takibin durdurulmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2022 tarih ve 2022/… esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise, ilk derece mahkemesinin 16/05/2022 tarihli takibin durdurulması talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davaya konu olan bononun sahte olarak oluşturulduğu gerekçesi ile başlatılmış ceza soruşturması bulunduğu iddia edilerek, bonoya dayalı olarak başlatılmış icra takibinin teminatsız durdurulması yönünde ihtiyatı tedbir talebinde bulunulmuş, mahkemece verilen 16/05/2022 tarihli takibin durdurulması mümkün görülmediğinden bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
İİK’nun 72/3. fıkrasına göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.
Öte yandan takibe konu kambiyo senedinin soyut iddialarla sahteliğinin iddia edilmesi, HMK’nın 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Anılan hüküm, genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak kambiyo senedinin hiç bir işleme esas alınamayacağını, başka bir anlatımla delil olarak kullanılamayacağını öngörmektedir. Ayrıca belirtmek gerekirse; İcra ve iflas hukuku, icra ve iflas takiplerinin usul hukuku niteliğindedir. Bu hukuk dalının amacı, bir yandan takip alacaklısının alacağına kavuşması için borçlu veya üçüncü kişilerin çıkarabilecekleri zorlukları ortadan kaldırmak, diğer yandan kötüniyetli takiplere karşı takip borçlusunun kendisini korumasını sağlayacak hukuki çareler bulmak, bu arada takipten etkilenen üçüncü kişilerin menfaatlerini korumak, takip işlemlerinin yapılması sırasında insan hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesini önlemektir. İcra iflas hukukunun en önemli kaynağı İcra ve İflas Kanunu olup, bu Kanun, icra ve iflas takibinden, tahsile kadar uygulanması gereken usul hükümlerini düzenlemektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise, İcra ve İflas Kanunu’nda bir hüküm olmayan hallerde, ancak İcra ve İflas Kanunu’nda açıkça gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması (zorunlu dava arkadaşlığı) hallerinde uygulanabilir. Bu ilkeler ışığında HMK’nın 209/1. maddesinin ilamsız icra takiplerine etkisi değerlendirilmelidir. Bu maddeye göre “adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” Bu maddenin icra takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İcra ve İflas Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK’nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK’nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK’nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2).
Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK’nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası, Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davada kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. (HGK’nın 08/06/2016 tarih ve 2014/12-1128 Esas, 2016/774 Karar)
Somut olayda; menfi tespit davasına esas teşkil eden bononun sahte olarak düzenlendiği iddiasına dayalı olarak Adana C.Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış ise de, soruşturma dosyası kapsamında açılmış bir ceza davası ve sahte bono düzenlemekten dolayı verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı, bu durumda 6100 sayılı HMK’nın 209/1. maddesi ile HMK 389 vd. maddeleri nazara alınarak, takibin tedbiren durdurulması için belirtilen şartların bulunmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2022 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 80,70.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacılara İADESİNE,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince YAPILMASINA,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 22/12/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır