Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1287 E. 2022/1222 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1287 – 2022/1222
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1287
KARAR NO : 2022/1222
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/03/2022
NUMARASI : 2022/… Esas, Ara Karar

DAVACI : … PETROL ÜRÜNLERİ PAZARLAMA VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av….
DAVALI : … BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. Y…
DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin Uyarlanması-Maddi ve Manevi Tazminat

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
YAZIM TARİHİ :…

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… esas sayılı dosyasından verilen 24/03/2022 tarihli ara karar aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın, davalı bankanın Hatay Şubesi nezdinde 750.000,00 TL tutarında DBS ( Doğrudan Borçlanma Sistemi) hesabı bulunduğunu, 20.000,00 TL ödeme yapıp kalan 730.000,00 TL’lik kısım için kredi kullanarak borcunu ödemek istediğini, bu talebinin davalı tarafından kabul edilmesi üzerine 01.06.2021 tarihinde kredi başvurusu yapıldığını, belgelerin kredi kullanma iradesi ile imzaladığını, davalı banka tarafından da bu yönde işlem yapılıyor olduğu bilgisi verildiğini ancak söz konusu kredi kullanıldırdıktan sonra müvekkili firmanın başka bankalarda yapmış olduğu işlem esnasında müvekkili firma ile ilgili olarak yapılandırma işleminin olduğu, bu işlem nedeniyle firmanın bankalar arasındaki sicilinin olumsuz olduğunu ve kredibilitesinin olumsuz etkilendiğini öğrendiğini belirterek müvekkili firmanın mağduriyetine son vermek amacıyla banka tarafından ” yapılandırma” olarak yapılan işlemin ” kredi kullanma” olarak düzeltimesini, uğradığı zararlar için şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı bankadan alınarak müvekkili firmaya verilmesini ve müvekkili firmanın daha fazla mağdur olmaması için dava sonuna kadar davalı banka bünyesinde “yapılandırma” olarak yapılan işlemin ” kredi kullanma” olarak düzeltilmesi hususunda ihtiyadi tedbir karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN ARA KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi ara kararında özetle; davacının iddiasını destekler mahiyette herhangi bir delil ileri sürmediği, davacının iddialarının yaklaşık olarak ispat edilemediği, iddialarının yargılamayı gerektirmesi bu sebeple ihtiyati tedbir şartlarının mevcut olmadığı gerekçesi ile HMK’nın 389 vd.maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın turizm alanında önde gelen firmalardan olduğunu, sürekli olarak teminat mektubu, kredi kullanma gibi bankacılık işlemleri ile ilgilendiğini, müvekkili firmanın her bankacılık işleminde, davalı bankanın yapılandırma hususundaki kayıtlarının karşısına çıktığını, bunun sonucu olarak müvekkilinin alabileceği yapabileceği işleri alamadığını, zira bankadaki bu kayıt nedeni ile müvekkili firmaya güvenin azaldığını, davalı bankanın Hatay … Noterliği’nin ihtarnamesinin ekinde bulunan “taksitli krediler detaylı ödeme planı”nın 2. Sayfasındaki kredi türünün sonradan yapılandırma olarak elle doldurulduğunun görüldüğünü, bu durumun iddialarını ispat ettiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, davalı banka kayıtlarında yapılandırma olarak geçen işlemin kredi kullandırma olarak düzeltilmesi ve bu nedenle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. İstinafa konu uyuşmazlık ise ilk derece mahkemesinin 24/03/2022 tarihli tedbir talebinin reddine dair verilen ara karardan kaynaklanmaktadır.
İlk derece mahkemesince 24/03/2022 tarihli ara kararla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
HMK’nin 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır.
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.
Somut olayda, davacı tarafından davalı banka kayıtlarındaki yapılandırma işleminin kredi kullandırma olarak düzeltilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, mevcut delil durumu itibarı ile ihtiyati tedbir için gerekli yaklaşık ispat koşulu sağlanılmadığı gibi uyuşmazlığın esasını çözer nitelikte tedbir kararı da verilemeyeceğinden ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nıi 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 01/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Katip
¸e-imzalıdır