Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1208 E. 2022/1732 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1208
KARAR NO : 2022/1732
KARAR TARİHİ : 30/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2020
NUMARASI : 2016/… ESAS-2020/… KARAR
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. … –
İHBAR OLUNAN : … -…
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarih, 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı müvekkilinin firmasına ait işleri sebebiyle … Turizm Otomotiv San ve Tic. A.Ş.’den kiralamış olduğu … plaka sayılı araca, davalı şirkete ait … ili, yakıt istasyonunda 24.07.2015 tarihinde yanlış yakıt konulduğunu, aracın dizel araç olup yakıt olarak motorin konulması gerekirken araca yakıt istasyonunda 184,97.TL tutarında kurşunsuz 95 benzin konulduğunu, söz konusu aracın bu sebeple arızalanarak kullanılmaz hale geldiğini, bu durumun müvekkili tarafından araç kiralayan şirket olan … Filo Kiralama şirketi ve davalı şirkete bildirildiğini, aracın yetkili serviste tamir ettirildiğini ve 13.954,68.TL yakıt kaynaklı arıza yansıtma bedelinin müvekkiline fatura edildiğini, müvekkili şirketin işleri sebebiyle söz konusu aracı kiralamış olup kaldığı günlerde iş kaybı yaşandığını, bu nedenle de tamir süresi boyunca ikame araç kiralama zorunda kaldığını, davalı şirkete ait yakıt istasyonunda yapılan hatalı işlem sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını, davalı şirketle şifai iletişime geçildiği şirket tarafından istasyonun bu hataları kapsar sigortası olduğundan ve sigorta şirketi tarafından zararın karşılanacağından müvekkilinin beklemesinin talep edildiğini, müvekkili tarafından 31.05.2016 tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak cevap verilmediğini bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan hatalı işlem sebebi ile müvekkilinin uğramış olduğu zarar olan 13.954,68.TL tamirat bedeli ve 1.099,84.TL ikame araç bedelinin ve bilirkişi vasıtası ile belirlenecek araç değer kaybının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; söz konusu davanın alacak davası niteliğinde olup davalı müvekkili şirketin merkez adresinin … olması nedeniyle söz konusu davada yetkili mahkemenin Mersin Mahkemeleri olduğunu, davaya dayanak yapılan 13.954,68.TL fatura suretinden anlaşılacağı üzere söz konusu faturada mekanik yansıtma bedeli adı altında KDV hariç toplam 11.826,00.TL (KDV dahil 13.954,68.TL) tutarında hasar faturası olarak tanzim edildiğini, bu faturayı kabul etmediklerini, faturanın tamamen danışıklı olarak tanzim edilen fatura olup yanlış yakıt kullanımından kaynaklı olarak dava konusu araçta oluşan gerçek zararı yansıtmadığını beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarih, 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile; mahkemece 17.09.2019 tarihli duruşma 2 nolu ara kararı gereğince dain-i mürtehin … Bankası/… Şubesi’ne müzekkere yazılarak açılan davaya muvafakat edilip edilmediklerinin sorulduğu 11.02.2020 tarihli duruşmada müzekkerenin tekid edildiği ayrıca davacı vekiline rehin alacaklısından dava açmaya muvafakat yazısı ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği verilen kesin sürenin davacıya duruşma zaptı tebliğ suretiyle ihtar edildiği, davacının verilen kesin sürede davayı açmaya muvafakat yazısı sunmadığı gibi rehin alacaklısı banka tarafından da herhangi bir cevap verilmediği, husumetin yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla davacının aktif dava husumetinin bulunmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; tarafımızdan, dava dışı … Turizm Otomotiv San. Ve Tic. A.Ş.’den kiralanmış olan … plaka sayılı araca davalı şirketçe 24.07.2020 tarihinde yanlış yakıt konulmuş olması sebebi ile araçta meydana gelen zararın, müvekkili tarafından ödenen kısmının rücuen tazmini talep edildiğini, araç üzerinde … Bankası/ … şubesinin rehni bulunması sebebi ile davaya daini mürtehin sıfatı muvafakati olup olmadığı mahkemece sorulduğu ancak şirket tarafından cevap verilmediğini bunun üzerine muvafakat almak için iki hafta kesin süre verilmiş olup ilgili sürede şirketin kendilerine de cevap vermediğini, davanın aktif husumet yokluğundan reddedildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, daini mürtehinin mal üzerinde ortaya çıkacak alacaklar için hak sahibi olduğunu, bir an için bankanın daini mürtehin olduğunu düşünsek dahi somut olayda araç üzerinde ortaya çıkan bir hak veya alacak söz konusu olmadığını, aksine araçta meydana gelen hasarın zaten müvekkili tarafından karşılanarak araç sahibi şirkete ödendiğini, daini mürtehinin hak iddiası ikinci kez aynı zararın tazmini olacak olup sebepsiz zenginleşme anlamına geleceğini, somut olaydaki durum davalının haksız eylemi sebebi ile müvekkilinin dava dışı şirkete ödemek zorunda kaldığı tutarın kusura nispetinde davalı taraftan rücuen tazmini olduğunu bu sebeple de araç üzerinde doğmuş bir hak mevcut olmadığından daini mürtehinden muvafakat alınmasını gerektirir bir durumda olmadığını, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının dava dışı 3. kişiden kiralamış olduğu araca davalı firmadan akaryakıt satın aldığını, dizel araca motorin konulması gerekirken benzin konularak arızaya sebebiyet verildiğini, meydana gelen zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde aracın ruhsat kaydında daini mürtehin kaydı bulunduğunu, daini mürtehinin davaya muvafakat etmediğinden bahisle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği, iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf sebebi bakımından çözümlenmesi gereken sorun dava konusu uyuşmazlık bakımından daini mürtehinin muvafakatinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Mahkemece Makine Mühendisi Bilirkişiden alınan 10/07/2019 tarihli rapor ile; hasar miktarının olay tarihi itibarıyla KDV dahil 13.256,97.TL olduğu, hasar onarımının yetkili serviste orijinal, yedek parçalar ile yapılmasına göre hasar miktarı hesaplaması yapıldığı için dava konusu araçta değer kaybı olmadığı, makul hasar onarım şüresinin 5 iş günü olduğu, hasar onarım süresinden kaynaklanan ikame araç bedelinin 500,00.TL olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece talimat yolu ile Mali Müşavir bilirkişiden alınan 28/12/2017 tarihli rapor ile; Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/105 Talimat Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı davanın bilirkişi raporu, fişiyle 13.43 sularında KDV dahil 184,97.TL tutarında Kurşunsuz 95 akaryakıt satıldığı dizel araca motorin verine yanlışlıkla benzin verildiği moktasında bir itirazının bulunmadığı, yapılan satışın dayalının 2015 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, aracı kiraya veren dava dışı … Turizm Otomotiv San.Tic.A.Ş. tarafından …’de faaliyette bulunan … Oto Koll. Şti. Mais yetkili servisinde 5.09.2015 tarih ve … numaralı fatura kapsamında tamir ettirildiği, tamir bedelinin (YAKIT KAYNAKLİ ARIZA OLMASI NEDENİYLE YANSITILMIŞTIR) açıklamasıyla mekanik yansıtma bedeli adı altında KDV dahil 13.954,68.TL tutarlı 10.09.2015 tarih ve… numaralı fatura ile tutarı davacıya rücu (yansıtıldığı) edildiği, davalının itirazlarında belirttiği üzere söz konusu arızanın tamiri, tamir süresi ve arıza nedeniyle araçta ne oranda değer düşüklüğü hakkındaki taleplerinin ihtisas alanımızda olmadığından karşılanamadığını aracın tamir sürecinde ikame araç kullandığına dair sunduğu fatura ile olayın bağlantısının olmaması nedeniyle dikkate alınmadığını, yine davacının her ne kadar davalıya ihtarname gönderdiklerine dair beyanı varsa da dava dosyasında davalıya keşide edilmiş bir ihtarnameye rastlanmadığından alacağa işlemiş faiz hesaplanmadığına “teknik bilirkişiler tarafından yapılacak değerlendirmenin sonucunun tamir faturasının içeriği ve bedelinin aynı olması durumunda dava tarihi itibariyle davacının davalıdan KDV dahil 13.954,68.TL alacağı olabileceğine” dair kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Dava konusu … plakalı aracın ruhsat kaydının incelenmesinden araç üzerinde … Bankası A.Ş.’nin rehin kaydının bulunduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 1453. maddesi uyarınca malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1406. maddesi uyarınca bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Yine TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Öncelikle talep hakkının rehin hakkı sahibinde olması, yani sigorta bedelinin rehin hakkı sahibine ödenmesi gerektiği durumda, rehin hakkı sahibinin muvafakatinin bulunması halinde sigortalıya sigorta bedeli ödenebilir. Bu durumda dava açma hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibinde olduğundan bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkı sahibinde olduğu, buna karşın daini mürtehinin muvafakati halinde bu şartın yerine getirilmiş sayılacağı Yargıtay yerleşik içtihatları ile de ortaya konulmuştur.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8198 Karar No: 2017/2012,Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10992 Karar No: 2017/9062 kararı bu yöndedir.)
Somut dosyamızda söz konusu hasarın sigorta poliçesi ile teminat altına alındığına dair bir iddia olmadığı gibi alacak talebinin sigorta poliçesinden kaynaklanmadığı, davacının haksız fiilden kaynaklı tazminat talebinde bulunduğu, söz konusu zararın tazmini bakımından hak sahibinin doğrudan doğruya zarar gören davacı olduğu, somut uyuşmazlık bakımından dava dışı rehin hakkı sahibinin muvafakatinin alınmasını gerektiren bir durum olmadığı, davacının zararının ilk derece mahkemesince alınan 10.07.2019 tarihli bilirkişi raporu ile 13.256,97.TL hasar bedeli ve 500,00.TL ikame araç bedeli olmak üzere toplam 13.756,97.TL olarak tespit edildiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü yerine red kararı verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarih, 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK.nun 353/1-b/2. maddesi uyarınca Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarih, 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
4-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
13.256,97.TL hasar bedeli ve 500,00.TL ikame araç bedeli olmak üzere toplam 13.756,97.TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 939,73 TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 29,20.TL harcın mahsubu ile bakiye 910,53.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yatırılan 29,20.TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 29,20.TL başvurma harcı, 287,00.TL tebligat gideri, 56,10.TL müzekkere gideri, 27,30.TL posta gideri, 880,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.279,60.TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.261,47.TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00.TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 197,71.TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacıdan peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6100 sayılı HMK’nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 148,60.TL istinaf başvuru harcı, 35,50.TL tebligat gideri ve 47,48,5090.TL posta gideri olmak üzere toplam 232,60.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 30/12/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır