Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1157
KARAR NO : 2022/1585
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2022
NUMARASI : 2020/… ESAS 2022/… KARAR
DAVACI : … -…- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -…- …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
YAZIM TARİHİ :…
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2022 tarih, 20220/… Esas, 2022/… Karar
sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu;
GEREKÇE :
Dava ” kambiyo senetlerine özgü açılmış menfi tespit ” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı tarafından müvekkili hakkında takip başlatıldığını, takipteki asıl alacak tutarının 40.000,00.TL olduğunu, başlatılan icra takibine vaki bononun imzası ile borcunun müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin bahse konu bonoyu adresine gelen tebligattan öğrendiğini, senet metni incelendiğinde “ödeyeceğim” değil “ödeyeceği” ve “kabul eylerim” değil “kabul eyleri” ibarelerinin yazılı olduğunu, senet metninde borçlunun adres kısmının boş olduğunu, kambiyo senetleri tanzim edilirken adres ve düzenleme yerinin noksansız olmak zorunda bulunduğunu, bu eksikliklerin kambiyo senetlerini geçersiz kıldığını belirterek davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığından söz konusu bono nedeniyle davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nin 08/03/2022 tarih 2020/… esas 2022/… karar sayılı kararı ile, Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takibinin dayanağını oluşturan 18/06/2018 düzenleme ve 22/08/2018 vade tarihli ve 40.000,00.TL bedelli olup düzenleyen … tarafından … emrine düzenlenen bonoda davacı …’a atfen atılan imzanın adı geçen davacının eli ürünü olduğu anlaşılmakla davacının söz konusu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasının reddine, dosyamızda davacı vekilinin talebi üzerine 09/12/2020 tarihli tensip tutanağının … nolu ara kararı ile teminat karşılığı icra veznesindeki paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiği ve söz konusu ihtiyati tedbir kararının icra müdürlüğünce tatbik edildiği ve dolayısıyla davalının alacağını geç almış bulunmasından dolayı İİK’nın 72/4 maddesi gereğince dava konusu 40.000,00.TL alacağın %20’si oranına karşılık gelen ….000,00.TL inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından Dairemize sunulan 17/11/2022 tarihli dilekçe ile; müvekkilinin yetki ve talebi üzerine davadan ve istinaf kanun yolundan HMK 307 ve devamı maddeleri uyarınca feragat ettiğini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 310. maddesinde ise hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği açıklanmıştır.
Hiçbir kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her davadan feragat edilebilir ve bir usul hukuku kavramı olarak davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması, yasa gereğidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. maddesi aynen; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır” şeklindedir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatin geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile, davacı feragatten dönemez; feragati ile bağlıdır.(HGK.’nın19/02/2019 tarih ve 2015/21-1114 Esas-2019/164 Karar, HGK.’nın 11/04/2019 tarih ve 2018/12-1004 Esas-2019/433 Karar)
Somut olay bakımından, davacı vekili istinaf aşamasında iken Dairemize sunduğu 17/11/2022 tarihli dilekçe ile davadan ve istinaftan feragat etmiştir. Davacı vekili, davadan ve istinaftan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirdiğinden, bu beyan çerçevesinde işlem yapılması zorunludur.
Hükümden sonra ortaya çıkan ve istinaf incelenmesine usulen engel oluşturan bu durumun “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari İşleri ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin”, “Karar Verilmiş Dosyalara İlişkin İşlemler” başlıklı 215/1 maddesinde düzenlenen “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh hâlinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” hükmü gereğince davadan feragatin dosyanın istinaf aşamasında ve Dairemizde iken yapılması nedeniyle ilk derece mahkemesince karar verilmesi mümkün bulunmadığından 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi delaletiyle 353. maddesi kapsamında Dairemizce değerlendirilip karara bağlanması gerekmektedir.
Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı karşı davalının ilk derece mahkemesine ilişkin istinaf başvurusunun davadan feragat nedeniyle konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-6100 sayılı HMK.’nın 355. maddesi gereğince Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2022 tarih, 2020/… Esas, 2022/… Karar sayılı KARARININ RES’EN KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 683,10.TL harçtan mahsubu ile bakiye 602,40.TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
5-6100 Sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre 9.200,00.TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL istinaf karar harcın peşin yatırılan 200,00.TL istinaf karar harcından mahsubu ile bakiye 119,30.TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından istinafta yapılan yargılama giderinin istinaf eden davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi.28/12/2022
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır