Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1155 E. 2022/1148 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1155
KARAR NO : 2022/1148
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2022
NUMARASI : 2022/… esas
DAVACI : … -…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … -…-
VEKİLİ : Av. …-
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Nitelikteki Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2022 tarih ve 2022/… esas sayılı ara kararı dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN VEKİLİNİN İDDİALARININ ÖZETİ :
Talep eden vekili; davalının haksız fiilinden kaynaklı müvekkiline ait olan 27 adet büyük baş hayvanın, 367 adet küçük baş yerli-yabancı hayvanın ve satımı yasak olan 185 tane ithal küçük baş hayvana haksız fiili ile zarar verdiğini, canlı hayvanların para cinsinden maddi değerlerinin hesaplanmasını, ve bu hayvanların dava tarihine kadar olan türevleri olan yavrularının her yıl ayrı ayrı sayıları belirlenip bu sayılara göre hayvanların para cinsinden maddi değerlerinin hesaplanmasını, bu büyükbaş ve küçükbaş hayvanların her yıl için vereceği süttün miktarı ve bu miktarın para cinsinden değerinin en yüksek değerden hesaplanmasını, 18/09/2018 tarihinden itibaren tespit edilen toplam maddi değer üzerinden davalının temerrüte düşürdüğü gerekçesi ile en yüksek ticari temerrüt faizi işletilerek, 5.000,00.TL belirsiz alacak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesi’nin 28/02/2022 tarihli Tensip Tutanağı ile, Yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı nazara alınarak davacı vekilinin talebinin dava değeri olan 5.000,00.TL üzerinden alacak % 15 teminat mukabili kabulü ile, İİK’nun 257. ve devamı maddeleri gereğince davalının 5.000,00.TL borca yetecek orandaki menkul ve gayrimenkul taşınır ve taşınmaz mallar ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden davalının itiraz dilekçesi ile, davaya cevap ve itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla ihtiyati hacze itiraz ettiklerini, dosyada İİK 257. Madde gereği şartları olmadığını, yaklaşık ispat edilen bir husus ya da alacak olmadığını belirterek, ihtiyati hacze itiraz etmiştir.
Mahkemece karşı davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazı üzerine duruşma açılmasına karar verilmiş, taraf ve vekillerin beyanı alınmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen 25/04/2022 tarihli ara karar ile;” mahkememizin iş bu dosyasından verilen tensip ara kararı ve 01.03.2022 tarihli ara kararı uyarınca yaklaşık ispat şartının sağlandığı belirtilerek dava değeri olan 5.000,00 L ‘ nin % 15 i oranında teminat alınmak sureti ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği, celp edilen ceza dosyaları ve dosyaya sunulan belgeler nazara alındığında ihtiyati hacze itirazın haksız olduğu, yaklaşık ispat şartının oluştuğu, ayrıca takdir edilen teminatın mahkememizin yerleşik uygulaması ve dava değerine göre uygun olduğu, mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla ihtiyati hacze itirazın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İHTİYATİ HACZE İTİRAZ EDEN TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; İİK 257.maddesi gereğince ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığını, davacı tarafın sırf müvekkiline olan borcunu ödememek ve ayrıca korkutarak müvekkilinden para alabilmek için yurt dışından getirdiği damızlık hayvanları eşi ile birlikte 3.kişilere sattığı gerekçesi ile bakanlığın vereceği cezadan kurtulmak için müvekkiline suç isnat ettiğini, ortada kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararının olmadığını, müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun olmadığını, müvekkilinin karşı taraftan alacağının olduğunu, mahkemenin görevli olmadığını, dava ticari iş olmadığı gibi her iki tarafta tacir olmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan dilekçeleri ve dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle alacak davası olup, talep, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına yöneliktir.
Davacı tarafından, davalıya bırakılan hayvanlarının, davalı tarafından satılması ve kesilmesi sonucu uğradığı zararın tespiti ile şimdilik 5.000,00.TL tazminatın davalıdan tahsili ile alacağının teminat altına alınması için ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, İlk derece mahkemesince 01/03/2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz talebinin, dava değerinin % 15 oranında teminat karşılığı kabulüne karar verildiği, iş bu karara karşı davalı vekilince itirazda bulunulduğu, mahkemece verilen 25/04/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati hacze itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ara karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
İİK’nın 257. maddesinde hem vadesi gelmiş hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Muaccel alacaklar için alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması, müeccel (vadesi gelmemiş) alacaklar yönünden ise, borçlunun belli bir adresinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemlerde bulunması koşullarının varlığı halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği öngörülmüştür. Anılan maddede başkaca her hangi bir koşul öngörülmemiştir.

İcra ve İflâs Kanunu’nun 258. Maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir.
İİK’nun 265. Maddesinde, ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri düzenlenmiş olup, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, teminat miktarına ve mahkemenin yetkisi ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz kararına itiraz edilebilmektedir.
Somut olayda; tarafların anlatımından ve dosya kapsamında davacının alacağının , hizmet ve saklama sözleşmesi kapsamında davalıya bırakılan hayvanların satılması ve kesilmesi sonucu meydana gelen zarardan kaynaklandığı, bu nedenle görevli mahkemenin TTK.’nun 4. Maddesi gereğince Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu, davacının, dava dilekçesinde açıkladığı eylemler nedeniyle, davalı hakkında, Mersin 12. Asliye Ceza Mahkemesi’ne ait 2019/… Esas ve 2022/… Karar sayılı dosyada açılan dava sonucu, davalının, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, ceza dosyası kapsamında dinlenen sanık, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından, ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli yaklaşık ispatın bulunduğu, İİK’nun 265/1 maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebeplerinin sınırlı olarak düzenlendiği, borçlu tarafından ileri sürülen itiraz sebeplerinin İİK’nun 265/1 maddesinde düzenlenen itiraz sebeplerinden olmadığı, mahkemece belirlenen %15 teminat oranının ise, alacaklının hak arama özgürlüğünü engellemeyi önleyecek ve borçlunun haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğrayabileceği zararı tazmin edecek şekilde, taraflar arasındaki menfaat dengesi gözetilerek verilmiş olduğu, bu nedenle borçlunun teminat yönünden itirazının da yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, itiraz eden davalı vekilinin istinaf sebeplerinin ise yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2022 tarih ve 2022/… esas sayılı ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcının peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran itiraz eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin itiraz eden üzerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 12/10/2022

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır