Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1139 E. 2022/1242 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1139
KARAR NO : 2022/1242
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2022
NUMARASI : 2022/… Esas, Ara Karar

DAVACI : …GÜMRÜK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ LTD ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …, …
DAVALI : … -…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâlet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
YAZIM TARİHİ : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… esas sayılı dosyasından verilen 25/01/2022 tarihli ara kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin gümrük müşavirlik hizmeti verdiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında vekalet sözleşmesi yapıldığını, vekaletname gereği davalı şirketin Gümrük Müdürlüğü nezdindeki tüm gümrük işlemleri, yatırılması gereken harçlar ve gümrükleme hizmetlerinin müvekkili şirket tarafından gerçekleştiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete ait malların gerekli gümrükleme işlemlerini tamamladığı, her türlü masrafları, harç ve ödemeleri de davalı şirket adına ödediğini, bu hususun faturalar, cari hesap ekstreleri, dekont ve makbuzlar ile de anlaşılacağını, davalı tarafından müvekkilinin gümrükleme işlemi neticesinde hak kazandığı hizmet bedelini ödemediğini, davalı şirket adına yapılan masrafların dahi ödenmediğini, taraflar arasında cari hesaba göre tutulan ticari defter ve belgelere göre müvekkili davalı şirketten toplamda 309.963,22.TL alacaklı olduğunu, alacağına istinaden davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalı şirketin aktif ticaretine başka şirketler üzerinden devam ettiğini, alacaklılarından mal kaçırmak için konkordato ve iflas yoluna başvurduğunu ancak taleplerinin reddedildiğini, davalının alacaklılarına karşı yükümlülüklerini ertelemek, vadesi gelen ödemeler konusunda zaman kazanmak amacıyla cari hesap ile ortada olan ticari alacağı ödememek için icra takibine itiraz ettiğini, davalı şirketin malvarlıklarını üçüncü kişilere devretme, şirketin maddi değerlerini elden çıkarma ve alacaklıları zarara uğratmak amacıyla girişimlerde bulunduğunun anlaşıldığını, dava neticesinde alacaklarının tahsil kabiliyetinin ortadan kaldırılmasını önlemek amacıyla teminatsız olarak mahkeme aksi kanaatte ise makul bir teminat karşılığında davalı şirket adına kayıtlı araç ve taşınmazlara, banka hesaplarına ihtiyati haciz şerhi işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nin 25/01/2022 tarihli ara kararında özetle; mevcut dosya kapsamına göre yaklaşık ispat şartının sağlanmadığı, davacının iddialarının yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz verilebilmesi şartları sağlanmadığından yine dosya kapsamına göre borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğunu dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmadığından İİK 257/2. maddesi uyarınca da ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı verilmesi için kesin ispatın aranmaması gerektiğini, yaklaşık ispatın bulunmasının ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli kabul edileceğini, müvekkili şirketin alacağına kanaat getirecek belgelerin ve diğer evrakların sunulduğunu, davalının itirazının icra takibini uzatmak ve alacağın tahsilini geciktirmek olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle vekalet sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olup, istinaf konusu uyuşmazlık ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı tarafça itirazın iptali davasında, ihtiyati haciz talep edildiği, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verildiği ve işbu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati haciz, İİK’nin 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İİK’nin 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgâhının bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı da ihtiyatî haciz istenebileceği,” ” 258. maddesinde; “Alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının kanun yoluna başvurabileceği,” hükmüne yer verilmiş, 265.maddesinde ise ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve kanun yollarına başvuru düzenlenmiştir.
İİK’nin 257. maddesinde hem vadesi gelmiş hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Muaccel alacaklar için alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması, müeccel (vadesi gelmemiş) alacaklar yönünden ise, borçlunun belli bir adresinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemlerde bulunması koşullarının varlığı halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği öngörülmüştür.
Davacı taraf davada, davalı şirketin gümrük işlemlerini yaptığını, bu nedenle davalıdan 309.963,22.TL alacak bulunduğunu, bunun cari hesap ekstresi, faturalar, dekontlar, harç ve gümrük bedellerinden anlaşıldığını belirterek ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ise de, somut olayda ihtiyati haciz talep eden davacının karşı taraftan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, dayanılan deliller dikkate alındığında ihtiyati haciz için bu aşamada aranan yaklaşık ispat şartının somut olayda gerçekleşmediği gibi, borçlunun belli bir adresinin bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemlerde bulunması koşullarının gerçekleştiğine dair somut bir delil de bulunmadığından ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kararının yerinde olduğu, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ret kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)- İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… esas sayılı dosyasından verilen 25/01/2022 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından peşin olarak alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nin 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 03/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır