Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1106 E. 2022/1149 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1106 – 2022/1149
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1106
KARAR NO : 2022/1149
KARAR TARİHİ : 14/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2022
NUMARASI : 2021/… ESAS
DAVACI : … GIDA İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : HASIMSIZ
DAVANIN KONUSU : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/01/2022 tarih ve 2021/… esas sayılı ara kararı dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

DAVACI VEKİLİNİN İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili şirketin 1945 yılında kurulmuş olduğunu, bünyesinde birçok ürün markası ve ISO belgesi bulundurduğunu, ülkemizde ve dünyada yaşanan ve varyantları halen devam etmekte olan Covid-19 salgını, küresel gıda arzının azalması, arz-talep dengesinin bozulması ve özellikle yurt dışı alacaklarının tahsil edememesi nedeniyle, kredi ve diğer borçlarının katlanarak büyümesi sonucunda ekonomik dar boğaza girdiğini, müvekkilinin aktif varlıklarının üzerinde olan borçlarını ödeyemez duruma düştüğünden bütün alacaklarına eşit davranılmasını sağlayabilmek amacıyla doğrudan doğruya iflasını isteme kararı alındığını, pasif varlıkları aktif varlıklarının üzerine çıkmış bulunan ve borçlarını ödemeyecek durumda olan müvekkilin iflasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 07/01/2022 havale tarihli dilekçesi ile, İİK’nın 159.maddesi uyarınca borçlu olan davacı şirket aleyhine icra takibine başvurmuş bulunan alacaklılar lehine fakat takibe başvurmayan alacaklılar aleyhine sonuç doğurabilecek şekilde devam ettirilen icra takiplerinin teminata bağlanmasını icra satış işlemlerinin tedbiren durdurulması gibi muhafaza tedbirlerine hükmedilmesini ve müvekkili şirketin haczedilen mallarının alacaklılar tarafından muhafaza alıntına alınmamasına tedbiren karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen 10/01/2022 tarihli ara karar ile;” Davanın İİK 178. Maddesine dayalı borçlunun aciz halinde olduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını istemesine yönelik olduğu, bu madde kapsamında tedbir ve muhafaza tedbirlerine ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığı, davacı vekilinin uygulanmasını istediği İİK 159. Maddesinin iflas yoluyla yapılan takiplerde borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilmemiş olduğu hallerde alacaklının talebi üzerine uygulanması gereken madde olup, olayımızda uygulanma yeri olmadığı, davanın mahiyeti itibariyle davacının tedbir taleplerinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; ilk derece mahkemesi tarafından somut durumda İİK 178.madde hükmü doğrultusunda aciz nedenine dayalı iflas talep edildiğini, İİK 159. Maddenin iş bu dosyada uygulama alanı bulmayacağı gerekçesiyle tedbir taleplerinin reddine kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK’nın usul başlıklı 181. madde hükmüne göre, 159,160,164,165 ve 166 ıncı maddeler bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflaslarla da tatbik olunacağından, 159. maddenin somut olayda uygulama alanı bulacağının yasal hükümler ile sabit olduğundan ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan dilekçeleri ve dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, borca batık olduğunu iddia eden borçlu şirket tarafından İİK’nun 178.maddesine dayanılarak açılan iflas davası olup, istinafa konu olan uyuşmazlık, davacı tarafından hakkında başlatılan icra takiplerinin teminata bağlanması, satış işlemlerinin durdurulması, muhafaza tedbirlerine hükmedilmesi ve haczedilen malların alacaklılar tarafından muhafaza altına alınmasının önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması talebine yöneliktir.
İlk Derece Mahkemesince verilen 10/01/2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunun 178.maddesine göre, iflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu şirketin doğrudan iflasının istenmesi halinde, yargılama usulüne ve tedbirlere ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamakla birlikte, alacaklılar tarafından istenen iflasa ve tedbirlere ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanması gerekmektedir.
Buna göre, mahkemece, İİK’nun 159. maddesindeki “İflas talebi halinde mahkeme, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebilir.”düzenlemesine dayanarak tedbir kararı verilebilecektir.Ancak bu maddede verilen tedbirler borçlu şirketin malvarlığının muhafazası dolayısıyla alacaklıların menfaatinin korunmasına yönelik tedbirlerdir.
İİK’nun 193.maddesinde “İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur.” denilmekte olup,madde metninden anlaşıldığı üzere, düzenleme iflasın açılması kararı üzerine takiplerin durmasından bahsetmekte olup,yargılama aşamasındaki tedbirleri düzenlememektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacı şirket tarafından, İİK’nun 178.maddesi gereğince doğrudan iflas talebiyle açılan davada, alacaklılar tarafından istenen iflasa ve tedbirlere ilişkin hükümlerin İİK’nun 159.maddesi uyarınca kıyasen uygulanabileceği, ancak, İİK’nun 159.maddesindeki tedbirlerin, alacaklıyı korumaya yönelik olup, alacaklıların talebinin aksine, borçlunun talebi doğrultusunda alacaklılar aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmeyeceği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine ilişkin olarak verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin ise yerinde oladığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin İskenderun Ticaret Mahkemesi’nin 10/01/2022 tarih ve 2021/… esas sayılı ara kararına ilişkin yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin itiraz edenler üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-HMK. 333 maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5)-İnceleme duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 14/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Katip
¸e-imzalıdır