Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1082 E. 2022/1191 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1082
KARAR NO : 2022/1191
KARAR TARİHİ : 31/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2022
NUMARASI : 2021/… ESAS
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma veya Çıkarılmaya İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :…

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2022 tarih ve 2021/… Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, istinaf başvurusuna tabi bir karar olduğu, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının davalı firmada %10 pay sahibi kurucu ortak olduğunu, 2013 yılından itibaren genel kurul toplantılarının yapılmadığı, mevcut şirket müdürü … & Ekim 2020 ayından beri ulaşamadıkları, davalı şirketin 2015 yılı kayıtlarının vergi incelemesi neticesinde hatalı sevk ve idaresi neticesinde cezai işleme tabi tutulduğu belirtilerek davacının haklı sebepler ile şirket ortaklığından çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen 11/05/2022 tarihli talep dilekçesi ile; dava konusu şirketin %90 hissesi …, %10 hissesi davacı …’ya ait olup, 24/08/2017 tarihinden bu yana davacı … şirketi tek başına temsile yetkili Müdür, … ise Müdürler Kurulu Başkanı olarak yetkili ve görevli olduğunu, … yaklaşık bir buçuk yıldır yurtdışında bulunduğunu, haricen edindikleri bilgiye göre de davacı tarafından şirket malvarlıkları elden çıkartılarak, zimmetine geçirilmiş ve heba edilmiş ve ortaklıktan çıkma hususunda iş bu dava ikame edildiğini, ayrıca davacı şirket müdürü şirketin içini boşalttığını, şirket ile aynı adreste … Gıda Maddeleri Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. adı altında paravan bir şirket kurulmasını sağlandığını, şirketin tüm faaliyetlerini yeni kurulan bu şirket aracılığıyla sürdürdüğünü, davalı şirketin adresine giden tebligatları almayarak ve şirket ile ilgili yasal işlemleri yapmayarak şirketin zarara uğramasını, şirketin faaliyet belgesinin iptal edilmesini ve şirket aleyhine …-Mersin Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. tarafından şirket aleyhine Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dava dosyası ile tüzel kişilk perdesinin aralanması davası açılmasına neden olduğunu, ayrıca; davalı şirket aleyhine çok sayıda dava dosyası mevcut olup, tüm bu dava dosyalarının takibi ve dava ile ilgili gerekli işlemlerin yapılması hususunda davacı müdürlük yetkilerini kullanmamakta, şirketin zararına neden olabilecek işlemleri engelleyecek davranışı da gösterdiğini, ayrıca halen yurt dışında bulunan davalı şirket Müdürler Kurulu Başkanı … tarafından verilen vekaletname ve yetkiye istinaden Mersin 4.Noterliğinden keşide edilen 06/04/2022 Tarih ve … yevmiye no’lu ihtar ve azilname ile davalı şirket muhasebe/mali müşavir … azil edilerek; davacı şirket adına herhangi bir hizmet vermemesi, bu nedenle tarafında bulunan elektronik veya fiziki defter ve belgeler ile her türlü evrak ve dökümanı devir-teslim tutanağı ile tarafıma devir ve etmesi gerektiği ihtar edilmiş ise de, Mali Müşavir … tarafından Mersin 4.Noterliğinden keşide edilen 13.04.2022 tarih ve … yevmiye no’lu cevabi ihtarname ile davacı …’nın şirket müdürü sıfatıyla kendisine ihtar göndererek “mali müşavirlik fesih iradesini tanımadığı, mali müşavirlik hizmetini yapılan sözleşmeye göre devam edilmesini, şirkete ait elektronik ve fiziki defter ve belgeler ile her türlü evrak ve dökümanın uhdemizde tutulmasının istediğini” belirterek, şirket müdürleri arasında husumet bulunduğunu, konunun hukuki yoldan çözülmesine yönelik hareket etmeniz halinde, görevli ve yetkili kurum veya mahkemenin vereceği karar doğrultusunda hareket edileceğinin bildirildiğini, … bir yandan şirketin yönetimi ve idaresi bir yandan da şirket ile ilgili yapılması gereken zaruri, hayati işlemleri yapmamakta, bir yandan da bu işlemlerin yapılamaması, şirketin zarara uğraması için kasti olarak hareket ettiğini, zira, ortaklıktan ayrılmak isteyen biri neden hala şirketin tüm yetkilerini elinde bulundurup, bu yetkilerin hiçbirini kullanmayıp, başkasının da kullanmasına izin vermediğini, ayrıca işbu dava ve …-Mersin Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. tarafından şirket aleyhine açılan dava da çok açıkça gösterdiğini, şirket ortağı ve müdürü … ile şirket arasında çıkar-menfaat çatışması bulunduğunu, …’nın şirket yönetiminde bulunmasının şirkete zarar verdiği aşikar olup, ayrıca resmi makamlarca şirket aleyhine yapılan uygulama ve cezalarla da, şirket ortağı hakkındaki kötü niyet iddialarını doğruladığını, şirketin, ortaklıktan ayrılmak isteyen ve şirket ile çıkar çatışması yaşayan ortak tarafından yönetilmesi, daha doğrusu yönetilmeyip, yönetilmesine de müsaade edilmemesinin, gerek TTK. gerekse MK. hükümlerine aykırı bir durum olduğu düşüncesinde olduklarını, kayyum atanması talebinin başlıca sebepleri bunlar olup, ayrıca konu ile ilgili kanun maddeleri de açıkça bu durumun zaruretini işaret ettiğinden bahisle şirket ortaklığından ayrılmak isteyen, ancak kötüniyetle şirket faaliyetlerini engelleyen ve şirketi organsız hale getiren davacı …’nın şirketi temsil yetkisinin tedbiren önlenmesine ve şirketi temsil hususunda tedbiren kayyum atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2022 tarih ve 2021/… Esas sayılı ara kararı ile; Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, ticaret sicil müdürlüğünün yazı cevabı, açılan davanın niteliği ve şirket ortaklığından çıkma davası olması, davalı şirketin müdürlüğünün devamına ve müdürler kurulu başkanı olarak seçilen …’in müdür olarak yetkisinin devam etmesi, davalı şirketin %90 hissedarı olan davaya müdahale talebinde bulunarak daha sonra müdahale talebinden vazgeçen dava dışı ortak … tarafından TTK 618 ve 620 maddeleri uyarınca şirket ana sözleşmesini değiştirme ve müdür görevden alma yetkisine sahip olması imkanların bulunması dikkate alınarak davalı vekilinin yerinde görülmeyen tedbiren şirkete temsil kayyumu atanması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2022 tarih ve 2021/… Esas sayılı ara kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kaldırılması gerektiğini, şöyle ki, mahkemece her ne kadar ortak … tarafından TTK 618 ve 620 maddeleri uyarınca şirket ana sözleşmesini değiştirme ve müdür görevden alma yetkisine sahip olması imkanların bulunması nedeniyle talebimizin reddine karar verilmiş ise de; davaya cevap ve 11/05/2022 tarihli dilekçede de açıklandığı üzere; dava konusu şirketin %90 hissesi …, %10 hissesi davacı …’ya ait olup; 24/08/2017 tarihinden bu yana davacı … şirketi tek başına temsile yetkili Müdür, … ise Müdürler Kurulu Başkanı olarak yetkili ve görevli ise de; … yaklaşık 1,5 yıldır yurtdışında bulunduğunu bu nedenle şirket ortaklarından … müdürler kurulu başkanı olarak yetkilerini kullanarak gerekli tedbirleri almasının fiziki olanağı mevcut olmadığını, mahkemenin gerekçesinin dosya kapsamına uygun olmadığını, diğer yandan; TTK.’nun 630/1 maddesine göre ” (1) Genel kurul, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir….” ise de şirket defter ve belgeleri Mali Müşavir …’de olup; Mali Müşavire keşide edilen ihtarnameye Mali Müşavir … tarafından Mersin 4.Noterliğinden keşide edilen 13.04.2022 tarih ve … yevmiye no’lu cevabi ihtarname ile davacı …’nın şirket müdürü sıfatıyla kendisine ihtar göndererek “mali müşavirlik fesih iradesini tanımadığı, mali müşavirlik hizmetini yapılan sözleşmeye göre devam edilmesini, şirkete ait elektronik ve fiziki defter ve belgeler ile her türlü evrak ve dökümanın uhdemizde tutulmasının istediğini” belirterek, şirket müdürleri arasında husumet bulunduğunu, konunun hukuki yoldan çözülmesine yönelik hareket etmeniz halinde, görevli ve yetkili kurum veya mahkemenin vereceği karar doğrultusunda hareket edileceğinin kendilerine bildirilerek defter ve belgeleri vermekten imtina edildiğini bu nedenle genel kurul kararı alınarak, genel kurulun toplanmasının imkansız hale getirildiğini, ayrıca TTK.’nun 620/2 maddesine göre ” (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.” hükmüne havi olup; talep dilekçesinde ayrıntıları ile açıklandığı üzere; yasanın 620/2 maddesinin koşullarının oluştuğunu, bu nedenlerle mahkeme gerekçesinin yasal düzenlemeye uygun olmadığını usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak taleplerin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma veya Çıkarılmaya İlişkin) davası olup, istinafa konu uyuşmazlık ise tedbiren şirkete temsil kayyumu atanması talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı şirketin kurucu ortağı genel kurul toplantılarının yapılmadığını, davacının şirketin iç işleyişi ile ilgili diğer ortaktan bilgi almadığını, kar payı dağıtılmadığını, taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğinden bahisle davacının şirketten çıkmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davacının temsil yetkisinin kaldırılarak şirkete kayyım tayini talep ettiği ve ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinden şirketin iki ortağının bulunduğu, davacı ve davalı şirketin diğer ortağı …’in münferiden şirketi temsile yetkili oldukları, şirketin organsız kalmadığı, asıl olan şirketin yetkili organları eliyle idaresi olduğu gibi davacı ortağın temsil yetkisinin sınırlandırılmasını gerektiren yaklaşık ispat şartının da bulunmadığı anlaşılarak ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından HMK’nın 353/1-b-1 md. gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2022 tarih ve 2021/… Esas sayılı ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 31/10/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır