Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2022/1032 E. 2022/1263 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1032 – 2022/1263
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1032
KARAR NO : 2022/1263
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2022
NUMARASI : 2022/… Esas, Ara Karar

DAVACI : … İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -…BAKIM YÖNETİM HİZMETLERİ İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – .
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2 -… … TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİ
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
YAZIM TARİHİ : …

… …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… esas sayılı dosyasından verilen 22/03/2022 tarihli ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı kooperatif arasında … … Mahallesi’ndeki tarım arazilerinin sulanabilmesi amacı ile … çayından borulama yöntemi ile su getirme projesinin imzalandığını, sözleşmenin müvekkili tarafından imzalanmasının temel nedeninin davalı kooperatifin Tarım Bakanlığı’nın logosunu kullanması ve yine Tarım Bakanlığı’na bağlı bir devlet dairesi algısı yaratması olduğunu, imzalanan sözleşmeye istinaden müvekkili tarafından davalı kooperatif başkanına 50.000,00 Dolar nakit, birer milyon Türk Lirası değerinde toplamda 2.000.000,00.TL’lik teminat çekleri teslim edildiğini, imzalanan düzmece sözleşmenin yaklaşık bedelinin 49.000.000,00.TL olarak tahmin edildiğini, müvekkili şirketin sözleşme ile üzerine düşer yükümlüğü yerine getirdiğini ancak karşı tarafın proje onayı almadan teminat olarak verilen çekleri iki defa takasa sunduğunu ve sonrasında da takibe ve davaya konu çeki yazdırdığını, çekin tüm çabalara rağmen karşılıksızdır işlemi görmesi üzerine tedirgin olan müvekkili firmanın yaptığı araştırma neticesinde … isimli kişinin liderliğinde organize suç örgütünün kurulduğunu ve ağına düştüğünü öğrendiğini, bu kişinin …, …, … ve … ilçesinde bir çok kez sahtecilik, dolandırıcılık gibi suçlardan ötürü soruşturma geçirip hüküm giydiğini belirterek müvekkilinin icra takibine konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini ve ayrıca öncelikle teminatsız olmaz ise teminat karşılığı tedbir uygulanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN ARA KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nin 22/03/2022 tarihli tensip ara kararında özetle; davacı vekili tarafından icra takibinden sonra talepte bulunulduğu, İİK’nun 72/3. maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edildiği, mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi gerektiği, gerek davadan önce gerekse dava sırasındaki geçici hukukî korumalar, kişilerin haklarının korunması bakımından ve özellikle hak arama hürriyetinin etkin olarak gerçekleşmesi bakımından hayati bir öneme sahip olduğunu, herhangi bir hakkın Anayasa ile güvence altına alınmış olmasının yeterli olmadığını, bunun yanında bu hakların zarar görmemesinin, etkin kullanılmasının ve kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılmasının da gerektiğini, ilk yöntemlerden birisi olan ihtiyatî tedbir kararının mağduriyetlere sebebiyet vermemek ve telafisi güç zararlara yol açmamak adına uygulanması gerektiğini, ihtiyati tedbir kararına hükmedebilmenin tüm şartlarının davada mevcut olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise, ilk derece mahkemesinin 22/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince 22/03/2022 tarihli ara kararı ile takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, işbu ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nin 72/3. fıkrasına göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Öte yandan takibe konu kambiyo senedinin soyut iddialarla sahteliğinin veya başka bir nedenle geçersiz olduğunun iddia edilmesi, HMK’nin 209. maddesi ve HMK’nin 389 vd.maddeleri uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz.
Somut olayda, davacı tarafça ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulması talep edilmiş ise de, İİK’nin 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibin tedbiren durdurulmasının mümkün olmadığı, davacı tarafça davaya ve takibe konu çekteki keşideci imzasına yönelik bir itiraz bulunmadığı, dava dilekçesinde belirtilen iddialara yönelik mevcut dosya kapsamında HMK’nin 389 vd. maddesince gerekli yaklaşık ispat düzeyinde bir delil veya mahkeme kararı sunulmadığından ilk derece mahkemesince takibin durdurulması talebinin reddine dair verilen ara kararda usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
…)-… …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… esas sayılı dosyasından verilen 22/03/2022 tarihli ara kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/…-b…. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/… maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesi’nce İADESİNE,
…)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/…-b-… maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nin 362/…-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 08/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır