Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/90 E. 2023/876 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/90
KARAR NO : 2023/876
KARAR TARİHİ : 25/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
NUMARASI : 2018/869 Esas, 2020/539 Karar

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. …, [16421-24664-40660] UETS
Av. …, Kerim Bey Köşkü- Göztepe Mah. Tanzimat Sok. No: 63/1 34000 Kadıköy/ İSTANBUL
DAVALI : … – Çilek Mah. 6355 Sokak No:183 Merkez/ MERSİN
VEKİLİ : Av. …, Bahçeler Cad. Köseoğlu Apt. Kat:6 Daire:12 Akdeniz/ MERSİN
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
YAZIM TARİHİ : 25/10/2023

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/869 Esas ve 2020/539 Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari münasebet dolayısıyla cari hesap ilişkisi kapsamında doğan alacağa istinaden İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya ile takip başlatılmış olduğunu, davalının yetki itirazı üzerine daha sonra yetkili İcra Müdürlüğü olan Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine icra takibine devam edildiğini, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olup davalı tarafından sadır itirazlar sebebiyle de itirazın iptali davasını ikame etme zaruriyeti hasıl olduğunu, müvekkilinin şirketi ile davalı arasında süre gelen satış kaynaklı ticari ilişki çerçevesinde 01/01/2015 tarihi itibari ile başlayan karşılıklı palet satış ve satın alma ticari faaliyetlerinin 30/09/2017 tarihi itibari ile sona ermiş olduğunu, ticari ilişki süresi içerisinde davalıya 30.536 adet palet satışı gerçekleştirilmiş ve paletlerin davalı tarafından belirtilen adreslere teslim edilmiş olduğunu, bu hizmetin karşılığı olarak da davalıdan 11.472 adet palet satın alınmış olduğunu, palet satışlarından değeri 80.804,04.TL olan 11.413 adet paletin müvekkili şirketine karşı fatura edilmiş olmasına rağmen müvekkiline paletlerin teslim edilmemiş olduğundan söz konusu paletlere ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından iade faturası kesilmiş olduğunu, bu nedenle iade faturasının kabulü ile vadesi geçmiş olmasına rağmen davalı tarafından ödenmemiş olan 93.452,68.TL borcun ödenmesi için davalıya karşı Beyoğlu 13. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve 07/05/2018 tarihli ihtarnamesinin keşide edilmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından keşide edilen ihtarnameye rağmen davalınıh cari hesaptan kaynaklı borcunu ödemediğini, müvekkili şirketinin davalıya palet satmakta bunları fiziken davalıya teslim etmekte ve anlaşılan fiyat üzerinden davalıya fatura etmekte olduğunu, müvekkilinin şirketine fatura edilen paletlerin davalı tarafından kendi müşterilerine gönderilmekte ve gönderilen miktar kadar anlaşılan fiyat üzerinden müvekkili şirketine karşı tekrar fatura kesilmekte olduğunu, paletlerin ilgili satış noktalarından toplanabilmesi için davalı tarafından paletlerin nerede olduğu bilgisinin müvekkili şirketine iletilmesi gerekmekte olduğunu, müvekkili şirket ile olan ticari ilişkinin sona ermesinden bahisle bu bilgilerin müvekkili şirkete iletilmemiş olduğunu, bu sebeple müvekkilinin şirketine karşı satışı gerçekleştirilmiş gibi gösterilerek fatura edilen paletlerin müvekkili şirketi teslim edilmemiş olduğunu, davalının müvekkili şirket ile gerçekleştirdiği müzakerelerde müvekkili şirket tarafından davalıya karşı kesilen faturalar için iade faturası kesilmiş olduğunu iddia etmiş ise de yapılan kontroller neticesinde müvekkili şirkete karşı tebliğ edilen herhangi bir iade faturası bulunmadığının tespit edildiğini, davalı tarafından yapılan borca itirazın haksız ve kötü niyetli ve yalnızca takibi durdurmaya yönelik olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu belirterek davalının Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte takibin devamına, davalının itirazı likit alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik ve tamamen kötü niyetli olmakla birlikte alacağın %20’de aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği alacakları kabul etmemekle birlikte bu alacakların zamanaşımına uğramış olduğunu, bu nedenle açılan davanın reddi gerektiğini, yine davanın husumet yönünden de reddi gerekmekte olduğunu, zira müvekkili firmanın adının Mersin … Tar. Ür. A.Ş. iken davacı tarafın davasını Mersin … Tar. Ürünl. San. Ltd. Şti.’ne yönlendirmiş olduğunu, bu nedenle açılan davanın husumet yönünden de reddi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında ticari işlemler olup bu işlemlerin kaynağı bir sözleşme olduğunu, bu sözleşme gereği davacı geri dönüşüm şirketi müvekkilinin adına kullanılmış paletleri firmalardan toplayacak bu topladığı paletlerin sayısı hakkında müvekkili firmaya bilgi verecek ve borç bakiyesinden düşüm yapılacak olduğunu, davacı firmanın topladığı paletlerin sayısı ve bedelleri hakkında müvekkili firmaya bilgi vermediğini, bu nedenle de alacak hesaplarının uyuşmamaya başladığını, paletleri teslim eden firmaların davacı tarafa palet teslim ettikleri bilgisini vermelerine rağmen davacı tarafın bu teslimatları inkar etmekte olduğunu, bu nedenle kötü niyetli olarak haksız kazanç sağlamaya yönelik hareket ettiklerinin anlaşıldığını, davacının teslim ettiğini iddia ettiği paletlerin teslim edilmemiş olup bu teslimlere ilişkin bir teslim tutanağının da bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın teslim etmediği paletlerin parasını tahsil etmek amacı ile fatura kesip müvekkiline göndermiş olsa da bu faturaların kabul edilmemiş ve süresinde iade edilmiş olduğunu, davacının teslim aldığı paletlerin bilgisinin taraflarına paylaşılmadığını, tespit edip faturalandırdıkları paletlerin ise faturalarını kabul etmemiş olduğunu belirterek, üst ve sair haklarının saklı kalması kaydıyla açılan davanın öncelikle usulden reddini, bu aşamada usulden reddine karar verilmeyecek ise delillerinin toplanmasını ve ardından da açılan davanın esastan reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; davacı ve davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre; tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, usulüne uygun tutulan defterlerin sahibi lehine ve aleyhine delil olabileceği, davacının defterlerine göre davacının alacağının 93.452,68.TL, davalının defterlerine göre ise davacının alacağının 12.648,64.TL olduğu, taraf defterleri arasındaki uyumsuzluğun davacının kestiği 80.804,04.TL bedelli faturadan kaynaklandığı, davacının, davalının kestiği 80.804,04.TL bedelli faturasını defterine kaydetmiş ve yasal süresi geçtikten sonra iade faturası düzenlemiş olduğu, faturaya yasal süresi içerisinde itiraz edilmediği takdirde malın veya hizmetin teslim alındığının kabul edileceği, ispat yükünün artık malı teslim almadığını iddia eden tarafa geçtiği, davacının iade faturası düzenlediği paletleri teslim almadığını ispatlayamadığı, dolayısıyla davacının 80.804,04.TL bedelli faturadan dolayı alacaklı olduğunu ispatlayamadığı gerekçesi ile davacının davasının bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabulüne ve takibin devamına, alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ticari faiz oranın uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından eksik inceleme ile tesis edilen kararın hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davalının ticari defter ve kayıtlarına işlemiş olduğu faturaları usul ve yasaya uygun şekilde müvekkili şirkete tebliğ ettiğini ispatlayamadığını, hiçbir şekilde aksini kabul anlamına gelmemekle birlikte olayda usul ve yasaya uygun bir şekilde faturanın düzenlenmediğini, ispat yükünün davalı tarafa ait olduğunu, faturaya süresi içerisinde itiraz edilmemiş olmasının fatura içeriğinin kabulü anlamına gelmediğini, mahkeme tarafından davalıya kesin süre verilerek ticari defter ve kayıtlarına işlediği faturaların içeriklerine yönelik belgeleri dosyaya sunmasının istenilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, açık hesap ve faturadan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalıya palet satışı yapıldığı, ancak, davalı tarafından 11.413 adet palete ilişkin davacıya teslimat yapılmadığı ve fatura bedelinin ödenmediği, bu hususta başlatılan icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu iddia edilmiş, davalı ise, 11.413 adet paletin kendilerine teslim edilmediğini ve buna ilişkin iade faturası düzenlendiğini, iade faturasına itiraz edilmediğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Mersin 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibine başlandığı, takibin dayanağının cari hesap alacağı olarak belirtildiği, takipte 93.452,00.TL asıl alacak ve 1.747,44.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 95.200,12.TL alacak talep edildiği, davalı tarafından süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Faturaya dayalı itirazın iptali davasında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı, alacağa konu mal ve hizmeti davalıya teslim ettiğini ve alacağa hak kazandığını yazılı deliller ile ispatlamak zorundadır. Faturada yazılı mal ve hizmetin teslim edildiğinin ispatı halinde, borcun ödendiğini ispat yükü ise davalıdadır.
Somut olayda, taraflar arasında 01/01/2015-30/09/2017 tarihleri arasında süregelen palet satışından kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, iddiaya göre davacı tarafından davalıya fatura karşılığı palet satışı yapıldığı ve malların teslim edildiği, davalının da iş bu paletleri kendi müşterilerine gönderdiği ve gönderilen miktar kadar anlaşılan fiyat üzerinden davacı şirkete tekrar fatura düzenlendiği, davacı tarafından ilgili satış noktalarından paletlerin toplandığı, davacı tarafından süregelen alım-satım ilişkisi nedeniyle ödenmeyen bakiye 93.452,68.TL alacağın tahsili için Beyoğlu 13. Noterliği’nin 07/05/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, davalı tarafından iş bu ihtara karşı Mersin Noterliği’nin 11.05.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinin keşide edildiği, akabinde davacı tarafından yine Beyoğlu 13. Noterliği’nin 29/05/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve defterlerin sahibi lehine ve aleyhine delil olabilecek nitelikte olduğu, davacının defterlerine göre davacının alacağının 93.452,68.TL olduğu, davalının defterlerine göre ise davacının alacağının 12.648,64.TL olduğu, taraf defterleri arasındaki uyumsuzluğun davalının düzenlediği 06/09/2017 tarihli, … seri numaralı ve 80.804,04.TL bedelli iade faturasından kaynaklandığı, davacının, davalı tarafından düzenlenen iş bu iade faturasını teslim alarak 06/09/2017 tarihinde muavin defterlerine “mahsup” adı altında işlediği, ancak yasal 8 günlük süre içerisinde fatura içeriğine itiraz etmediği, kural olarak teslim alınan faturaya karşı yasal süresi içerisinde itiraz edilmediği takdirde fatura içeriği mal veya hizmetin teslim alındığının kabul edileceği, yasal süre geçtikten ve iade faturası deftere işlendikten 45 gün sonra davacı tarafından 21/10/2017 tarihli,… seri numaralı ve 80.804,04.TL bedelli iade faturasının düzenlendiği, davacının, davalı tarafından düzenlenen ve teslim aldığı iade faturasını düzenlediği tarihte yukarıda belirtilen mahsup işleminden sonra davalıdan olan alacağının 12.648,64.TL olarak göründüğü, davalı defterlerine göre de davacının alacaklı olduğu miktarın bu miktar olduğu, neticede davacı tarafın davalı tarafından düzenlenen iade faturasını teslim alıp defterlerine işlediği ve yasal süresi geçtikten sonra iade faturası düzenlediği, bu haliyle davacının davalıdan olan alacağının 03/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen ve mahkemenin de kabulünde olan 12.648,64.TL olduğu, bu nedenle, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi’nin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.25/10/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır