Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/621 E. 2021/1521 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/621 – 2021/1521
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/621
KARAR NO : 2021/1521
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :……
ÜYE :…..
ÜYE :…..
KATİP :…….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : …..

DAVACI-KARŞI DAVALI : 1 -….
VEKİLİ : Av….
DAVALI-KARŞI DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av…
Av…..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali -Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
YAZIM TARİHİ :….

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/01/2021 tarih, ….. Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı-karşı dava davalısı vekili birleşen dosyanın dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı arasında, davalıya ait Adana ili, Yüreğir ilçesi, ….. Mahallesi’nde bulunan maden işletme tesisinin tüm müştemilatı, arsaları,… Sicil nolu maden işletme ruhsatı ile beraber davacıya satışı konusunda 02/09/2019 tarihinde sözleşmenin tanzim ve imza edildiğini, taraflar arasında maden ruhsatının devri gerçekleşene dek belirtilen maden ocağının davacı müvekkili tarafından işletilebilmesi amacıyla aynı tarihte bir sözleşmenin daha akdedildiğini, davalı tarafından sözleşmelerden kaynaklanan edimlerinin gereği gibi yerine getirmediğini, müvekkili tarafından vadesi gelen tüm ödemelerin yapıldığını, vermesi gereken maldan daha fazlasını teminat istemeden verdiğini, maden ruhsatının devri için bakanlığa birlikte müracaat edildiğini, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün incelemeyi tamamlayarak devre onay verdiğini, ancak davalının ruhsat devrinden vazgeçerek sözleşmeyi feshettiğini, sözleşme konusu ruhsatı 3. kişilere devretme hazırlığında bulunduğunu, ayrıca Adana 1. ATM’nin ….. esas sayılı dosyasında konkordato talep ettiğini belirterek 02/09/2019 tarihli sözleşmenin davalı tarafından feshinin geçersizliğine, …. sicil numaralı maden ruhsatının davacıya devrine, teminat aranmaksızın yada taktir edilecek teminat mukabilinde maden ruhsatının siciline ihtiyati haciz şerhi işlenmesini, bu mümkün olmadığı takdirde kötü niyetli olarak 3. şahıslara devir, temlik, satış ve tescilinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi 08/01/2021 tarihli ara kararında özetle; birleşen davanın konusunun herhangi bir alacak olmadığı, İİK’nun 257. maddesi gereğince, para borçları için ihtiyati haciz kararı verilebileceği, diğer taraftan maden ruhsatlarının devri için kanun ve yönetmelikte getirilen şartlar, sözleşmenin feshi için karşı tarafa gönderilen irade beyanın hukuki sonuçları, 02/09/2019 tarihli sözleşme ile taraflara yüklenen edimlerin yerine getirilmesi konusunda her iki tarafın da dava açması ve alacak talebinde bulunması, birleşen dosyanın dava dilekçesinin ekinde herhangi bir belge ibraz edilmemesi, asıl dosyada bulunan belgelerin ise HMK’nın 390/3 md. kapsamında yaklaşık ispat düzeyinde birleşen davadaki talep için yeterli görülmemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı karşı davalı istinaf dilekçesinde özetle; belgelerin UYAP sistemi üzerinden dosyaya ibraz edildiğini, maden ruhsatının devrinin şekle tabi olmasının, hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine engel bir durum olmadığını, ilgili mevzuat düzenlemelerinde de ihtiyati tedbir verilmesini engeller bir madde bulunmadığını, davalı şirketin dava konusu maden ruhsatını 3. şahıslara satmak için çaba gösterdiğini, hatta konkordato dosyasına sunduğu projesinde dava konusu maden ruhsatının 3. Şahıslara devri yolu ile kaynak yaratılacağının belirtildiği, davalının bizzat faturasını kestiği maden ruhsatının devrinden vazgeçtiğini iddia ederek kötü niyetli bir şekilde müvekkili şirkete yaptırmış olduğu ödemelerin üzerine yattığını, davalının tek mal varlığı olan maden ruhsatları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin borca batık olduğunu, bahse konu maden ruhsatı dışında başkaca mal varlığının bulunmadığını, konkordato başvurusunda bulunarak alacağa kovuşmasının da geciktirme niyetinde olduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz talebininde kabulüne karar verilmesi gerektiğini, istinaf talebinin kabulü ile ……. sicil numaralı maden ruhsatının siciline ihtiyati haciz şerhi işlenmesine, ihtiyati haciz şerhi işlenmesinin mümkün olmaması halinde üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, takip dosyası, sözleşme ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Birleşen davanın taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshinin geçersizliği talebine ilişkin olup istinafa konu uyuşmazlık mahkemece verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
1-İhtiyati tedbir talebi yönünden;
Geçici hukuki koruma türlerinden olan İhtiyati Tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 390. maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 17/10/2019 tarih ve 2019/2981 E., 2019/4812 K. sayılı kararı)
Somut olayda davacı tarafça sözleşmenin feshinin geçersizliği talep edilmiş olup bu itibarla sözleşmenin feshinin geçerli olup olmadığı yargılamayı gerektirdiğinden yaklaşık ispat şartını yerine getirilmediği dolayısıyla ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı, bunun sonucu olarak mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının usul, yasa ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ilk derece mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2-İhtiyati haciz talebi yönünden;
İhtiyati haciz, İİK.’nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İİK.nun 257. Maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgâhının bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı da ihtiyatî haciz istenebileceği,” ” 258. Maddesinde; “Alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeğe mecbur olduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının kanun yoluna başvurabileceği,” hükmüne yer verilmiş, 265.maddesinde ise ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve kanun yollarına başvuru düzenlenmiştir.
İİK’nın 257. maddesinde hem vadesi gelmiş hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Muaccel alacaklar için alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması, müeccel (vadesi gelmemiş) alacaklar yönünden ise, borçlunun belli bir adresinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemlerde bulunması koşullarının varlığı halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği öngörülmüştür.
Somut dosyamızda, sözleşmenin feshinin geçersizliğinin talep edildiği, talep konusunun para alacağı olmadığı, 2004 Sayılı İİK’nun 257. Maddesinde belirtilen şartın yerine gelmediği dolayısıyla ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı, bunun sonucu olarak mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının usul, yasa ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı-karşı davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve 6100 sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 38. maddesi ile değişik 359/3 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. tarih, ….. esas sayılı ara kararına karşı davacı-karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30.TL karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı-karşı davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 22/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır