Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/597 E. 2021/1353 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/597
KARAR NO : 2021/1353
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2020
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : … -…
VASİ : … -…- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -…-.
VEKİLİ : Av. …- .
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : .

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, davalıya boş bir hatır senedi imzalayıp verdiğini, davalının bu senedi doldurarak aleyhine önce Mersin 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı aldırdığını, ardında da aleyhine Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takip sonucunu davacının adına kayıtlı taşınmazları icra yolu ile sattırdığını, davacının bu durumu algılayamadığını, en son büro olarak kullandığı taşınmazı sattırıp, icra memurlarının gelmesi üzerine davacının çocuklarının bu durumdan haberdar olduğunu, bunun üzerine davacı hakkında Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne vesayet davası açıldığını, icra takip dosyasına davacının eşi tarafından haricen ödeme yapıldığını, davalının icra takip dosyasında herhangi bir alacağının bulunmamasına rağmen mükerrer tahsilat yapma yoluna gittiğini, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek, davacı tarafça ödenen 107.000,00.TL’ nin 14/12/20105 olan ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte Mersin 8. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasındaki borçtan düşülmesi, davacının 107.000,00.TL’ nin 04/02/2015 ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, 18/02/2018 tarihli dilekçesi ile davanın türünün dilekçe içeriğine göre de aslında menfi tespit davası olduğunu bu şekilde kabulünü talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, davanın istirdat davası olarak değil Menfi Tespit davası olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacı adına başlatılan takibi Asliye Ticaret Mahkemesi’nden alınan ihtiyati haciz kararının olduğunu bu nedenle davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, dava dilekçesinde dava değerinin 10.000,00.TL olarak belirtilmesine rağmen sonuç bölümünde 107.000,00.TL kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istenildiğini, bu rakamın belirli bir rakam olduğunu, belirsiz alacak davası veya kısmi dava olarak açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, bu nedenle harç ikmalinin gerektiğini, şirketin birinci kurucusunun ortak davacı borçlu olduğunu, ikinci kurucunun ortak eşi … olmak üzere toplam 5 kurucu ortağın bulunduğunu, müvekkil …’ın da bu şirketin kurucu ortaklarından olduğunu, davacı borçlunun Gazipaşa İlçesinde hazineden 49 yıllığına yer kiralayıp tesis yapacağı vaadiyle müvekkilinden para aldığını ve şirketin hiçbir zaman faaliyete geçmediğini, davacı borçlunun da aldığı parayı iade amacıyla takibe konu senedi verdiğini, senetin bu nedenle nakit kaydı taşıdığını, senetin vadesinde ödenmemiş ve icraya verildiğini, davacı borçlunun Ankara Nöb. 5. İcra Müdürlüğü aracılığıyla borcu 20/01/2013 tarihinde nakten ve defaten ödeyeceğini taahhüt ettiğine dair belge gönderdiğini, Silifke İcra Müdürlüğü’nün … tal., Erdemli İcra Müdürlüğü’nün … tal. ve Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün … tal. sayılı dosyalarından satışlar yapıldığını, davacı-borçlunun haricen kendi rızası ile 107.000,00.TL ödediğini, davacı borçlunun aklının başında olduğunun açık olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; “Davacı, davalıya bono imzalayarak verdiği, vade tarihi geldiğinde davacının bonoyu ödememesi üzerine davalının bonoyu icra takibine koyduğu, davacının, borcuna mahsuben haricen 15/12/2015 tarihinde davalıya 107.000,00.TL ödeme yaptığı ve karşılığında makbuz aldığı, davalı bu ödemeyi icra dosyasına bildirerek davacının borcundan düşmediği, bunun üzerine davacının 16/02/2018 tarihinde işbu menfi tespit davasını açtığı, dava açıldıktan sonra davalı alacaklı vekilinin 02/03/2018 tarihinde haricen almış olduğu 107.000,00.TL’yi icra dosyasına bildirerek alacağından mahsubunu talep ettiği, bu durumda davanın konusuz kaldığı, konusuz kalan dava hakkında talep gibi karar verilmesine yer olmadığına, davalının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine ve davalı dava tarihi itibariyle dava açılmasına sebebiyet verdiğinden davacı aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine, ön inceleme duruşması öncesinde dava konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davacının dava dilekçesinde 107.000,00.TL ödediğine dair makbuz beyan ettiği halde dosya içinde böyle bir makbuzun olmadığını, makbuzun davacının eşi tarafından müvekkillerine Mersin İş Bankası Merkez şubesine 14/12/2015 tarihinde gönderildiğini, havale miktarının 107.000,00.TL değil 120.000,00.TL olduğunu, makbuzun ibraz edilmediğinden makbuz hakkında beyanda bulunup delil göstermelerinin engellendiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinin sonuç kısmında talebinin açık ve net olmadığını, davacıya sonuç kısmını açıklaması için 2 haftalık süre verildiğini, mahkemenin bu kararına karşı, davacı tarafça ödenen 107.000,00.TL’sının ödeme tarihi itibariyle Mersin 8.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki borçtan faiziyle birlikte düşürülmesi olarak davacının açıklama yaptığını, daha sonra da ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığını ileri sürerek iyi niyetli olduğunu beyan ettiğini ve lehine Avukatlık ücreti takdirini istediğini, davacının bunu hak etmediğini, mahkemenin incelemediği bir diğer konunun da vasi davada davacı yerine kaim olduğu halde karar, taraf ehliyeti olmayan vesayat altına alınan adına düzenlendiğini, ancak davacı vekilinin talebi üzerine bu husus mahkemece tashih şerhi ile karardan 2 ay kadar sonra ayrı bir ek kararla düzeltildiğini, mahkeme kararında dava açılmamış sayılmasına karar verildiğini, mahkeme kararında müddeabihi göz önüne alınmadığını, dava açılışında müddeabih 10.000,00.TL olduğunu, 10.000,00.TL dava değeri için hesaplanacak Avukatlık ücreti 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesini göre maktu ücretin altında kaldığından 2020 yılının maktu ücretinin tarifenin 6.maddesine göre yarısına hükmedilmesi gerekirken kararda hükmedilen avukatlık ücreti doğru olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, Mersin 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … d.iş. esas sayılı dosyası, Mersin 8.İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, İİK.nun 72 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı tarafından, davalının Mersin 8.İcra Müdürlüğü’ne ait … sayılı dosyada, 300.000,00.TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığı, takibin devamı sırasında davalının vekiline 14/12/2015 tarihinde 107.000,00.TL haricen ödeme yapıldığı, ancak, yapılan bu ödemenin icra dosyasına bildirilmeyerek, mükerrir tahsilat yapılmaya çalışıldığı belirtilerek, davalıya yapılan bu ödemenin, icra dosyası kapsamındaki borçtan düşülerek, 107.000,00.TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiş, davalı ise, ödenen borç için menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın, konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının kötü niyet tazminatına yönelik talebinin reddine ve davacı yararına hükmedilen yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. Maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesi ile Mersin 8.İcra Müdürlüğü’ne ait … sayılı dosyada başlatılan takip nedeniyle davalıya haricen 107.000,00.TL ödendiği belirtilerek, bu miktar yönünden menfi tespit davası açılmış, ancak dava değeri 10.000,00.TL olarak gösterilmiştir. Mahkemece, 13/06/2019 tarihli duruşmada, dava değeri dikkate alınarak harç ikmali yapılmak üzere davacı vekiline süre verilmiş ve davacı vekili tarafından 30/10/2019 tarihinde 1.656,52.TL eksik peşin harç ikmal edilmiştir. Davalı tarafından, 14/12/2015 tarihinde davacıdan haricen tahsil edilen 107.000,00.TL, davanın açıldığı 16/02/2018 tarihinden sonra ve ön inceleme duruşmasından önce, 02/03/2018 tarihinde icra dosyasına bildirilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 331/1 maddesi gereğince, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama giderleri, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre belirlenmelidir. Ayrıca, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6/1. Meddesinde ” Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayda, davanın 16/02/2018 tarihinde açıldığı, davalı vekilinin 02/03/2018 tarihinde icra dosyasına haricen tahsil ettiği 107.000,00.TL.nı bildirerek alacağından mahsubunu talep ettiği, böylelikle davanın, 06/02/2020 tarihli ön inceleme duruşmasından önce konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesi’nce davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermesi dikkate alınarak yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline ve ön inceleme duruşmasından önce davanın konusuz kalması dikkate alınarak, davacı lehine, dava değeri olan 107.000,00.TL üzerinden hesaplanan 14.115,00.TL vekalet ücretinin yarısı olan 7.057,50.TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli istinaf karar harcının peşin yatırılmış olduğu anlaşıldığından davalıdan yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 24/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır