Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/50 E. 2023/747 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/50
KARAR NO : 2023/747
KARAR TARİHİ : 06/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2020
NUMARASI : 2018/… ESAS 2020/… KARAR
DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. …- … Mah. … Cad. No:… … İş Merkezi Kat:… Daire:… …/ …
DAVALI : … -…- …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 06/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :…

… 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas 2020/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, Davalının … …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip yaptığını, müvekkiline çıkartılan tebligatın 13.10.2017 tarihinde usulsüz olarak muhtara yapıldığını, Muhtara yapılan tebligattan müvekkilinin itiraz süresi içerisinde tebligattan haberdar olmadığını, itiraz süresi geçtikten sonra 07.11.2017 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkilinin tebligattan haberdar olur olmaz 08.11.2017 tarihinde icra müdürlüğüne kısmi itirazda bulunduğunu, aynı gün tebligatın usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti için … …. İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2017/… Esas sayılı dosya ile dava açtığını, yapılan yargılama sonunda davanın reddedildiğini, kararın istinaf edilmiş olup halen kesinleşmediğini, müvekkilinin davalıya borçlu olduğu 88.418,10.TL’lik faturanın 42.886,00.TL’ lik kısmını ödemiş olup, bakiye olan 45.532,10.TL’lik kısmını ise icra masrafları ile birlikte 53.500.00.TL olarak dosyasına ödediğini, müvekkilinin ödemenin 30.000,00. TL’lik kısmını, … … adlı kişinin müvekkili adına kesip verdiği 30.000,00.TL’lik çeki ciro ederek verdiğini, davalının çek bedelini bankadan tahsil ettiğini, yine müvekkilinin davalının elemanı olan … …’a 08.08.2017 tarihinde 5.000,00.TL ödediğini, diğer ödemelerin de Muavin Defter’ınde gösterildiği gibi davalının araçları için yapılan ödemeler ile davalının elemanlarına avans olarak ödenen miktarlar olduğunu belirterek, öncelikle … …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyasına yapılan takibin itiraz ettikleri 44.194,10.TL’lik kısım yönünden tedbiren durdurulmasına, bu miktar kadar borçlu olmadıklarının tespitine ve lehlerine %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, davacının haksız ve mesnetsiz olarak icra takibini sürümcemede bırakmak için dava açtığını, dava dilekçesinde iddia edilen … … tarafından verilen çekin bu borca binaen verildiği iddiasının tamamen asılsız ve hukuki temelden yoksun olduğunu, şahsına ait olan … plakalı aracın karışmış olduğu kazada aracın başına operatör olmayan birini geçirdikleri için kusurlu olan tarafça kaza bedelini karşılamış çekinde bu kazanın karşılanması için verildiğini, davacının iddia ettiği gibi borca mahsuben verildiğinin söz konusu olmadığını, borca mahsuben verildiğine dair hiç bir kayıt olmadığını, kendisinin davacı firma ile iş yaptığını, kendisinin davacı firmada banka bilgilerinin de mevcut olduğunu, bana yapacakları bir ödemeyi neden hesabına yapmak yerine böyle bir yol izlediklerini, çünkü mevcut borçla ilgili gerçekte hiç bir ödeme yapılmadığını, davacının tamamen haklı çıkma çabası içinde komik ve asılsız ithamların da bulunduğunu, davacının zaman kazanma gayesi ile hareket ettiğini, bu durumun hukuk düzeninde kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddinine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; “davacının dava konusu borçtan kaynaklı davalıya borçlu olmadığını ispat etmiş sayıldığı ve akabinde ispat yükü açısından davalının yemin teklif etmemesi nedeniyle davalı ispat yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davacının davalıya dava konusu borçtan kaynaklı ödeme nedeniyle borçlu olmadığı anlaşıldığından, davanın kabulü ile … … İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu … İnşaat … Şirketinin davalı alacaklı …’na 44.194,10.TL borçlu olmadığının tespitine, İİK nun 72/5 maddesi uyarınca borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız olmakla birlikte kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davacının tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; yapılan tüm tebligat işlemleri usulüne uygun olduğunu, tüzel kişiliklerde yapılacak olan tebligatlarda adresin kapalı olduğu hallerde nereye gittiğinin ne zaman geleceğinin araştırılmasına gerek olmadığını, tüzel kişiliğin- şirketin sicil kayıt adresinin tespiti ve sicil adresinde muhatabın işyerinin tespit edilmesi halinde iş yeri kapalı ise başkaca bir araştırmaya gerek olmaksızın TK 21. Maddesine göre tebligat işleminin yapılması usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalının, … …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… sayılı dosyası ile aleyhine takip başlattığı, takibin dayanağı olan 88.418,10.TL tutarındaki faturanın 42.886,00.TL’lık kısmının ödendiği, bakiye 45.532,10.TL’nin ise, icra masrafları ile birlikte 53.500.00.TL olarak dosyasına ödediği, ödemelerin, 30.000,00.TL’lik kısmının çek ile, 5.000,00.TL’nin ise davalının elemanı olan … …’a ödendiği, diğer ödemelerin, davalının araçları için yapılan ödemeler ile davalının elemanlarına avans olarak ödenen miktarlar olduğu belirtilerek, icra takibinin 44.194,10.TL’lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiş, davalı ise, davacı tarafından verilen çekin fatura borcuna istinaden alınmadığını, araç kazası nedeniyle alındığını, davacının fatura borcunu ödemediğini, davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
… … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine 89.726,20.TL alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibi yapıldığı, takibin dayanağının ise 88.418,10.TL tutarlı fatura olarak belirtildiği, davacı borçlunun 44.194,10.TL’lik kısım yönünden menfi tespit davası açtığı anlaşılmıştır.
Faturaya dayalı başlatılan icra takibe karşı açılan menfi tespit davasında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davalıdadır. Davalı, alacağa konu mal ve hizmeti davacıya teslim ettiğini ve alacağa hak kazandığını yazılı deliller ile ispatlamak zorundadır. Faturalarda yazılı mal ve hizmetin teslim edildiğinin ispatı halinde ise, borcun ödendiğini ispat yükü davacı borçludadır.
Kendisine yemin teklif edilen taraf yemini eda ettiği takdirde, yemin teklif eden kimsenin iddia ettiği vakıanın doğru olmadığı ispat edilmiş olur. Yani, yeminin eda edilmesi üzerine, artık ortada uyuşmazlık konusu olan vakıa kesin delille kanıtlanmış olacağından, karşı taraf o konuda yeni bir delil getiremez, hâkim de yeni araştırmada bulunamaz.Yemin, eda eden kişi ve mirasçıları lehine kesin delil teşkil eder.
Somut olayda, davacı tarafından, fatura borcunun kısmen ödendiği savunulduğundan ispat yükünün davacıda olduğu, davacı tarafından borcun 30.000,00.TL’lık kısmının çek ile ödendiğinin belirtildiği, davalının ise 30.000,00.TL bedelli çeki aldığını kabul ettiği, ancak çekin fatura borcuna istinaden değil, kazadan kaynaklı hasar bedeli için verildiğini iddia ettiği, bu iddia karşısında, çek ile yapılan ödemeye ilişkin ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davacının ayrıca, davalının elemanı …’e 5.000,00.TL’lik ödeme yaptığını, diğer ödemelerin de, davalının araçları için yapılan ödemeler ile davalının elemanlarına avans olarak ödenen miktarlar olduğunu savunduğundan, bu ödemelere ilişkin ispat yükünün davacıda olduğu, tarafların, iddia ve savunmalarını başkaca delillerle ispatlayamamaları nedeniyle, ispat yükünün doğru bir şekilde belirlendiği ve tarafların karşılıklı olarak yemin deliline dayandıkları gözetilerek, yemin teklif etme haklarının hatırlatıldığı, davacı tarafından ödeme savunması yönünde teklif edilen yeminin, davalı tarafından eda edilmediği, davalının ise, çekle yapılan ödeme yönünden yemin teklif etmemesi nedeniyle, yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, tüm bu nedenlerle, davacının, dava konusu borçtan kaynaklı davalıya dava konusu fatura borcunun 44.194,10.TL’lik kısmından ödeme nedeniyle borçlu olmadığının anlaşıldığı, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davalının, aksi yöndeki istinaf sebeplerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli ….018,89.TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.964,49.TL maktu istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
…-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
…-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/… maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi.
06/10/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır