Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/460 E. 2023/1172 K. 04.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/460 – 2023/1172
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/460
KARAR NO : 2023/1172
KARAR TARİHİ : 04/12/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : xx/09/2020
NUMARASI : 2018/… ESAS 2020/… KARAR
DAVACI : T….BANKASI A.Ş.
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 1 -… VERGİ DAİRESİ …- … Vergi Dairesi Müdürlüğü.. …/ …
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI :2 -… MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
DAVANIN KONUSU : Alacak (Alacağın Temliki Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/12/2023

… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas 2020/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, Müvekkili bankanın Mersin Şubesi müşterisi … Mad. San ve Tic. A.Ş.’nin davalı … Vergi Dairesi’nin mükellefi olduğunu, davalı şirketin muhtelif tarihli ihracat işlemlerinden kaynaklanan KDV iadesi alacaklarının müvekkili bankaya olan kredi borcunun teminatı olmak üzere temlik ettiğini, Mersin 2. Noterliği’nin xx/02/2016 tarihli … yevmiye no’lu 558.000,00.TL bedelli temlik sözleşmesine istinaden … Vergi dairesi Müdürlüğü’nün 24/02/2016 tarih ve … sayılı cevabi yazısı ile 553.082,59.TL temlik alacağının …Bankası A.Ş’ye ödeneceğini kabul ettiğini, ancak davalı şirketin temlik akdinin hemen akabinde temlik sözleşmelerini fesih ettiğini, hukuken temlik sözleşmesinin tek taraflı olarak feshinin mümkün olmadığını, geçersiz ve haksız fesih ihbarlarını kabul etmeyerek davalı şirket aleyhinde alacakların tahsili amacıyla Adana 12. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı icra takibi başlattıklarını, … Vergi Dairesince 553.082,59.TL temlik alacağının davalı şirket hesabına aktarıldığını belirterek fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik belirli alacak kısmı 53.182,59.TL’nin 15/04/2016 tarihinden itibaren reeskont faizi ile taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, konusu ve miktarı belirli bir likit alacak talebini içeren davada, afaki olarak ilaveten belirsiz alacak talebinde bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili idare yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın diğer davalı ile aralarında akdedilen bir temlik sözleşmesinin varlığı ve geçerliliği iddiası ile sözleşme dışı olan müvekkili idareden tazminat talebinde bulunmasına itibar edilemeyeceğini, sözleşmenin tarafları bağladığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile;” davacı yapılan temlik sözleşmelerini diğer davalı idareye bildirmiş ve ödemelerin kendisine yapılması gerektiğini beyan etmiştir. Buna rağmen davalı tek taraflı fesih ihbarını gerekçe göstererek diğer davalı … Sa. ve Tic A.Ş’ye ve dava dışı başka kişiye borcu ödemiş ve borçtan sorumlu olmadığını savunmuştur. TBK’nın 187.maddesine göre ”kime ait olduğu çekişmeli bulunan bir alacağın borçlusu ifadan kaçınabilir ve alacağın konusunu hakim tarafından belirlenen yere tevdii etmekle borçtan kurtulur. Borçlu, alacağın çekişmeli olduğunu bildiği halde ifada bulunursa , bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur ” hükmüne göre davacı bankanın ödemelerin kendisine yapılmasını bildirir yazısına rağmen davalı idarenin tek taraflı fesih ihbarını gerekçe göstererek diğer davalıya söz konusu borcu ödemesinin hukuken geçerli olmadığı ve borcu sona erdirmediği, davalı idarenin ifadan kaçınıp tevdii mahalli talep etmesi gerektiği ancak bu yollara başvurmadığı bu sebeple davalı idarenin bu borçtan sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Dava, kısmi dava olarak açılmış önce alacağın bir kısmı dava edilmiş daha sonra ıslah talebi ile dava değeri arttırılmıştır. Davalı vekili ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de iş bu davaya konu KDV alacakları 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davaya konu 4 adet temlik sözleşmesi miktar itibariyle ödemeye esas tutarlardan fazla ise de davadan sonra KDV düzeltilmelerinin yapıldığı ve davacı vekilinin ödemeye esas tutarlar yönünden talepte bulunmuş olduğu görüldüğünden mahkememizce taleple bağlı kalınarak davanın ıslah talebi doğrultusunda davalılardan Maliye Hazinesi yönünden kabulü ile, 553.082,59.TL ‘nin dava tarihinden geriye kalan 662.753,37.TL’nin ıslah tarihi olan 18.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı Maliye Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine ,diğer davalı … Mad. San. Tic. AŞ. yönünden davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVALI … VERGİ DAİRESİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … Vergi Dairesi vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davalı idarenin somut olaydaki davada taraf sıfatın bulunmadığını, mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, davacı bankanın diğer davalı ile aralarında akdedilen bir temlik sözleşmesinin varlığı ve geçerliliği iddiası ile sözleşme dışı olan müvekkili idareden tazminat talebinde bulunulamayacağını, davadaki zarar iddiasına ve davanın açılmasına davacıyla arasındaki temlik sözleşmelerinin hukuka aykırı olarak ve kusurlu olarak kötü niyetli olarak fesh eden diğer davalı … Mad.San. Ve Tic. A.Ş. Sebebiyet verdiğini, tüm sorumlulukların diğer davalıya ait olduğunu, davaya konu olan feshin geçerliliği mahkemece incelenmediğini, tarafların sözlü beyanlarından başka hiçbir delil üzerinde inceleme yapılmadığını, dava KDV alacaklarının tahsili amacıyla açılmış olduğunu, 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, ıslahla artırılan kısmın zamanaşımına uğradığını, müvvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeyeceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı.

GEREKÇE :
Dava, Alacağın Temliki Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalı şirketin, diğer davalı Vergi Dairesi’ninden olan KDV iadesi alacaklarını kredi borcunun teminatı olarak kendilerine temlik ettiği, temlik sözleşmesinin noterde yapıldığı ve bu sözleşmenin davalı Vergi Dairesi’ne noterden bildirildiği, davalı Vergi Dairesi’nin ise 24/02/2016 tarih ve 3056 sayılı cevabi yazısı ile 553.082,59.TL temlik alacağının davacı bankaya ödeneceğini kabul ettiği, ancak davalı şirketin temlik sözleşmelerini fesih ettiği, temlik sözleşmesinin tek taraflı olarak feshinin mümkün olmadığı, davalı şirket hakkında Adana 12. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibi başlatıp, rehin açığı belgesi aldıkları, davalı Vergi Dairesince 553.082,59.TL temlik alacağının davalı şirket hesabına aktarıldığının bildirildiği belirtilerek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile 53.182,59.TL’nin davalılardan tahsili talep edilmiş, davacı tarafından 18/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep edilen alacak tutarı 662.653,37.TL artırarak 1.215.835,96.TL’na yükseltilmiş, davalı Vergi Dairesi ise, davanın zaman aşımı süresi içerisinde açılmadığını, talebin niteliği gereği belirsiz alacak davası açılamayacağını, temlik sözleşmesinin tarafı olmadıklarından davada pasif husumetin bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davalı Vergi Dairesi hakkında açılan davanın ıslah talebi doğrultusunda kabulüne, davalı şirket hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … Vergi Dairesi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
TBK’nun 183. Maddesi gereğince, kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklının, borçlunun rızası aranmaksızın alacağını üçüncü kişiye devredebileceği, borçlunun, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremeyeceği, TBK’nun 184. Maddesi gereğince, alacağın devrinin geçerliliğinin yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlı olduğu, TBK’nun 186. Maddesi gereğince, borçlunun, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya, alacak birkaç kez devredilmişse son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyi niyetle ifada bulunarak borcundan kurtulabileceği, TBK’nun 187. Maddesi gereğince, kime ait olduğu çekişmeli bulunan alacağın borçlusu, ifadan kaçınabileceği ve alacağın konusunu hakim tarafından belirlenen yere tevdi etmekle borcundan kurtulabileceği, borçlu, alacağın çekişmeli olduğunu bildiği halde ifada bulunursa, bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Eğer borçlu, alacağın temlik edilmiş olduğundan haberdar edilmiş bulunuyorsa, borcunu ancak temellük edene ifa edebilir; temlik edene ifada bulunmuş olduğu takdirde, temellük edene karşı da ikinci bir ifada bulunmakla mükellef olur. Borçluya alacağın temlik edilmiş olduğunu temlik eden de, temellük eden de bildirebilir; bu ihbar herhangi bir şekle de bağlı değildir.(Yargıtay HGK.’nın 21/03/2019 tarih ve 2017/11-2630 Esas-2019/328 Karar)
Somut olayda, davalılardan … şirketinin, 2015/10, 2015/11, 2016/1 ve 2016/2 dönemlerine ait KDV alacaklarını, … 2. Noterliği’nce düzenlenmiş, … , … , ve … 2. Noterliği’nce düzenlenmiş … ve … yevmiye nolu “KDV Beyannamesinden Doğan Alacakların Devri” sözleşmeleri ile kredi borcunun teminatı olmak üzere davacı bankaya temlik ettiği, yapılan temlik sözleşmelerin davalılardan … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne noter aracılığıyla bildirildiği, akabinde, davalı … şirkeninin temlik sözleşmelerini, … Noterliği’nce düzenlenmiş 4 ayrı fesih ihbarnamesi ile tek taraflı feshettiği, fesih işleminin davalı şirket tarafından, diğer davalı vergi dairesine bildirilmesi sonucu, vergi dairesinin, dava konusu temlik sözleşmelerinde belirtilen KDV alacaklarını, toplam 1.215.835,96.TL olarak, davalı şirket ile dava dışı … Madencilik Tic. Ltd. Şti’ne ödediği, davacı banka ile davalı şirket arasında yapılan temlik sözleşmelerinin, yasada belirtilen yazılı şekil şartına uygun olarak noter aracılığı ile yapıldığı, KDV alacaklarının temlik sözleşmelerine konu olabileceği, bu nedenle temlik sözleşmelerinin geçerli olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, temlik sözleşmelerinin tek taraflı feshedilip feshedilemeyeceği hususundan kaynaklandığı, taraflar arasında yapılan alacağın devri sözleşmeleri, iki taraflı sözleşme olup, taraflardan birinin tek taraflı olarak bu sözleşmeden vazgeçmesi mümkün olmadığı, tek taraflı feshin geçerli olması için, devredenin hata hile gibi hukuksal bir nedene dayanması veya şarta bağlanmışsa, şartın gerçekleşmemesinin gerekli olduğu, somut olayda, davalı şirket tarafından, alacağın temliki sözleşmelerinin herhangi bir gerekçe ileri sürülmeksizin “gördüğüm lüzum üzerine” denilmek suretiyle tek taraflı olarak feshedildiği, bu nedenle feshin geçersiz olduğunun kabulü gerektiği, taraflar arasındaki alacağın devri sözleşmelerinin, davacı banka davalı vergi dairesine gönderilerek, ödemelerin davacı bankaya yapılması gerektiğinin bildirildiği ve vergi dairesi tarafından da temliklerin teyit edildiği, alacağın devri sözleşmelerinin yapıldıkları andan itibaren, davalı şirketin sözleşmelerde belirtilen bedel üzerinde tasarruf yetkisi kalmadığı, davalı şirketin, tasarruf yetkisi kalmayan bir bedel üzerinde, diğer davalı vergi dairesine havale emri vermesinin de mümkün olmadığı, davalı vergi dairesinin, tek taraflı fesih ihbarını gerekçe göstererek diğer davalı … şirketine ve dava dışı başka kişiye borcu ödediğini savunarak borçtan kurtulamayacağı, zira, alacağın çekişmeli olduğunu bilen davalı vergi dairesinin, ifadan kaçınıp tevdii mahalli talep etmesi gerekirken bu yola da başvurmadığı, bu nedenle borçtan sorumlu olduğu, dava konusu temlik sözleşmelerinde belirtilen KDV alacakları toplam 1.215.835,96.TL olup, davacı tarafından kısmı olarak açılan davada 553.182,59.TL’nın talep edilip, 18/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep edilen alacak tutarı 662.653,37.TL artırarak 1.215.835,96.TL’na yükseltildiği, davalı tarafından, ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de, dava konusu KDV alacaklarının VUK’nun 114. Maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımına tabi olup, ıslah tarihinde zamanaşımının gerçekleşmediği, tüm bu nedenlerle, mahkemece, davanın, davalı maliye hazinesi yönünden kabulüne, diğer davalı yönünden reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … Vergi Dairesi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı … Vergi Dairesi vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davalı kurum harçtan muaf olduğundan HARÇ ALINMASINA YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı … Vergi Dairesi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-HMK’nın 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 7036 sayılı Kanunun 7’nci maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361’inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 04/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır