Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/40 E. 2023/1245 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/40
KARAR NO : 2023/1245
KARAR TARİHİ : 14/12/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2020
NUMARASI : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – -…

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : … –

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/12/2023
YAZIM TARİHİ : 14/12/2023

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarih … Esas … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNLARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının görevinin gerektirdiği dürüstlük, samimiyet, basiret ve titizliği göstermeyerek ve de emniyeti kötüye kullanarak sırf kendi kusurundan ötürü – davacı şirketin zarara uğramasına neden olduğunu uğranılan maddi zararın 3960 euro ile 1.500 euro eksik tahsilattan oluşan toplam 5.460 euro olup, 5.460 euro tahsil tarihindeki döviz kuru esas alınarak ve de vadeli döviz mevduatına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı … & … firması ile yapılan telefon görüşmelerinde beher araç için 6.360 euro bedel ile anlaşma yapıldığını, Fakat dava dışı firma tarafından gönderilen yük anlaşmasında navlun bedelini 6.000 euro olarak yazdığını, dava dışı firma ile yaptıkları görüşme neticesinde dava dışı firma yetkilisi 360 euro ‘yu da ödeyeceğini belirttiğini, dava dışı firmaya kesilen tüm faturaların 6.360 euro olarak kesildiğini, ayrıca faturaların dava dışı firmaya gönderildiğini, firmanın faturalara hiç bir itirazının söz konusu olmadığını, dava dışı firma ile taşıma işi nin Ekim ayından Ocak ayına kadar devam ettiğini, hiçbir sorun yaşanmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen eksik tahsilat 1.500 euro davacı firma aracının boşaltma yerine geç varması ve araç şoförünün yüke ait paletleri satmasından kaynaklandığını, yapılan bu kesintiden de davacı firma yetkililerinin haberi olduğunu, tamamen firmanın kendi istihdam ettiği şoförün kusurundan dolayı uğranılan zararın sorumluluğu, şöför seçiminde kendine belli standartlar belirlenmeyen firma yetkililerinin olduğunu belirterek, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; “davacı vekili tarafından analiz bedellerini kendileri ödedikleri duruşmada belirtilmekle birlikte analiz bedellerini ödediklerine ilişkin belge sunulmadığı, davacı tarafından açılan dava ile 3.960 euro taşımadan kaynaklı zarar ile 1.500 euro eksik tahsilattan kaynaklı zarar olmak üzere toplam 5.400 euro bedelli dava açıldığı, davacının 1.500 euro eksik tahsilattan kaynaklı talebi yönünden, davacının bu zararının kendi aracının boşaltma yerine geç varması ve araç şoförünün yüke ait paletleri satmasından kaynaklanması nedeniyle davalıya yüklenebilecek kusur olmadığından davacının bu talebinin reddi gerektiği, davacının 3.960 euro taşımadan kaynaklı zarar bedeli yönünden davanın dayanağı olarak sunduğu faturalarda navlun bedelinin fatura başına 6.000 euro olarak belirtilmekle birlikte fatura başına 360 euro doktor analiz bedeli yönünden mahkememize analiz bedellerini davacı tarafın ödediğini belirtmekle birlikte doktor analiz bedellerini davacı tarafın ödediğine ilişkin belge sunulmadığı, bu nedenle 11 adet taşımadan kaynaklı olarak her bir taşıma için 360 euro olmak üzere toplam 3.960 euro zarar yönünden davacının ödediği ve zararının oluştuğu kanıtlanamadığından davacının bu talebinin de reddi” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; bozma öncesi ve sonrası yargılama aşamalarında, bilirkişi raporlarında, yerel mahkemenin gerekçesinde eksikliklerin hiç gündeme gelmediğini, öncesi verilen mahkeme kararı vede İstinaf Kararı ile dile getirilen hususlar için belgelerin yeterli gördüğünü, ayrıca eksik bir belge olması halinde mahkemece kesin süre içerisinde taraflarından istenmediğini, yerel mahkemenin kararının yerinde olmadığını, bu nedenle bozulması gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER İLE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Çekişme; davalının, davacı şirkette İthalat -İhracat Müdürü olarak çalıştığı dönemde akdedilen taşıma sözleşmesinden mütevellit zarardan sorunlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı yan; dava dilekçesi ve içeriğini kabul etmemiş, sorumluluğunun olmadığı ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacı yan ise mahkemece yapılan yargılamanın yerinde olmadığını ve analiz bedellerinin işin mahiyeti gereği zorunlu hususlar olduğunu ileri sürerek verilen davanın reddi kararını istinaf aşamasına getirmiştir.
Davalının davacı şirkette ithalat ihracat müdürü olarak çalıştığı, çalıştığı dönemde davacı şirket zararına hareket ederek, davacı şirketi zarara uğrattığını ileri sürülerek maddi tazminat talebinde bulunulduğu, yapılan işlemlerin davacı şirketin bilgisi dahilinde olduğu, analiz ücretlerinin dava dışı yabancı şirket tarafından ödeneceğinin belirtildiği, dosya kapsamında bulunan e-maillerle bu durumun sabit olduğu, davacı tarafın bu bedellerin tahsili için hiçbir girişimde bulunmadığının savunulduğu dosya kapsamında anlaşılmıştır. Davacı vekiline faturalarda yer alan analiz doktor bedellerine ilişkin belgelerin sunulması için yerel mahkemece verilen süre üzerine davanın dayanağı belgelerin sunulduğu lakin analiz bedellerinin davacı tarafından ödendiğine dair her hangi bir belge sunulamadığı da dosya kapsamından görülmekle, davacı tarafından açılan dava ile 3.960,00 euro taşımadan kaynaklı zarar ile 1.500,00 euro eksik tahsilattan kaynaklı zarar olmak üzere toplam 5.400,00 euro bedelli dava açıldığı, davacının 1.500,00 euro eksik tahsilattan kaynaklı talebi yönünden, davacının bu zararının kendi aracının boşaltma yerine geç varması ve araç şoförünün yüke ait paletleri satmasından kaynaklanması nedeniyle davalıya yüklenebilecek kusur olmadığından davacının bu talebinin yerel mahkemece reddedildiği, davacının taşımadan kaynaklı zarar bedeli yönünden davanın dayanağı olarak sunduğu faturalarda navlun bedelinin fatura başına 6.000,00 euro olarak belirtilmekle birlikte fatura başına 360,00 euro doktor analiz bedeli yönünden yerel mahkemeye analiz bedellerini davacı tarafından ödediğine ilişkin belge sunulmadığından ve bu durum ispat edilemediğinden davanın reddine karar verildiği, istinaf kapsamında yerel mahkeme kararının yerinde olduğu, imzalanan bir taşıma sözleşmesi olmadığı, ancak dava dışı yabancı uyruklu şirketle yapılan “taşıma teyidi”ne dair e-postadan da anlaşılacağı üzere davacı şirketin fatura bedellerine dahil ettiği davaya konu bedellerin ödemelere dahil edilmediği, davacı şirketin öncelikle bu analiz bedellerini dava dışı taşıma işi yaptığı şirketten talep etmesi gerektiği, bu nedenle 11 adet taşımadan kaynaklı olarak her bir taşıma için 360,00 euro olmak üzere toplam 3.960,00 euro zarar yönünden davacının ödediği, zararının oluştuğu kanıtlanamadığından ve yine öncelikle talep etmesi gereken tarafın davalı olduğu da dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler dolayısıyla ortaya konamadığından istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi’nin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.