Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2445 E. 2022/290 K. 11.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2445
KARAR NO : 2022/290
KARAR TARİHİ : 11/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : Av…
DAVA : Alacak

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 11/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … tarihli, … Esas sayılı ara kararları aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, istinaf başvurusuna tabi bir karar olduğu, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasındaki sözlü anlaşma ile Adana Seyhan … Mahallesi … Ada, … Parsel, … numaralı bağımsız bölümün 550.000,00.TL bedelle davacı şirkete satışı konusunda tarafların anlaştığını, davacı şirketin satış bedelini aşağıda belirtildiği şekilde davalı tarafa ödediğini, 23/01/2019 tarihli banka havalesi ile 90.000,00.TL, 29/01/2019 tarihinde … İnş. A.Ş.’den alınan 15/03/2019 tarihli 180.000,00.TL tutarlı çek davalıya ciro edildiğini, 21/02/2019 tarihli banka havalesi ile 50.000,00.TL, 12/03/2019 tarihinde elden ödenen 25.000,00.TL, 14/06/2019 tarih, 75.000,00.TL tutarlı (… numaralı) çek, 16/07/2019 tarihli banka havalesi ile 10.000,00.TL, taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca yapılan iş karşılığında davacının mevcut 120.000,00.TL alacağı mahsup edilerek, davacı tarafın satış sözleşmesi uyarınca kendi edimini yerine getirmesine karşılık davalı tarafın tapu devrini ifa etmediği ileri sürülerek 550.000,00.TL’nin denkleştirici adalet ilkesine göre günümüz şartlarına uyarlanarak ulaştığı değerin tespiti ve bu tutarın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davalının mal kaçırmasının önlenmesi amacıyla davalı şirket adına kayıtlı taşınmaz ve araçlar üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı konulmasını talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararı ile; davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin reddine, ihtiyati haciz isteminin kısmen kabulü ile; 150.000,00.TL alacağı karşılayacak şekilde davalı adına kayıtlı taşınmaz ve araçlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına, 22.500,00.TL teminat yatırıldığında kararın icrasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 19.08.2021 tarihli dilekçe ile; ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, mahkeme tarafından 29.07.2021 tarihinde 150.000,00.TL alacağı karşılayacak şekilde ihtiyati haciz kararı verildiğini, İİK 261/1 maddesi uyarınca karar tarihinden itibaren 10 gün içerisinde kararın infazının istenmesi gerektiğini, alacaklı tarafça 12.08.2021 tarihinde teminat ibraz edildiğini, alacaklı tarafın 10 günlük süre içerisinde kararın infazını talep etmemesi nedeniyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararı ile; mahkemece verilen 29.07.2021 tarih … esas sayılı kararının 2. maddesi ile 22.500,00.TL teminat karşılığında 150.000,00.TL alacağı karşılayacak şekilde verilen ihtiyati haciz kararının 10 günlük süre içerisinde teminat yatırılmaması nedeniyle İİK 261/1. Maddesi uyarınca kendiliğinden kalkmış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 20/08/2021 tarihli dilekçe ile; mahkemenin … tarih, … esas sayılı ara karar gereğince dosyaya sehven 12/08/2021 tarihinde teminat mektubu sunulduğunu, 20/08/2021 tarihli ara kararı ile alacaklı tarafın ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren 10 günlük hak düşürücü süre içerisinde teminat sunulmadığından ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalktığını, davalının mal kaçırma ihtimalinin yüksek olduğu göz önüne alınarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 150.000,00.TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 31.08.2021 tarihli dilekçe ile; ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, davacı taraf sadece ihtiyati tedbir talep etmesine rağmen mahkemece talep aşılarak ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davacı taraf davalının inşaat projelerinin üçünde çalıştığını (çevre düzenleme, izolasyon işi), yapılan iş karşılığında davacı tarafın hak edişlerinin ödendiğini, davalı şirketin mali durumunun iyi olduğu, mallarını kaçırma/gizleme gibi bir düşüncesinin olmadığı ileri sürülerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararı ile; davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin reddine, ihtiyati haciz isteminin kısmen kabulü ile; 150.000,00.TL alacağı karşılayacak şekilde davalı adına kayıtlı taşınmaz ve araçlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına, 22.500,00.TL teminat yatırıldığında kararın icrasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verildiği anlaşılmıştır.
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarihli, … Esas sayılı ara kararı ile; davacı tarafın sunduğu 3 banka dekontuyla davalıya toplam 150.000,00.TL ödeme yapıldığının yaklaşık düzeyde ispatlandığı, davalı taraf cevap dilekçesinde taraflar arasındaki sözlü taşınmaz satışı ilişkisi kabul edilmesine karşılık taşınmaz devrinin gerçekleştirilmediğinin sabit olduğu, bu nedenlerle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; davacı taraf dava dilekçesinde davalının mal kaçırmasını önlemek amacıyla davalı şirket adına kayıtlı taşınmaz ve araçları üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş olup bunun üzerine mahkemece … tarihli ara karar ile çoğun içinde azı da var kuralına atıfla, davacının ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirerek müvekkili şirketi mal kaçırma ihtimali ile olduğu belirtilerek muaccel bir para alacağının olması ve bunun da yaklaşık bir düzeyde ispat edilmiş olması gereğine işaret edilerek 150.000,00.TL için 22.500,00.TL teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verildiğini bu karar karşı itiraz ettiklerini, kararda belirtilen teminatın 10 günlük yasal sürenin geçmesinden sonra yatırıldığından bu kerre mahkemece 20/08/2021 tarihli ara karar ile İİK 261/1 uyarınca ihtiyati haczin kendiliğinden kalkmış sayılmasına karar verildiğini, bunun üzerine davacı tarafça 150.000,00.TL üzerinden ihtiyati hacze yönelik karar verilmesinin talep edildiğini, mahkemece 23/08/2021 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verildiğini, müvekkili şirketin mal kaçırma ihtimali olmadığından şirketin halen faal ve mal varlığı yüksek bir şirket olması da göz önüne alınarak ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, olmadığı takdirde, davacının müvekkili ile yıllardır süregelen iş ilişkisi sebebi ile müvekkilinin çalışma ve ödeme prensiplerini biliyor olması sebebi ile var ise bir alacağı bunun ödeneceğini de bildiğinden, sırf müvekkilinin zarara uğratmak için istenen ihtiyati haczin verilmesine ilişkin kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, olmadığı takdirde, davacının ihtiyati haciz talebini somutlaştırılması ve mahkemece de bunun değerlendirilerek tedbirde ölçülü davranılması gerekirken bunların göz ardı edilerek verilen ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddine yönelik kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Alacak” talebine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise ihtiyati haciz talebinin kısmen reddi kararının ve ihtiyati haciz kararına itirazın reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalıdan daire satın aldığını bedeli olan 550.000,00.TL ödediğini, dairenin tapusunun verilmediğini bu bedelin davalıdan tahsili ile davalının mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 29.07.2021 tarihli karar ile davacının ihtiyati tedbir talebi bakımından çoğun içinde azda var düşüncesiyle 150.000,00.TL bakımından ihtiyati haciz kararı verildiği, bunun dışındaki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, süresi içince teminat yatırılmadığı için bu kararın uygulanmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince yeniden ihtiyati haciz talep edilmesi üzerine ilk derece mahkemesinin 20.08.2021 tarihli kararı ile ihtiyati haciz kararı verildiği iş bu karara davalı vekilince itiraz edildiği, ilk derece mahkemesince verilen itirazın reddi kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 258. Maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu, İİK’nın 264. maddesi çerçevesinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası çerçevesinde ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında incelenerek sonuçlandırılacaktır.
Somut dosyamızda davacı tarafından davalıya 23.01.2019 tarihinde 90.000,00.TL, 21.02.2019 tarihinde 50.000,00.TL, 16.07.2019 tarihinde 10.000,00.TL havale gönderildiği, dekontlarda … ada … parsel … numaralı bağımsız bölüm açıklaması olduğu, dava konusu dairenin tapusunun davacıya verilmediği, havale konusu miktar bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat bulunduğu ve ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kısmen kabul kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 59,30.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 11/03/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır