Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/243 E. 2023/49 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/243
KARAR NO : 2023/49
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2020
NUMARASI : 2018/… ESAS 2020/… KARAR
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …-
DAVALILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. …-
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2020 tarih, 2018/… Esas, 2020/… Karar
sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu;
GEREKÇE :
Dava ” Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Terditli Olarak Alacak” talebine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesi ile; müvekkilinin 17.02.2014 tarihinde şirket ortaklarından …’nun … Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’deki 1.320 hissesini alarak şirket ortağı olduğunu, ortağı olduktan sonra o dönem münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür olan …’nun o dönem şirketin merkezi olan … İli … İlçesi … Köyü … Ada … Parsel’de kayıtlı … nolu Bağımsız Bölüm, … Toptancılar Sitesi …-Blok No:… … adresindeki taşınmazı, 21.05.2014 tarihinde tapuda babası …’na 125.000,00.TL bedelle sattığını, müvekkilinin söz konusu satışı 2017 yılı Haziran ayında öğrendiğini, dava konusu taşınmazın satıldığı tarihte taşınmazın piyasa değerinin 400.000.TL civarında olduğunu, dava konusu taşınmazla aynı yerde … Toptancılar Sitesinde bulunan bir başka taşınmazın, dava konusu taşınmazın satıldığı tarihten 2 yıl önce 2012 yılında ihale ile 252.000,00.TL’ye alıcı bulabildiğini, şirket müdürünün temsil yetkisinin kapsamının, şirketin amacına ve işletme konusuna giren işler ve hukuki işlemler olduğunu, söz konusu taşınmazın satış bedeline ilişkin paranın 13.06.2014 tarihinde davalı …’ın kardeşi olan … … hesabından … adına … Top Sit … Blok No … Dükkan bedeli açıklamasıyla yatırıldığını, davaya konu taşınmazın … Gıda şirketinin merkezi olduğunu ve müvekkili ile davalı … arasında uyuşmazlık başladıktan sonra 2017 yılı Nisan ayında şirket hisselerinin davalının kızı ….’a devredildiğini belirterek, davanın kabulünü, Satış sözleşmesinin iptali ile, … İli … İlçesi … Köyü … Ada … parsel Bağımsız Bölüm No:…’de bulunan davalı … adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile … Gıda sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tapuda tesciline karar verilmesini, Tapu iptal ve tescil talepleri kabul edilmediği takdirde, … Gıda sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 125.000,00.TL maddi zararının satış tarihi olan 21/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2020 tarih, 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile; davalı şirketin müdürünün babası olan taşınmaz alıcısı diğer davalının satışa konu taşınmazın üzerindeki sorumlu olduğu ipotekten kaynaklı borç miktarını bilebilecek durumda olduğu, ipoteğin üst sınır ipoteği olması nedeniyle taşınmazın satış değerine ipoteğin etkisi anlamında değere yansıtılmasında muvazaa iddiası açısından üst sınır ipoteğinin esas alınmayıp, satışa konu taşınmazın satış anındaki yükümlü olduğu borç miktarının gözetilmesi gerektiği, ayrıca, dava konusu edilen taşınmazın celp edilen tapu kaydı ile satışa ilişkin satış senedinin incelenmesinde ise; dava konusu taşınmazın 21/05/2014 tarihinde satışının … Gıda şirketini temsilen …, alıcısının ise … adına … tarafından vekaleten gerçekleştirildiği, dava dosyasına celbedilen … SGK İl Müdürlüğünün 16/11/2018 günlü yazı cevabı ile; alıcıya vekaleten satış senedinde yer alan …’nun 2010/7. dönemden başlayarak 14/09/2015 tarihleri arası satış dönemini kapsayacak şekilde … kodlu iş yeri olarak belirtilen … Gıda şirketinin sigortalı çalışanı olduğu, davalı şirket müdürünün şirkete ait hayati öneme sahip taşınmazını ortaklar kurulu kararı almadan satması, taşınmaz alıcısının akrabalığı, taşınmaz satış bedeline ipotekten kaynaklı borcun yansıması sonucunda tapudaki satış bedeli ile taşınmazın bilirkişi tarafından tespit edilen satış tarihi itibariyle piyasa rayiç bedelinin 376.200,00.TL olması nedeniyle tapudaki değer ve taşınmazın rayiç bedeli arasında fark olması, bilirkişi raporuna göre taşınmazın tapudaki satış bedelinin şirket kayıtlarına göre parasının tahsil edilmediği anlaşıldığından davanın kabulü ile dava konusu edilen … ili … ilçesi … köyü … ada … parsel bağımsız bölüm … nolu taşınmazın davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile dava dışı … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili Av. … ve davalılar vekili Av. … tarafından dairemize sunulan 22/12/2022 tarihli dilekçe ile; davadan feragat ettiklerini, feragati kabul ettiklerini, karşılıklı olarak birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmişlerdir.
Feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 310. maddesinde ise hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği açıklanmıştır.
Hiçbir kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her davadan feragat edilebilir ve bir usul hukuku kavramı olarak davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması, yasa gereğidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. maddesi aynen; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır” şeklindedir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatin geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile, davacı feragatten dönemez; feragati ile bağlıdır.(HGK.’nın19/02/2019 tarih ve 2015/21-1114 Esas-2019/164 Karar, HGK.’nın 11/04/2019 tarih ve 2018/12-1004 Esas-2019/433 Karar)
Somut olay bakımından, taraf vekilleri tarafından, dairemize sunulan 22/12/2022 tarihli dilekçe ile, davacının davadan feragat ettiğini, karşı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama giderleri taleplerinin olmadığını, teminatın iadesini talep etmiştir. Davalı vekilinin ise, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, teminatın iadesine muvafakat ettiklerini bildirdiğinden, bu beyan çerçevesinde işlem yapılması zorunludur.
Hükümden sonra ortaya çıkan ve istinaf incelenmesine usulen engel oluşturan bu durumun “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari İşleri ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin”, “Karar Verilmiş Dosyalara İlişkin İşlemler” başlıklı 215/1 maddesinde düzenlenen “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh hâlinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” hükmü gereğince davadan feragatin dosyanın istinaf aşamasında ve Dairemizde iken yapılması nedeniyle ilk derece mahkemesince karar verilmesi mümkün bulunmadığından 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi delaletiyle 353. maddesi kapsamında Dairemizce değerlendirilip karara bağlanması gerekmektedir.
Bu nedenle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davalılar vekilinin ilk derece mahkemesine ilişkin istinaf başvurusunun davadan feragat nedeniyle konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-6100 sayılı HMK.’nın 355. maddesi gereğince Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2020 tarih, 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı KARARININ RES’EN KALDIRILMASINA,
a)-6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
b)-Davacı tarafından 07/05/2018 tarihli, … seri nolu, … sıra nolu, 40.000,00.TL bedelli tahsilat makbuzu ile yatırılan teminatın HMK’nun 392/1 maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren bir ay içinde tazminat davası açılmaması halinde İADESİNE,
İadeye ilişkin işlemlerin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
c)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 2.134,69.TL harç ile 6.160,87.TL ıslah harcı olmak üzere toplam 8.295,66.TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.115,66.TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
d)-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
e)-Davalılar vekilince vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
İstinaf incelemesi yönünden;
1)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 8.295,56.TL harcın mahsubu ile bakiye 8.115,66.TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya İADESİNE,
2)-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince taraflarca istinafta yapılan yargılama giderlerinin talepleri doğrultusunda kendi üzerilerinde BIRAKILMASINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından taraf lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5)-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 307 ve 355. maddeleri gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 02/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır